Eğitim-İş'ten, Bakan Özer'e Tepki: "Ayıp Olan Eğitimci Bile Olmadığı Halde Milli Eğitim Bakanlığı Koltuğunda Oturmaktır"

DİLAN KUTLU

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin "Mülakatı kaldırdım. Adil, tartışmasız bir sınav yapılsın dedim. Eğitim verdiğimiz öğretmenlerin bu eğitimden ne aldığını ölçmenin başka yolu var mı, varsa birisi söylesin" sözlerine tepki gösterdi. Özbay, Bakan Özer'in eğitimci kökenli olmadığını hatırlatarak, "Ayıp olan eğitimci bile olmadığı halde Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturmaktır. Eğitimcilerin yeterliliklerine dahi ahkam kesmeyi kendine hak görmesindedir" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, gazeteci Fatih Altaylı'ya verdiği röportajda Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamında öğretmenlere yapılan sınavla ilgili, "Bitmek tükenmek bitmeyen spekülasyonlar olacaktı. Bu yüzden mülakat istemedim. Mülakatı kaldırdım. Adil, tartışmasız bir sınav yapılsın dedim. Eğitim verdiğimiz öğretmenlerin bu eğitimden ne aldığını ölçmenin başka yolu var mı, varsa birisi söylesin. Anlamadığım, bir öğretmen nasıl olur da ölçme ve değerlendirmeye karşı çıkar" açıklamasını yapmıştı.

Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Özbay, Özer'in öğretmenlere ilişkin söylediği sözleri eleştirdi. Özbay, "Bakan Özer sınav olmasın fikrine karşı çıkan sendikalar olduğunu iddia etmiş. Acaba Bakan Özer her zamanki olduğu gibi yandaş sendikalarla kapalı kapılar ardında başka şeyler mi planlamıştır?" diye sordu.

ANKA Haber Ajansı'na konuşan Kadem Özbay şunları söyledi:

"Bakan Özer, alaycı bir ifadeyle de Öğretmenlik Meslek Kanunu ve onun öngördüğü sınava karşı çıkmayla ilgili tepki ileri sürmüştür. Oysa öğretmenler bir meslek kanuna karşı değil, kendi özlük haklarıyla ilgili hiçbir iyileştirme içermeyen ve kendine danışılmadan bu sözde meslek kanuna karşıdır. Bakan Özer 'Sınav yapmazsak öğretmenlerin eğitimden ne aldığını nasıl ölçeriz' diyerek bir ayıp daha işlemiştir.

Bakan Özer, aslında kendi ayıbını görmediği gibi eğitimden anlamadığını bir kez daha kanıtlamıştır. Aslında ayıp olan ise eğitimci bile olmadığı Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturmaktadır. Eğitimcilerin yeterliliklerine dahi ahkam kesmeyi kendine hak görmesindedir.

"HANGİ YETERLİLİKTE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI KOLTUĞUNDA OTURUYORSUNUZ"

Uzmanlık belgemiz diplomalarımızdır yeterliliğimiz de eğitimimizdir. Sahi sayın bakan siz bugün hangi yeterlilikte Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturuyorsunuz. Eğitimden gelmeyen birçok kişiyi milli eğitim bakanlığının içerisine doldururken hangi hangi bağlantıları dikkate almıştınız.

"TÜM PARTİLERE ÇAĞRIMIZDIR"

Mesleği elektronik mühendisliği olan biri bugün Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturtuyor. Yardımcılarımıza baktığımızda birinin makine mühendisi diğerinin ilahiyatçı olduğunu biliyoruz.  İktisatçının ve makine mühendisleri farklı meslekten birçok kişinin bulunduğunu görmekteyiz. Hayatlarında öğretmenler odasını dahi görmemiş olanların eğitim konusunda ahkam kesmeleri asıl olandır. Milli Eğitim Bakanlığı'nda da herkese uzmanlık alanlarında sorumluluk alma erdemini göstermesi gerektiğini ifade etmek isteriz. Tüm milletvekillerine siyasi partilere buradan çağrımızdır bu ucube yasa meclisin ilk günlerinde getirilmeli ve tarihin derinliklerine gönderilmelidir."