Yargıtay'dan İki Sanığa İse "Aleyhte" Bozma

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Hizbullah Ana Davasında müebbet hapse mahkum edilen 16 sanığın cezasını onarken, Abdulvahap Ekinci ve İsmail Kınay'a verilen 10 yıllık hapis cezasını ise "aleyhte" bozdu.

- Kararda, her iki sanığın mensubu bulundukları örgütün "Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sını zorla değiştirip yerine dini esaslara yönelik bir sistem getirme şeklindeki amacına yönelik vahamet arz eden ve amaç suçun gerçekleştirilmesi bakımından elverişli nitelikte görülen bu eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 146/1 maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek her iki sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır" denildi

ANKARA Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Hizbullah Ana Davasında müebbet hapse mahkum edilen 16 sanığın cezasını onarken, Abdulvahap Ekinci ve İsmail Kınay'a verilen 10 yıllık hapis cezasını ise "aleyhte" bozdu.

Daire, Hizbullah Ana Davasını sanıklarına ilişkin yaptığı temyiz incelemesinde, Edip Gümüş, Cemal Tutar, Fuat Balca, Abdulkerim Kaya, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Mahmut Demir, Kemal Gülşen, Sinan Yakut, Şeyhmus Kinay, Yusuf Begiç, Mehmet Veysi Özel, Rifat Demir, Mehmet Beşir Acar, Mehmet Tahir Ak ve Mehmet Garip Özer'e verilen müebbet hapis cezasını onadı.

Daire, kararın gerekçesinde ise bu kişilerin katıldıkları eylemleri gerçekleştirme neden, saik ve biçiminin, sanıkların "toplum güvenliği yönünden tehlikeli ve zararlı kişilik taşıdıklarını ortaya koyduğu dikkate alınmadan, geçmişleri ve suçtan sonraki davranışlarındaki olumlu unsurlar da açıklanmadan, yalnızca geçmişleri ve suçtan sonraki davranışlarından soyut biçimde söz edilerek TCK'nın 59. maddesi ile cezalarından indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından" bozma nedeni sayılmadığı ifade edildi. Kararda, bu sanıkların üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı "cebir ve şiddet" kullanarak değiştirme amacını taşıdığı ve buna yönelik çok sayıda olayı gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı bildirildi.

Kararda, "Örgütün yapısı ve ülke genelindeki organik bütünlüğü ile gerçekleştirdiği yaygın şiddet eylemleri de dikkate alındığında sanıkların sübutu kabul olunan eylemlerinin amaçlanan neticeyi gerçekleştirme tehlikesi yaratmaya uygun ve elverişli niteliktedir. Bu sanıklar hakkında kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfının tayin edilmiştir" denildi.

Ayrıca kararda, sanıklar Fahrettin Özdemir, Mehmet Nuri Karabulut, Mehmet Ezme ve Gazi Kavan'ın söz konusu örgütün üyeleri olduklarının kabul edildiği ifade edildi. Kararda, sanık Yunus Avcı'nın 4959 sayılı kanuna göre cezasından gerekli indirim yapıldığı belirtilen kararda, sanıklar Fahrettin Özdemir, Mehmet Nuri Karabulut, Mehmet Ezme ve Gazi Kavan'ın savunmalarının inandırıcı gerekçelerle reddedildiği de açıklandı.

- İKİ SANIĞA BOZMA-

Daire, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince Abdulvahap Ekinci ve İsmail Kinay'a verilen 10 yıllık hapis cezasını ise "aleyhte" bozdu. Bozma gerekçesinde ise İsmail Kinay'ın "Nihat" adı ile tanınan Şehmus İnsel adlı kişinin MİT ajanı olduğu gerekçesiyle kaçırılarak kendisine ait evde sorgulandıktan sonra diğer sanıklar Mehmet Varol ve Şehymus Kinay ile birlikte öldürülmesi ve evinin bitişiğindeki inşaat alanına gömülmesi eylemine katıldığının sanık Mehmet Varol'un anlatımı ve yer göstermesi ve Kinay'ın eyleme dair kaçamaklı ikrarı ile anlaşıldığı bildirildi.

Kararda Abdulvahap Ekinci'nin ise istihbarat elemanı olduğundan şüphelenilen Hasan Bozan'ın Diyarbakır'dan kaçırılarak sorgulanıp 1997 yılında öldürülmesi ve yine örgüte ilişkin bilgi topladığından şüphelenerek 1997'de kaçırılan Nurettin Güneş adlı şahsın tutulduğu yerde sorgulanması eylemlerine katıldığının belli olduğunun anlaşıldığı belirtildi. Kararda, Ekinci'nin mensubu olduğu terör örgütünün suç tarihlerinde Diyarbakır bölgesi genel sorumlusu olan Cemal Uçar'dan aldığı sözlü eylem talimatlarını örgütün askeri kanat biriminde görevli üyelere ilettiğinin de ortaya çıktığı ifade edildi.

- "ANAYASAYI ZORLA DEĞİŞTİRME"-

Kararda Ekinci'nin polise örgüt hakkında bilgi verdiğinden kuşkulanılan ve bilahare örgüt mensuplarınca öldürülen Suat Erciyes isimli şahsın 1997 yılı sonlarında kaçırılıp sorgulanması, İsmail Sevinç adlı kişinin kaçırılıp öldürülmesi yine MİT ajanı olduğundan kuşkulanılan Mehmet Ali Eroğlu adlı şahsın kaçırılarak sorgulanması ve 6 Aralık 1997'de öldürülmesi eylemlerinin talimatını ilettiğinin belirlendiği de bildirildi.

Kararda, her iki sanığın mensubu bulundukları örgütün "Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sını zorla değiştirip yerine dini esaslara yönelik bir sistem getirme şeklindeki amacına yönelik vahamet arz eden ve amaç suçun gerçekleştirilmesi bakımından elverişli nitelikte görülen bu eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 146/1 maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek her iki sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır" denildi. (ANKA/SON)

(EÖ/ÖZK) - Ankara