Polis Akademisinde Yeni Dönem Başlıyor (1)

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak- Çolak'ın açıklamaları Polis Akademisinde yeni dönem başlıyor- Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Çolak: - "2020'den itibaren temel kaynak polis memurluğu olacak. 2020'ye kadar 5 yıllık geçiş sürecinde sivilden alacağız komiser yardımcılığını"- "Hedefimiz, Polis Akademisini bu milletin kurumu haline getirmek. Türkiye'nin bütün renkleri burada olacak inşallah" ERTUĞRUL SUBAŞI - SERTAÇ BULUR - Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, 2020'den itibaren temel kaynağın polis memurları olacağını, 5 yıllık geçiş sürecinde de komiser yardımcılarını sivillerden alacaklarını belirterek, "Hedefimiz, Polis Akademisini bu milletin kurumu haline getirmek. Türkiye'nin bütün renkleri burada olacak inşallah" dedi.Çolak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yasa değişikliğiyle Polis Akademisinin yeni döneme girdiğini söyledi.Akademi bünyesindeki Güvenlik Bilimleri Fakültesinin, Polis Amiri Eğitim Merkezine dönüştürüldüğünü kaydeden Çolak, fakültenin 4 yıllık yatılı eğitim verdiğini anımsattı.Fakültenin öğrencilerini ağırlıklı olarak polis koleji ve lise mezunlarından aldığını dile getiren Çolak, yeni düzenlemede ise Batı'daki uygulamaların göz önünde bulundurulduğunu anlattı. Çolak, şöyle konuştu: "Dedik ki: Bu tarz uzun bir amir eğitimi çok gerekli değil. Koleji de katarsak 8 yıllık süreçte polis amiri yetiştirmeye çalışıyorduk. 14 yaşında koleje giriyor, 22-23 yaşında mezun oluyor, komiser yardımcısı yapıyoruz. Kapalı, yatılı eğitim veriyoruz. Yani çocuğu 14 yaşında toplumsal hayattan koparıyoruz, okula hapsediyoruz, 22 yaşında çıkıyor okuldan. Yani tam sosyalleşeceği, kişiliğinin oturacağı, toplumla ilişkisini bir seviyeye oturtacağı dönemde çocukları alıp kapalı ortamda tutarak, bir nevi eskilerin devşirme sistemini yürütüyorduk. Tabii ortaya çıkan ürün de çok sağlıklı olmuyor çünkü bütün o kimliğinin, kişiliğinin şekillendiği dönemde kapatmışız, resmi, ideolojik eğitim vermişiz.Dünyadaki diğer polis eğitimleriyle karşılaştırdığımız zaman böyle bir sistemin olmadığını gördük. Özellikle demokratik ülkelerde."Türkiye'nin belli olgunluğa geldiğini, çok sayıda üniversite bulunduğunu aktaran Çolak, üniversite mezunlarını özellikle demokratik ülkelerdeki gibi daha kısa, profesyonel eğitim vererek mesleğe dahil etmeyi kararlaştırdıklarını vurguladı.Çolak, kişilikleri ve kimlikleri oturmuş, hayattan ne istediğini bilen ve bu mesleği rasyonel şekilde seçebilecek gençleri kısa süreli eğitimle polis amiri olarak yetiştirmeyi düşündüklerini kaydetti.- Yeni merkezin ilk öğrencileri eylülde alınacakÇolak, "Kısmetse bu Eylül ayına ilk öğrencilerimizi alacağız" dedi.Adaylardan KPSS puanı talep edeceklerini bildiren Çolak, uzman yardımcılığına denk pozisyon olacağı için yüksek puanla alım yapmayı planladıklarını kaydetti.Çolak, kaç aday alınacağına ilişkin çalışmaların devam ettiğini, yeni yasanın piramidal yapı öngördüğü bilgisini paylaştı.Geçmişte herkes otomatik yükselmeye tabi olduğu için teşkilattaki konumunun ters piramide benzediğini, yeni yasayla bunun normale döneceğine dikkati çeken Çolak, şu anda 6 bin 700 komiser yardımcısı olduğunu, 5 bin 800 civarında da açık bulunduğunu söyledi.- "Sadece sivilden değil, meslek içinden de olacak"Çolak, bir anda alım yapılmayacağını, zamana yayacaklarını vurgulayarak, açığı 2,5 yıl içinde kapatmayı düşündüklerini bildirdi. Prof. Dr. Yılmaz Çolak, şunları kaydetti: "Çok fazla zamanımız yok, çok fazla da ihtiyaç var. Komiser yardımcılarını sadece sivilden almayacağız, aynı zamanda meslek içinden de alacağız. Bu, önceden beri gerçekleştiriliyor. Artık biz bunu kurs gibi değil, Polis Amiri Eğitim Merkezinde ciddi eğitime tabi tutacağız. 2020'den itibaren temel kaynak polis memurluğu olacak. Herkes polis memuru olarak teşkilata başlayacak, onların içinden amirler seçilecek.2020'ye kadar 5 yıllık geçiş sürecinde sivilden alacağız komiser yardımcılığını. Öngördüğümüz eğitim bir yıl. Hatta bunu bir nevi tezsiz yüksek lisans formatında planlıyoruz. Polis Amiri Eğitim Merkezine aldığımız arkadaşlar, tezsiz yüksek lisansın derslerini, bunun yanı sıra meslek eğitimini de alacak."- Mezun öğrencilerin durumuÇolak, polis meslek yüksekokullarında 10 bin 500 civarında öğrenci bulunduğunu ve 6 bin 800 kadarının mezun olduğunu anlattı.Mezunların sınavla teşkilatta göreve başlayacakları bilgisini veren Çolak, "Bunun da getirilmesinin mantığı, eğitimin ciddiye alınması. Çocuk, polis amiri eğitim merkezine, polis meslek yüksekokulu ya da eğitim merkezine girdiği zaman 'Tamam, ben bu işe girdim' diye bakıyordu önceden. O eğitimi ciddiye almasını istiyoruz biz. Motivasyonunu kaybetmemesini istiyoruz. Kendimiz de test ediyoruz, 'verilen eğitimi alabilmiş mi, ne düzeyde almış' diye" değerlendirmesinde bulundu.Çolak, sınavı kazanamayanlar için yasada herhangi bir şey öngörülmediğine dikkati çekerek, bu adayların haklarını kaybedeceğini söyledi.- "Paralel Devlet Yapılanması" ile mücadelePolis Akademisinin 17-25 Aralık'tan sonra tartışmaların göbeğinde yer aldığına işaret eden Çolak, "Akademi içinde de bu tarz bir yapılanma vardı. Hem öğrenci düzeyinde hem yönetici ve hoca düzeyinde vardı" ifadesini kullandı."Bu, nasıl oldu?" diye soran Çolak, akademideki eğitim mantığının eski usulde kaldığını, "bürokrasiye adam devşirme" mantığıyla oluşturulduğunu savundu. Çolak, şunları anlattı: "Böyle bir mantıkla oluşturduğun zaman ortaya çıkan ürün toplumdan kopuk oluyor. Seçilmişe, siyasetçiye, topluma yukarıdan bakıyor. Kendisine vesayet manasında 'devlet alanı' diye bir alan kurguluyor ve oraya ait hissediyor ve orada seçilmiş olarak görüyor. Bu, tipik bürokratik vesayet zihniyetinin yeşerdiği zemin. Polis Akademisi de bunu üretir hale gelmiş yıllarca. Böyle bir eğitim ideolojik zemin üzerinde yürümüş yıllarca. İlk başta sert, toplumdan kopuk, Kemalist ideolojiyle yapılmaya çalışılmış bu kapalı eğitim ama daha sonrasında yavaş yavaş, 'Paralel Yapı' dediğimiz tarzdaki yapı gelip, kendi ideolojisini kurgulamış çünkü eğitim sistemi, böyle küçük cemaatlerin eline geçebilecek eğitim sistemiydi.40 yıllık süreçte bu gerçekleştirilmiş."Polis Akademisindeki reformun doğrudan Türkiye'nin demokratikleşme seviyesiyle ilgili olduğunu dile getiren Çolak, toplumun artık mevcut eğitim sistemini taşıyamadığını söyledi.Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, polis amirleri ve memurların toplumdan kopuk yetiştiğini belirterek, "Seçilmişe yukarıdan bakan, hakir gören bir zihniyet. Böyle bir yapı demokratik değerlerle örtüşür mü? Örtüşmez, buradan darbe çıkar. Nitekim darbe de gerçekleşti. Bunu reforme etmemiz gerekiyordu yani demokratik ülkelerdeki polis eğitimi nasıl? Ona baktık ve o çerçevede komple yapıyı yeniden revize ettik" değerlendirmesinde bulundu.Emniyette polis eğitiminin de çift başlı yürüdüğünü aktaran Çolak, hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimin Polis Akademisinin altına alındığını kaydetti.Çolak, "Yeni yapımız içinde ağırlıklı olarak üniversite mezunlarını alıp memur ve amir yetiştirmek istiyoruz. Bu, 'polis meslek yüksekokulları kapanacak mı' demek değil. Hatta ilana çıktık, başvuru alıyoruz, polis meslek yüksekokullarına 3 bin öğrenci alacağız ancak ağırlığı polis meslek eğitim merkezlerine, yani lisans mezunlarına vereceğiz" görüşünü paylaştı.Memurlardan amirliğe alıma devam edeceklerini belirten Çolak, bunun teşkilattaki dinamizmi sürdürmek için gerekli olduğunu bildirdi.- "Her memur, 45 yaşına kadar yükselecek"Çolak, "Her memur, 45 yaşına kadar bir üst kademeye çıkabilecek. Önünü açtık ki teşkilatta devinim, canlılık olsun. Kimse umutsuzluğa kapılmasın" şeklinde konuştu.Çolak, şu değerlendirmede bulundu: "Bütün bunların yapılmasının tek gayesi, demokratik değerleri içselleştirmiş, sivil düşünen, sivil düşünceyi öne alan, çağdaş değerleri içselleştirmiş 21. yüzyılın polisini yetiştirmek, tek hedefimiz bu. Bütün bunların tek gayesi sivil değerleri içselleştirmiş, demokratik değerleri içselleştirmiş polis memuru, amiri yetiştirmek. Toplumla daha fazla iç içe geçmiş, her şeyden önce sivil otoriteyi, halkın iradesini temel otorite kabul etmiş polis amiri-memuru yetiştirmek."Devlet alanına hakim olabilecek küçük marjinal gruplarla ilgili algı olduğuna dikkati çeken Çolak, Polis Akademisiyle ilgili de benzer algı bulunduğunu anlattı.Çolak, aslında bunun algı değil, gerçek olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Toplumda küçük bir grup, Türkiye'de tek olan Polis Akademisini ele geçirmiş. Demokratik bir toplum bunu taşıyabilir mi sırtında? Eğer toplumda Polis Akademisi bir taneyse, Türkiye'nin bütün renklerinin burada olması lazım. Hoca olarak da, yönetici olarak da olması lazım. Bütün idari pozisyonlarda çalışanlar olarak diyorum... Öğrenci olarak da olması lazım. Zaten burada olmadığı için bugün bu sıkıntıları yaşıyoruz.Polis Akademisinde bu tarz çeşitlilik sağlanmadığı için emniyet teşkilatı üzerinde halen bazı soru işaretleri var ama çok şükür, teşkilat bu anlamda çok ciddi mesafe kaydetti. Çok ciddi yenilenme süreci içinde."Polis Akademisi olarak bu yenilenme sürecinin önemli parçalarından biri olmak istediklerini belirten Çolak, "Hedefimiz, Polis Akademisini bu milletin kurumu haline getirmek. Herkesin burada bir parçasının olduğunu görmelerini sağlamak, hissetmelerini sağlamak. Buranın kapısının herkese açık olduğunu herkesin bilmesi ve hissetmesi, kabul etmesi... Bütün amacımız, gayemiz bu. Türkiye'nin bütün renkleri burada olacak inşallah" diye konuştu.