Hdp İstanbul İl Başkanlığı İftarı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın konuşması

İftardan detaylar HDP İstanbul İl Başkanlığı iftarı

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş:

"HDP barış için, Türkiye toplumunun huzur ve güven içerisinde adilce yaşaması için kurulmuş bir partidir. Bu anlayış dışında yaptığımız hiçbir çalışma da yoktur. Bu amacı gerçekleştirmek için siyaset yaptık, uğraştık. Ancak HDP'nin barışa doğru yürüdüğünü görünce panikliyorlar. Dokunulmazlık işte bu yüzden kaldırıldı, yoksa bizim bir yanlışımız yok. Bizim bir suçumuz, hatamız ve günahımız yok."

"(HDP bir yol ayrımındadır) diyenler, kusura bakmasınlar, kendileri bir yol ayrımındadır. HDP'nin yolu, çizgisi bellidir. Herhangi bir yol ayrımına girmiş de değildir, girme ihtiyacı da duymuyor. Hele hele 'HDP'de Müslüman Kürtlerin temsiliyeti yok' demek vicdansızlıktır. HDP'deki Müslüman Kürtlerin en üst düzeydeki temsiliyeti benim. Eş Genel Başkan olmuşum daha ne olacak?"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP'nin barış için, Türkiye toplumunun huzur ve güven içerisinde adilce yaşaması için kurulan bir parti olduğunu belirterek, "Bu anlayış dışında yaptığımız hiçbir çalışma da yoktur. Bu amacı gerçekleştirmek için siyaset yaptık, uğraştık. Ancak HDP'nin barışa doğru yürüdüğünü görünce panikliyorlar. Dokunulmazlık işte bu yüzden kaldırıldı, yoksa bizim bir yanlışımız yok. Bizim bir suçumuz, hatamız ve günahımız yok." dedi.

Demirtaş, partisinin İstanbul İl Başkanlığının düzenlediği iftarda yaptığı konuşmada, on bir ayın sultanı ramazanda kardeşliğin, dayanışmanın, hoşgörünün ve nefis terbiyesinin öne çıktığını söyledi.

Savaşların, katliamların kader olmadığını, 'böyle gelmiş, böyle gidecek' anlayışını da kabul etmek zorunda kalmayacaklarını aktaran Demirtaş, savaşı, katliamı normal gören anlayışın ülke için en tehlikeli anlayış olduğuna işaret etti.

Demirtaş, bombalara, ölüme, cenazelere, silahlara alışılmaması gerektiğini ve savaşın insan doğasına aykırı olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"Türkiye toplumu şu an ikiye ayrılmış durumda. Bir tarafta bu savaşı durdurmak isteyenler, diğer tarafta da bu savaştan nemalananlar var. Sanatçı, akademisyen, üniversite öğrencisi kim olursa olsun 'barış' diyen terörist ilan ediliyor. Şu günlerde en çok korkulan şey, barış kelimesidir. Barış, dediğinizde tüyleri diken diken olanlar var. Dokunulmazlık mevzusu da bundan bağımsız değildir. HDP, barış için, Türkiye toplumunun huzur ve güven içerisinde adilce yaşaması için kurulmuş bir partidir. Bu anlayış dışında yaptığımız hiçbir çalışma da yoktur. Bu amacı gerçekleştirmek için siyaset yaptık, uğraştık. Ancak HDP'nin barışa doğru yürüdüğünü görünce panikliyorlar. Dokunulmazlık işte bu yüzden kaldırıldı, yoksa bizim bir yanlışımız yok. Bizim bir suçumuz, hatamız, günahımız yok. Varsa suç, günah kendi partilerinde bolca var. Hala HDP milletvekili arabasının bagajında silah taşıdı yalanını ısrarla sürdürüyorlar. Savcı bile hazırladığı fezleke de bunu iddia etmiyor. Yok böyle bir şey." diye konuştu.

"Sabırla, metanetle direneceğiz"

HDP dışında muhalefet kalmadığını öne süren Demirtaş, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde nerede duruyorlarsa aynı yerde olduklarını dile getirdi.

Demirtaş, ilkelerinin ve durdukları yerin değişmediğini söyleyerek, "Biz o zaman hangi sözü verdiysek, ne dediysek onun arkasında durmaya devam ettiğimiz için bu kadar bize saldırıyorlar. Toplumdaki her türlü muhalefet olayını, artık tehdit olarak görülüyor. Böyle durumlarda sabır dilemekten başka çare yoktur. Sabırla, metanetle direneceğiz. Zulme karşı direneceğiz. Böyle dönemlerin anahtarı birlik ve beraberliktir. Çözümün yolu bütün bunlara inananların bir arada olabilmesindedir. Etnik kimliği, mezhebi ne olursa olsun ayrım gözetmeksizin bir arada durabilmektir. HDP işte tüm bu farklılıkları en güçlü şekilde temsil edebildiği için güçlü bir partidir." değerlendirmesinde bulundu.

HDP'nin gücünü bünyesindeki renkler ve çoğulculuktan aldığını ifade ederek, "Bunu anlamayan ve değerini bilmeyen HDP'yi anlamamıştır. 'HDP bir yol ayrımındadır' diyenler, kusura bakmasınlar kendileri bir yol ayrımındadır. HDP'nin yolu, çizgisi bellidir. Herhangi bir yol ayrımına girmiş de değildir, girme ihtiyacı da duymuyor. Hele hele 'HDP'de Müslüman Kürtlerin temsiliyeti yok' demek vicdansızlıktır. HDP'deki Müslüman Kürtlerin en üst düzeydeki temsiliyeti benim. Eş Genel Başkan olmuşum daha ne olacak? HDP, dinci bir parti olmadı ve olmayacak. Biz, Arap, Kürt, Türk, Alevi, Çerkez, Sünni ve Hristiyanı da temsil edeceğiz. Hepsinin hakkını, hukukunu aynı oranda savunduğumuz için biz HDP'yiz. Biz dört dörtlük bir parti değiliz, eleştirilmeyecek bir parti de değiliz ama partimizin eleştiri mekanizmaları vardır. Bunun dışında davranmak, ne partinin programına, ne siyasi ahlaka, ne de disipline uyar. Herkes bunu gözeterek davranmak zorundadır. Bu partiler kişilerle var olmadı, kişilerle de var olmaz. Halkın alın teri ve emeğiyle var oldu. Türkiye'nin geleceğinde HDP vardır." şeklinde konuştu.