Çocuklar Sevgiyi "Mevlana" ile Öğreniyor

AYŞE ŞENSOY - Uluslararası Mevlana Vakfınca hayata geçirilen "Benim Mevlanam Projesi" ile çocuklar ve gençlere Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin sevgi ve hoşgörü anlayışı öğretiliyor.

Vakfın başkan vekili, Mevlana'nın 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hazreti Mevlana'yı ve Mevleviliği dünyaya tanıtmak üzere kurulan vakfın 20. yılını tamamladığını söyledi.

Hazreti Mevlana'nın öğretilerini tüm dünyaya duyurmak için birçok önemli projeyi hayata geçirdiklerini belirten Bayru, bunlardan birinin de çocuklara Mevlana'yı anlatmak amacıyla hazırlanan "Benim Mevlanam Projesi" olduğunu ifade etti.

Projenin 5 yıldan beri devam ettiğini, bu yıl üzerine yeni çalışmalar ekleyerek Milli Eğitim Bakanlığına sunduklarını dile getiren Bayru, şunları kaydetti:

"Bugüne kadar İl Milli Eğitim Müdürlüğünden aldığımız izinle proje kapsamında Konya'daki okullarda çocuklarla bir araya gelerek Hazreti Mevlana'yı anlatıp, onların sorularını cevaplamaya çalışıyorum. Civar şehirlere de gidiyorum. Projemize ilgi gün geçtikçe artıyor. Okulların arayıp, Hazreti Mevlana'yı anlatmamızı istemesi beni çok mutlu ediyor. Bugün dünya büyük bir kaos yaşıyor. Bunu önleyebilmenin yolu, insanlara henüz çocukken 'nasıl yaşayacakları, hayata nasıl bakacakları ve kendilerini nasıl sevebileceklerini' öğretmekten geçiyor. Eğer bunlar küçük yaşta öğrenilirse inanıyorum ki yaşam tarzı haline gelecek ve huzurlu bir hayat sürülecektir. İşte biz de bu proje ile çocuklara ve gençlere sevgiyi, etrafına nasıl faydalı bireyler olabileceklerini anlatmaya çalışıyoruz çünkü bir insan hayata kendisini severek, bilerek başlarsa, etrafını da sever."

Bayru, proje kapsamında ilkokul çocukları için tiyatro oyunları ve şarkılar hazırladıklarını, çocukların oynarken öğrendiklerini ailelerine de öğrettiklerini dile getirdi.

"Aradığımız aslında bizde var olan şey"

Esin Çelebi Bayru, günümüzde insanların, özellikle de gençlerin arayış içerisinde olduğuna dikkati çekti.

Hazreti Mevlana'nın arayış içerisindeki insanlara "Bir can var canında o canı ara. Beden dağındaki gizli mücevheri ara. Ey yürüyüp giden dost, bütün gücünle ara. Aradığını dışarıda değil kendi içinde ara" sözleriyle yol gösterdiğini anlatan Bayru, şöyle devam etti:

"Aradığımız aslında bizde var olan şey. Bunun farkına varıp 'bizdeki nedir, bu dünyaya neden geldik, nasıl kendimize ve etrafımıza faydalı olabiliriz?' diye düşünmeliyiz. Eğer bu konular üzerinde hassasiyet ile durulursa inanıyorum ki dünyaya barış gelecektir. Özellikle gelecek nesilleri doğuran anneler, çocuklarına maddi hayat kadar manevi hayatın da önemini öğretirse, o zaman çocuklar bilinçlenecek, dünyaya sulh ve sükun gelecektir."