İdt, Dünya Tiyatro Günü'nde 3 Bin İzleyiciye Ulaşacak

HİLAL UŞTUK - İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT), 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde yaklaşık 3 bin izleyiciye tiyatro keyfini yaşatacak.

Tiyatro Günü'ne ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan İDT Müdürü Zafer Kayaokay, "Bu günün tek farkı, çok küçük imkanlarla da olsa tiyatroların yılda bir kez seyirciye kapılarını ücretsiz açıyor olmasıdır. Aslında her gün Dünya Tiyatro günü bizim için. O gün için de özel bir hazırlık yapmıyoruz. Elimizden geldiğince fazla perde açarak, belki de tiyatroya hiç gitmemiş insanları içeriye sokmaya çalışıyoruz ya da gerçekten o parayı veremeyecek ama tiyatro mesleğini, sanatını, tiyatro atmosferini merak eden insanı içeriye almaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kayaokay, her yıl 27 Mart'ta Türkiye ve uluslararası platformda bir tiyatro insanı tarafından yazılan ve tiyatronun sıkıntılarını anlatan bir bildiriyi okuduklarını kaydederek, şu bilgileri verdi:

"27 Mart'ta 7 kez perde açıyoruz. Cevahir 1'de 'Ellerimin Arasındaki Hayat', Cevahir 2'de 'Eğer Bu Bir Film Olsaydı', Küçük Sahne'de 'İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı', Küçükçekmece Cennet Kültür ve Sanat Merkezi'nde 'Erkek Arkadaş' oyunları ile Kozyatağı Kültür Merkezi'nde 'Purnima ve Sırlar Ormanı', Üsküdar Stüdyo Sahne'de 'Lay Lay Lom' isimli çocuk oyunları oynanıyor. Çaycuma'daki turneyle birlikte yaklaşık 3 bin kişiye ulaşmış oluyoruz."

"Bir hafta olsa, 60'a yakın perde açabiliriz"

Dünya Tiyatro gününün bir gün ile sınırlı kaldığına dikkati çeken Kayaokay, "Bir hafta olsa, o zaman bütün haftaya yayarız. İDT olarak 60'a yakın perdeyi ücretsiz açabiliriz. Bu da büyük bir katkı olur" dedi.

İDT Müdürü Zafer Kayaokay, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda yapılacak çalışmalara da değinerek, "İstanbul Kültür Üniversitesi'ndeki salonumuza, bugüne kadar tiyatroya hiç gitmemiş 850 çocuğu getireceğiz. Hayatlarında ilk defa bu atmosfere girecekler. Oyun parkları kurulacak, hediyeler verilecek ve o gün tiyatroyu sevdirebilmek için elimizden gelen ne geliyorsa yapılacak. Çatalca ve İstanbul'un civar köylerinden çocuklar gelecek." diye konuştu.

Koşulların uygunluğu halinde, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne bağlı 12 şehirde bu tür organizasyonların yapılabileceğinin altını çizen Kayaokay, şunları söyledi:

"Bence buradaki hedef tabii ki seyirci ama yetişkin değil. Dünya Tiyatro Günü'nün önemini ve ne kadar ciddi bir şey olduğunu gençlere ve çocuklara anlatmak lazım ki geleceğin seyircisini oluşturalım. Ama bu olgun seyirciyi dışlamak anlamına gelmesin. Eğer sonraki nesillere bir şey yapacaksak, bu günün önemini gençler kavrıyor olmalı ki onlar da giderek bunu yaysınlar."

Kayaokay, bu özel günün, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumuna (UNESCO) bağlı Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) tarafından organize edildiğini ifade etti.

"Hakkımda soruşturma var"

Zafer Kayaokay, İDT'nin sahnelediği oyunlara, izleyicilerin bilet bulamaması konusuna da değinerek şu bilgileri aktardı:

"Şu anda hakkımda bir soruşturma var. İDT'de oynayan 'Profesyonel' adlı oyuna, seyirci bilet bulamadığı için beni Başbakanlık'a şikayet etti. El altından organize ettiğimi, biletleri ele geçirdiğimi ve karaborsa sattığımı düşünüyor seyirci. Oysa ki sevgili seyirci şunu bilmiyor ki nereye gidersek gidelim 4 biletten fazla satın alınamıyor bilgisayarda. Böyle bir şey yok. Kaldı ki ben bugüne kadar bir tek bilet kullanmadım."

Profesyonel oyununa gösterilen ilgiden memnuniyet duyduğunu ve bunun gurur verici olduğunu dile getiren Kayaokay, bir gazetede "Profesyonel oyununa yer bulma tüyoları" konulu eğlenceli bir yazı okuduğunu anlattı.

İDT Müdürü Zafer Kayaokay, "Kontrabas" oyununun bu yıl 25. yılını kutladığının da altını çizerek, şöyle konuştu:

"500 temsili devirmiş oyunlarımız var şu anda. Sürekli oynuyor bu oyunlar. Bu Türk halkının gösterdiği ilgi ve bu kurumun başarısıdır. Gerçekten de yer yok, şaka yapmıyorum. Onun için İDT büyümeli. Özellikle Kadıköy bölgesinde çok daha büyümemiz lazım ama özel tiyatrolar bizim oraya gitmemizi istemiyorlar. (Onların) Bir gereklilik olduğunu düşünüyorum. Olmazlarsa olmaz, bir ayak hep eksik kalır ama onlar da şunu hiç unutmamalılar ki bu kurum olmazsa onların da hiç yaşama şansı yok. Biz tiyatro alışkanlığını 6 liraya yaratırız. Tiyatro alışkanlığını edinmiş insanlar daha sonra 50 liraya da bilet alırlar. Türkiye'de, asgari ücretin bin 300 olduğu bir yerde, 200 lira verip, 4 kişilik bir aile tiyatroya gidemez ama o alışkanlığı biz elde ettiğimizde, o çocuk büyüdüğünde, ekonomisi düzeldiğinde 50 lira verip tiyatroya gider. Onlar Devlet Tiyatrolarının henüz farkında değiller."

Türkiye'de tiyatro sanatının dünyanın gerisinde olmadığını vurgulayan Kayaokay, "Son 30 yılda inanılmaz bir gelişme var bu ülkede. Tiyatro da bundan nasibini aldı" dedi.

Kayaokay, cep telefonları ve teknolojinin yaşadığı değişimle dünyadaki gelişmelerin takip edildiğini ve tiyatro konusundaki gelişmelerin Türkiye'de uygulandığını kaydetti.