Hüsrev Hatemi, "İstanbul Kültür Söyleşileri"Ne Katıldı

İstanbul Kültür Söyleşileri'ne katılan şair Hüsrev Hatemi "Benim doğduğum sene 1960'a kadar Yahya Kemal'in söylediği, '1923 değişimi' başlamamıştı. Hala İstanbulluların gözünde Eyüp çok kıymetliydi. Büyük zahmetlerle gidilirdi. Buna katlanılırdı. Kısıklı'ya nasıl gidilir diye vazgeçilmezdi" dedi.

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi işbirliğinde gerçekleştirilen etkinlik kapsamında, "İstanbul'u Yaşamak" konulu söyleşi yapıldı.

Nişantaşı Nuri Akın Anadolu Lisesi'nde gerçekleşen etkinlikte konuşan Hatemi, ilkokula 1944 yılının ekim ayında başladığını belirterek, ablasıyla söyleşinin yapıldığı okulda eğitim gördüklerini söyledi.

İstanbullu olmanın devirlere göre değiştiğine değinen Hatemi, "Yaşlı insanlar ölünce kalan terekelerini, birkaçının evinin kütüphanesini gördüm. Onların etkisiyle, İstanbul'da şu ümidi taşıyordum. Bir yaşlı amca, bizim kaybettiğimiz İstanbul'u sarı bir zarfa saklamış, arkadaşına vermek için. İstanbul kaybolmamış da bir köşede açılmayı bekliyor. Bir zarftan çıksa da eski tadı olmayacak" ifadelerini kullandı.

Hatemi, gençlik yıllarında evinde kasetçaların bulunmadığını kaydederek, "Pikap her evde bulunmazdı. Biz kafamızdan söyleyip, çalardık ama şimdi Youtube'da eski İstanbul türkülerini, günde bir tanesini dinlemelisiniz" dedi.

Hatemi: "Sizde İstanbulluluk ruhu ölmesin"

İstanbul'da en sevdiği yerlerden birinin Kanlıca olduğunu aktaran Hatemi, şu bilgileri verdi:

"Benim doğduğum sene, 1960'a kadar Yahya Kemal'in söylediği 1923 değişimi başlamamıştı. Hala İstanbulluların gözünde Eyüp çok kıymetliydi. Büyük zahmetlerle gidilirdi. Buna katlanılırdı. 'Kısıklı'ya nasıl gidilir' diye vazgeçilmezdi. Ne yapıp eder, İstanbullular eski İstanbul'u yaşarlardı. Bugün de Topkapı Sarayı, önünden hayallere dalarak geçeceğimiz bir yerdir."

Hüsrev Hatemi, İstanbul'un güzelliklerine işaret ederek, "Neyse ki bakmasını bilene güzeldir. O kadar ümitsiz değiliz ama hangi caminin, medresenin önünden geçerseniz, geçerken küçümsemeyin. Her eserin kendine göre ayrı güzelliği var. Sizde İstanbulluluk ruhu ölmesin" dedi.

Hatemi'den 'Şehir Dersleri' önerisi

İstanbul derslerinin sadece İstanbul'da değil tüm illerde olması gerektiğini vurgulayan Hatemi, isminin de "Şehir Dersleri" olması gerektiğini vurguladı.

Hatemi, "Ey Sevda", "İstanbul'a Ağıt" şiirlerini okuduğu söyleşide, şiirlerinden örneklerle İstanbul'daki değişimi ele aldı.

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı ise gençlerin yaşadıkları şehrin farkına varması, şehrin zenginliklerinin, güzelliklerinin sırrını anlatmak, tarihi ve kültürel dokuyu fark ettirmek amacıyla İstanbul Kültürü Söyleşilerine büyük önem verdiklerini dile getirerek, "İstanbul Kültürü Söyleşileri kapsamında şunu gördük ki gençlerimizin çoğu yaşadıkları şehrin birikiminden maalesef habersizler. Biz de bu vesileyle Milli Eğitim Bakanlığı'mıza 'Şehir Dersleri' diye bir dersin müfredata konmasını, eğitim ve kültür hizmeti üreten bir sivil toplum örgütü olarak öneriyoruz" diye konuştu.