Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 3

1 - KANDİLLİ'DEN UYARI: SICAKLIKLAR GİTTİKÇE ARTIYORBoğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Meteoroloji Mühendisi Adil Tek katıldı.

17.07.2018 15:36

1 - KANDİLLİ'DEN UYARI: SICAKLIKLAR GİTTİKÇE ARTIYOR

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Meteoroloji Mühendisi Adil Tek katıldı.

"Sıcaklıklar gittikçe artıyor. Son 100 yılda 1- 1.5 derecelik bir artışı gözlemledik. Buz olan günlerin sayısı azalıyor yani hava daha da ısınıyor"

Haber- Kamera: Cansel KİRAZ- İdris TİFTİKCİ- Tuba KARA-  İSTANBUL

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde, "İcadiye Tepesi'nde İlk Rasat" etkinliği düzenledi.

Enstitüsünün, 150. yılı nedeniyle düzenlenen etkinliğe, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetim Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Meteoroloji Mühendisi Adil Tek katıldı.

"2013- 2017 YILLARI ARASI EN SICAK 5 YIL"

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Meteoroloji Mühendisi Adil Tek programda yaptığı konuşmasında, küresel iklim değişikliğini tencereye benzeterek, atmsoferin aynı bir tencere gibi aşağıdan ısıtıldığını belirterek,

"Ne oluyor küresel iklim değişikliğinde? Atmosferi aşağıdan ısıtıyoruz. Bir tencereye koyuyoruz. Bir parça kaya parçası, üzerine bir parça buz. Tencereyi alttan ısıtmaya başlıyoruz. Tencere alttan ısınmaya başlayınca su yavaş yavaş hareketlenmeye başlıyor. Isıyı verdiğimiz zaman su moleküllerinin hızlarını artırıyoruz. Havada da varsa hava moleküllerinin hızları artıyor. Küresel iklim değişikliğinde de hava ısındığı zaman, içinde bulunan gazların moleküler hızları artıyor. Moleküler hızlarının artmasının karşılığı aslında fırtına. Tencerenin içerisindeki sıcaklık arttı, buz erimeye başladı. Suyun ve yağışın miktarları artmaya başladı. Buna ben 'tencere modeli' diyorum. Problem havadaki gazların moleküler hızlarının artması" diye konuştu.

"HAVA DAHA DA ISINIYOR"

Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın 2017 yılında yayımladığı rapordan alınan sonuçlara değinen Tek, "Okyanuslardaki asitlenmeler devam ediyor. Okyanuslardaki sıcaklık artışı sürüyor. 2017 dünyanın üçüncü en sıcak yılı oldu. Sera gazlarındaki artış devam ediyor. 2013-2017 arası dünyanın en sıcak 5 yılı olmuş durumda. Dünyada 2017'de meydana gelen büyük olaylara baktığımızda; Amerika'da ve dünyada en yıkıcı kasırga sezonu oldu. Columbia'da kuvvetli yağışlardan dolayı toprak kaymalarından birçok ölüm meydana geldi. Bizde durum ne vaziyette? Sıcaklıklar gittikçe artıyor. Son 100 yılda 1- 1.5 derecelik bir artışı gözlemledik. Buz olan günlerin sayısı azalıyor yani hava daha da ısınıyor" ifadelerini kullandı.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM VE AFET RİSKİ YÖNETİMİ

Ardından söz alan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetim Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "İklim Risk Yönetimi" adlı sunumda, "Müthiş bir tahribat var. Ondan sonra da 'İklim değişti' diyoruz. İklim değişikliği bizim için nasıl problem oluyor?" diyerek sorarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesela geçtiğimiz kış kar yağmadı. Çünkü sistemler kuzeye kayıyor. Bizim iklim değişikliğiyle mücadelede yapmamız gereken iki türlü şey var. Bir tanesi, zarar azaltmak. İklime verdiğimiz zararı azaltmak. Bir de ne yaparsak yapalım havadaki bu karbon 200 sene havada duracak, bize zarar verecek. Şu anda bütün karbonu kessek bile 200 sene bunun etkisinde kalmaya devam edeceğiz. O zaman uyum sağlamamız gerekiyor. Trump'tan sonra zarar azaltma işi biraz sıkıntıya düştü. Paris Anlaşmasını onaylamıyor, Türkiye de onaylamıyor. Henüz meclisten geçmiş değil. Ne kaldı elimizde? Uyum. Biz ne yaparsak bundan daha az zarar görürüz? Dünyada hidrometeorolojik afetlerin sayısı hızla artıyor. Türkiye'de de artıyor. Ne yapmamız lazım? İklim değişikliğine uyum sağlayacağız bir de afet riski yöneteceğiz çünkü bizim şu anda kabul edilemez bir riskle karşı karşıyayız. Marmara'da beklenen deprem kabul edilemez bir risk oluşturuyor bize. Yönetilemez bir risk durumunda. Bunu azaltıp, yönetilebilir seviyeye indirmemiz lazım. Afet yönetiminin amacı budur. Bu kabul edilemez riski aşağıya indirmemiz için bütün sektörlerde uyum gerekiyor. Uyum çalışmasının adımları var bir de afet risk yönetiminde tehlike analizi, risk analizi, afet önleme stratejileri, zarar azaltma gibi."

"7-8 SENE SONRA TÜM SUYU KULLANMAMIZ GEREKECEK"

Kadıoğlu, kuraklık ve sel konusuna değinerek, "Bunların ikisi de uç afetler. Biri suyun bir yokluğu biri fazlalığı. Aşırı kuraklığı takip eden kuraklığın sele uğraması ihtimali çok yüksek. Çünkü toprak beton gibi oluyor. Suyun artık akması çok zor. 2012 yılı verilerine göre yılda

44 milyar metreküp su kullanıyoruz. 2023 yılında 112 milyar metreküpün 112 milyar metreküpünü kullanmak zorunda kalacağız. Yarısını kullanırken her gün kuraklık var diye ağlıyoruz. Türkiye'nin su potansiyeli 12 milyar metreküp. 7-8 sene sonra tüm suyu kullanmamız gerekecek ama yağmurumuzu toplayamıyoruz. Yağmur suyu toplama problemimiz var. Yağmurumuzun çoğunu da tarımda kullanıyoruz. Yağan suyu toplayamıyoruz. Eskiden Sultanbeyli, Ömerli Barajı'nın havzasıydı, yağan yağmurlar sızıp topraktan göle gidiyordu. Şimdi kanalizasyona gidiyor ve altyapıda kaçaklar var. Başka yerden su almaya çalışıyoruz. Belli bir zamandan sonra çevredeki su kaynaklarının tükenme ihtimali var" şeklinde konuştu.

"2013- 2017 YILLARI ARASI EN SICAK 5 YIL"

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Meteoroloji Mühendisi Adil Tek ise programda yaptığı konuşmasında, küresel iklim değişikliğini tencereye benzeterek, atmosferin aşağıdan ısıtıldığını belirtti. Tek şunları kaydetti:

"Ne oluyor küresel iklim değişikliğinde? Atmosferi aşağıdan ısıtıyoruz. Bir tencereye koyuyoruz. Bir parça kaya parçası, üzerine bir parça buz. Tencereyi alttan ısıtmaya başlıyoruz. Tencere alttan ısınmaya başlayınca su yavaş yavaş hareketlenmeye başlıyor. Isıyı verdiğimiz zaman su moleküllerinin hızlarını artırıyoruz. Havada da varsa hava moleküllerinin hızları artıyor. Küresel iklim değişikliğinde de hava ısındığı zaman, içinde bulunan gazların moleküler hızları artıyor. Moleküler hızlarının artmasının karşılığı aslında fırtına. Tencerenin içerisindeki sıcaklık arttı, buz erimeye başladı. Suyun ve yağışın miktarları artmaya başladı. Buna ben 'tencere modeli' diyorum. Problem havadaki gazların moleküler hızlarının artması."

"HAVA DAHA DA ISINIYOR"

Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın 2017 yılında yayımladığı rapordan alınan sonuçlara değinen Tek, "Okyanuslardaki asitlenmeler devam ediyor. Okyanuslardaki sıcaklık artışı sürüyor. 2017 dünyanın üçüncü en sıcak yılı oldu. Sera gazlarındaki artış devam ediyor. 2013-2017 arası dünyanın en sıcak 5 yılı olmuş durumda. Dünyada 2017'de meydana gelen büyük olaylara baktığımızda; Amerika'da ve dünyada en yıkıcı kasırga sezonu oldu. Columbia'da kuvvetli yağışlardan dolayı toprak kaymalarından birçok ölüm meydana geldi. Bizde durum ne vaziyette? Sıcaklıklar gittikçe artıyor. Son 100 yılda 1- 1.5 derecelik bir artışı gözlemledik. Buz olan günlerin sayısı azalıyor yani hava daha da ısınıyor" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Kadıoğlu'nun konuşması

-Tek'in konuşması

-Programa katılanların görüntüsü

-Genel ve detaylar

17.07.2018 - 14.15 Haber Kodu : 180717074

=============================

2- MAHALLEDE PANİK: YANGINA HORTUMLA SU SIKARAK MÜDAHALE ETTİLER

Haber-Kamera: Murat SOLAK  / İSTANBUL,

Bayrampaşa'da bir ekmek fırınının odun deposunda çıkan yangın paniğe neden oldu. Kısa sürede depoyu saran yangına önce mahalle sakinleri, ardından da itfaiye müdahale etti. Bir anne ile çocuklarının yangından kaçarken yaşadığı panik ise kameraya yansıdı.

Bayrampaşa, Yenidoğan Mahallesi, Ötügen Sokağı'nda bulunan iki katlı metruk bir binada saat 14.00 sıralarında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Sokak üzerindeki bir ekmek fırınının odun deposu olarak kullanıldığı öğrenilen bina, içerisindeki odunlar nedeniyle kısa sürede alevlere teslim oldu. Paniğe neden olan yangına ilk müdahale vatandaşlardan geldi. Mahalle sakinleri hortumlarla s usıkarak yangını söndürmeye çalışırken, yanan deponun karşısındaki binadan çıkan bir anne ile çocuklarının yangından kaçarken yaşadıkları panik ise kameraya yansıdı. İtfaiye ekiplerinin kısa sürede olay yerine gelip başlattığı çalışma sonucunda yangın söndürüldü. Yangın sırasında depo içerisinde kimsenin bulunmadığı öğrenilirken, herhangi bir yaralanma ya da can kaybı yaşanmadı.

"BİR KIVILCIM OLMUŞ DEMEK Kİ"

Ekmek fırınının işletmecisi olan Kenan Çolak, "Depo bizim değil, yan taraf bizim. Atıl olarak duruyor, herhangi bir kimse yatmıyor kalkmıyor. Zaten eski bir bina. Bir kıvılcım oluşmuş demek ki, dışarıdan bir şey atmışlar, ondan dolayı yanmış. Önemli olan yan binaya sıçramaması. İçerisinde odundan başka hiçbir şey yok" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------

Bir anne ile çocuklarının yaşadığı yangın paniği

Mahalle sakinlerinin telaşı ve yangını söndürme çalışmaları

İtfaiye ekiplerinin çalışmaları

Görgü tanığı ile röportaj

Genel ve detay görüntüler

17.07.2018 - 15,20 Haber Kodu : 180717101_

=========================================

3- GÜLHANE PARKI'NDAKİ DUVAR FACİASINDA KARAR

Yüksel KOÇ/ İSTANBUL, DHA

Gülhane Parkı'nda duvarın çökmesi sonucu setüstü çay bahçesinde oturan 2 kişinin öldüğü, 5 kişinin de yaralanmasına ilişkin davada karar çıktı. Mahkeme, çay bahçesi işletmecisi Ahmet Necip Sever'i, "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sever'in 5 yıllık hapis cezası 36 bin 500 lira adli para cezasına çevrildi.

Gülhane Parkı'nda 4 Nisan 2016 tarihinde 2 kişinin ölümü, 5 kişinin yaralanması ile sonuçlanan istinat duvarının çökmesine ilişkin dava karara bağlandı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen karar duruşmasına, sanık Ahmet Necip Sever (57) gelmedi. Duruşmada müşteki Rabia Yözgan ile tarafların avukatları hazır bulundu.

SAVCI ALT SINIRDAN UZAKLAŞILARAK CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ

Esas hakkındaki mütalaasını sunan duruşma savcısı, sanığın, "Taksirle birden çok kişinin ölümü ve birden çok kişinin yaralanması" suçundan cezalandırılmasını, ceza tayininde ölü ve yaralı sayısının gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasını istedi. Sanığın Avukatı Yener Şahin, altı sayfadan oluşan yazılı savunma sunarak, müvekkilinin beraatine karar verilmesini istedi. Duruşmaya katılan müşteki vekilleri sanığın cezalandırılmasını talep ettiler.

Kısa bir aradan sonra kararını açıklayan mahkeme, sanık Ahmet Necip Sever'i, "Taksirle birden çok kişinin ölümü ve birden çok kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan iyi hal indirimi ile 5 yıl hapis cezası ile cezalandırdı. Mahkeme 5 yıllık hapis cezasını da, sanığın yaşını, sosyal ve ekonomik durumunu, şahsını, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı gerekçe göstererek günlüğü 20 liradan 36 bin 500 lira adli para cezasına çevirdi. Mahkeme, sanığın bu cezasını 24 eşit taksit halinde ödemesine hükmetti.

NE OLMUŞTU?

Gülhane Parkı'nda 4 Nisan 2016 tarihinde istinaf duvarının çökmesi ile setüstü çay bahçesindeki müşteriler Rümeysa Yözgan ve İsa Kılı hayatını kaybetmiş, 5 kişi de göçük altından çıkarılarak kurtarılmıştı. Duvarın çöktüğü yerde bulunan cafe işletmecisi Ahmet Necip Sever, hakkında, "Taksirle birden çok kişinin ölümüne ve birden çok kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Dava İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Dava dosyasına gelen bilirkişi raporunda, sanığın tarihi eser niteliğindeki duvarın çökmesinden sorumlu olduğu savunulmuştu.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Olayla ilgili arşiv görüntüler

17.07.2018 - 13.06 Haber Kodu : 180717060

===================

4- KASA HIRSIZLAR GÜVENLİK KAMERASINDA

Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL, FATİH'te girdikleri bir elektronik mağazasında içeride bulunan kasayı açıp içindekileri çalan 4 kişi polis tarafından yakalandı. Şüphelilerin hırsızlık anları güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Daha önceden hırsızlık suçundan çok sayıda kayıtları bulunan şüphelilerden Yusuf A., ile Salih K. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Tahtakale Mahallesinde bulunan bir elektronik mağazasında  25 Mart 2018 tarihinde meydana gelen olayda telefonuna gelen alarm mesajı üzerine işyerine giden dükkan sahibi kapının kırılarak açıldığını ve kasanın  boşaltıldığını gördü. Polise haber veren işyeri sahibinin şikayeti üzerine soruşturma açıldı.

Hırsızlık Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan çalışmada 4 kişi olan hırsızların güvenlik kameralarınca görüntülendiği belirlendi. İçeri giren hırsızların işyerinde dolaşmaları ve kasayı açtıkları anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Hırsızları kasada bulunan altın ziynet eşyaları ile 10 bin lira nakit parayı aldıkları tespit edildi.

Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından olayla ilgili başlatılan çalışmalarda polis kısa süre içinde hırsızların kimliklerini tespit etti. Fatih ve Zeytinburnu'nda tespit edilen 4 adrese yapılan baskında şüpheliler  Aslan S., Kafur K., Yusuf A. ve Salih K. gözaltına alındı. Şüphelilerin elektronik mağazası dışında ayrıca Kumkapı'da bir başka işyerinden 40 bin lira çaldıkları tespit edildi. Daha önceden hırsızlık, gasp gibi suçlardan polise geliş kayıtları bulunduğu şüphelilerden Aslan S., ile Kafur K.,  mahkemece serbest bırakıldı.  Yusuf F. ve Salih K,  ise  ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

-------

-Hırsızlık anı

-Şüphelilerin adliyeye sevki

===================

5- ŞİŞLİ'DE SİLAHLI SALDIRI : 1 YARALI

Haber-Kamera: Hakan KAYA-Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,-

Şişli'de bir telefon bayisine gelen silahlı kişi, işyeri sahibini vurdu

Olay Şişli Mecidiyeköy Mahallesi, Hark  sokakta saat 12.30 sıralarında bir cep telefonu bayisinde meydana geldi. İddiaya göre, otomobil ile cep telefonu dükkanına gelen iki kişiden biri dükkan önünde beklerken diğeri de dükkan sahibi Nur Mehmet Munar ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine eli silahlı kişi Munar'a ateş etti. Munar, bacağına ve göğüs kısmına isabet eden mermiler nedeniyle yaralandı. Olayı gerçekleştiren kişi ise geldiği araçla kayıplara karıştı. Silah seslerini duyan çevredeki esnaf durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Yaralı Munar olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından  ambulansla Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Çevrede delil araştırması yapan polis ekipleri dükkanda bulunan güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı.

Aynı sokakta esnaflık yapan Battal Akyüz "İçeri geldiler arkadaşımızı vurdular ve gittiler. Ayağından ve göğsünden yaralanmıştı. Silah seslerini duyarak olay yerine geldik. Dükkan sahibi arkadaşımız vurulmuştu. Vuranlar kaçmış kim olduklarını bilmiyoruz" dedi.

Polis, kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:

-----------

Olayın meydana geldiği dükkan

Polis ekiplerinin inceleme yapması

Olay yeri ekiplerinin çalışması

Güvenlik şeridi

Şişli Etfal Hastanesinden görüntü

Genel ve detaylar

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement