Adana'nın 100 Yıllık Geleneği: Ciğer Kebabıyla Kahvaltı

Adana'da vatandaşlar, sabahın ilk ışıklarıyla gittikleri Ciğerciler Sokağı'nda geleneksel kahvaltı masasındaki zeytin, peynir ve reçel gibi ürünler yerine bol acılı ciğer kebabı yiyor, çay yerine şalgam suyu içiyor. Kebapçı Seyfettin Danış, "Burası en az 100 yıllık bir mekan, atalarımızdan Adanamıza miras kalmış tarihi bir değer." diyor.

Kebap kenti Adana'nın tarihi Kazancılar Çarşısı'ndaki ciğer kebabıyla gün ağarırken kahvaltı yapma geleneği, 100 yılı aşkındır sürüyor.

Zengin mutfağı ve kebap geleneğiyle ünlü kentin tarihi dokusu içinde yer alan çarşıdaki Ciğerciler Sokağı'nda günün ilk ışıklarıyla tatlı bir telaş başlıyor. Mangallarını kuran esnaf, bir yandan ciğerleri şişe saplarken, diğer yandan da etrafına tabure dizilmiş küçük masaların üzerini bol soğan, domates ezmesi ve yeşilliklerle donatıyor. Kentin ünlü şalgam suyu da masanın baş köşesindeki yerini alıyor.

Müşterilerin gelmeye başlamasıyla "duman altı" olan sokakta vatandaşlar, geleneksel kahvaltı masasındaki zeytin, peynir ve reçel gibi ürünler yerine bol acılı ciğer kebabı yiyor, çay yerine şalgam suyu içiyor. Ciğerciler Sokağı'ndaki esnaftan 40 yaşındaki Seyfettin Danış, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok küçük yaşlardan beri bu işi yaptığını söyledi.

Sabaha hazırlık için yoğun mesai harcadıklarını ifade eden Danış, şöyle konuştu: "Geceden hazırlıklara başlıyoruz ve sabaha karşı da müşterilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz. İsteyen içeceğini de yanına alıp gelebiliyor. Biz müşterilere ciğer ve kebap servisi yapıyoruz. Burası en az 100 yıllık bir mekan, atalarımızdan Adanamıza miras kalmış tarihi bir değer. İşimizden ve kazancımızdan çok memnunuz. Zaten eşimiz dostumuz gelse bize yeter."

CİĞER KEBABI İÇİN İSTANBUL'DAN GELDİ

Gün ağarmadan ciğer kebabı yemek için İstanbul'dan Adana'ya gelen Seyfettin Asal ise Adanalıların her gün sabah 04.00 civarında kalkıp Kazancılar Çarşısı'na geldiğini, kendisinin de bu zevki tattığını belirtti.

En az 4-5 çeşit salata ile ciğer kebabı yediklerini anlatan Asal, "Herkes sabahın 4'ünde buraya gelir ve saat 9-10 oldu mu burada iş biter. Ülkemizin her yeri güzel ama Adana ayrı. Adanalı her zaman 4'te kalkar ve bu ciğeri yer, bu ciğeri yemeden işbaşı yapmaz. Ben de İstanbul'dan kalkıp bu ciğerin hayaliyle buraya geldim. Çocukları, yeğenleri de kaldırdım getirdim. Bu ciğerin hayaliyle kalkıp geliyoruz buralara." diye konuştu.

Hüsamettin Barış da yaklaşık 10 yıldır müsait olduğu zamanlarda ciğerle kahvaltı yapmaya gittiğini anlatarak, bu geleneğin yeni nesillere geçerek çok daha uzun yıllar süreceğine inandığını söyledi.