Vefatının 11. Yılında Hasan Nail Canat" - Son Dakika
Kültür Sanat

Vefatının 11. Yılında Hasan Nail Canat"

Tiyatrocu, şair ve yazar Hasan Nail Canat'ın, vefatının 11. yılı dolayısıyla bir anma töreni düzenlendi.

22.10.2015 01:44

Tiyatrocu, şair ve yazar Hasan Nail Canat'ın, vefatının 11. yılı dolayısıyla bir anma töreni düzenlendi.

Hasan Nail Canat Bilgi Evi ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen anma programına katılan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Canat'ın adını yaşatmak için, ismini bilgi evi ve kültür merkezine verdiklerini belirterek, "İnşallah burada, yeni Hasan Nail Canatlar, yeni ilim ve bilim adamları yetişir" dedi.

Törene katılan Canat'ın kızı Hale Cürgül Canat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının hayattayken, adının bir kültür merkezine verilmesini hayal ettiğine dikkati çekti.

Kültür merkezine babasının adını verdikleri ve onu geniş kitlelere tanıtıcı bir organizasyon gerçekleştirdikleri için Lokman Çağırıcı'ya minnetar olduklarını dile getiren Canat, şöyle konuştu:

"Hayatı boyunca inandığı değerlerden taviz vermeden, sanatın birçok alanında eserler verdi. Vefatına yakın zamanlarda, 'Sıradışı Bir Martı' adıyla bir oyun yazmayı hayal ediyordu çünkü kendisi de sanat camiasında gerçekten sıradışı bir martıydı. Bu oyunu yazmak ve oynamak kendisine nasip olmadı. Yıllar sonra, 'Sıradışı Martı" oyununu yazarak, onun hayalini 11. ölüm yıldönümünde kendisine ithafen hediye etmek istedim. Oyun, eşim Birol Cürgül'ün yönetimindeki Yakaza Tiyatrosu tarafından, Kasım ayından itibaren tüm Türkiye'de sahnelenecek. Bu hayalin gerçekleşmesine vesile olmak çok onur verici."

Etkinliğe katılan Canat'ın oğlu Mehmet Canat da törene katılanlara teşekkür ederek, "O kadar mutlu oldum ki. Muhakkak ben babamı tanırım ama başka bir gözle, başka bir yürekten bunları duymak daha farklı" ifadelerini kullandı.

Mercan: "Sahne, şeytanın karargahıdır"

Anma etkinliği kapsamındaki panelde konuşan şair, yazar Ahmet Mercan, bir dönem Canat'la aynı ofisi paylaştıklarını dile getirerek, Canat'ın, tecrübesine karşın mütevazı bir insan olduğunu söyledi.

Sahnenin şeytanın karargahı olduğunu belirten Mercan, "Sahne sanatları, insanın egosunun kendini en çok gösterdiği yerdir. Hasan Nail, şeytanın karargahını basmaya ve orada hak sözü söylemeye gidiyor. Müslüman sanatçının, yeni tiyatrocuların edinecekleri şey buradadır. Hem sahneye çıkıp, hem oyunu nefse pay çıkarmadan bitirip, ondan sonra sıradan olabilmek, kendinde hiçbir fark görememek, o mütevazılığa, o dervişliğe bürünebilmek. İşte ustadan edinebileceğimiz en büyük derstir" diye konuştu.

Gazeteci, yazar Demet Tezcan, Canat'ın bir izleyicisi olarak konuşacağını belirterek şunları kaydetti: "Hasan Nail Canat sahnede nasıl duyarlı bir müslüman gibi oynuyorsa, sahnede nasıl müslümanların derdini, çilesini, ıstırabını çekiyor yaşıyorsa günlük hayatında, gerçek hayatında da böyleydi. Sahnede farklı yaşantısında farklı değildi."

Kızıltaş:  "Hayata iyi yönlerinden bakardı"

Gazeteci, yazar Ekrem Kızıltaş, Canat'ın hayatın içinden bir sanatçı olduğunu ve dertli zamanlarda da mütebessim olduğunu söyleyerek, "Hayata iyi yönlerinden bakardı. İleriye yönelik olarak da bu ülkenin insanına bir takım doğruları anlatabilmek için neler yapabileceğini düşünürdü" dedi.

Türkiye'de 1950'li yıllardan itibaren sinema filmlerinin ve tiyatroların, sonraki süreçteyse dizilerin, halka kötü örnek olacak karakterler ürettiğine işaret eden Kızıltaş, "Tiyatroda karşımıza çıktığında, bir filmde ya da Anadolu'nun değişik vilayetlerinde oynanan bir tiyatro eserinde gördüğümüzde, bizim gibi olan, bizim gibi inanan, düşünen, bizden bir insanı karşımızda görüyorduk" şeklinde konuştu.

Karikatürist, yazar Yalçın Turgut Balaban da Canat'la 70'li yıllarda tanıştıklarını, sıkıntılı bir dönemde aynı ofisi paylaştıklarını kaydederek, şunları söyledi:

" Cağaloğlu'nda Över Han vardı. Orada küçük bir odayı birlikte paylaştık. O dönem tiyatro yapamıyor ve çok büyük bir sıkıntı içindeydi. Odayı hem dergi idarehanesi, hem de gençler ve çocuklar için kitapların dağıtıldığı bir merkez olarak, neredeyse 24 saat birlikte kullandık. Orada sıkıntı ve üzüntü başta olmak üzere çok şey paylaştık. O insan, dost, arkadaş, samimi dava adamı Hasan Nail'i unutmak mümkün değil."

Uzun yıllar birlikte aynı sahneyi paylaştığı Canat'ın tiyatrodaki soluğunu genç kuşaklara ulaştırmanın önemini hatırlatan tiyatrocu Ulvi Alacakaptan ise; "Yaşlılığın bana en zor gelen tarafı, haklı çıkmak. Haklı çıkmaktan çok rahatsızım. Hayatımda ilk defa haksız çıktığıma çok seviniyorum. Beş altı yıl önce bir toplantıda Hasan Nail Canat'ın adının bir kültür merkezine verileceği fikrini duyduğumda 'veremezler' demiştim. Ama yanıldım. Yakında ikiye katlanıyor yanılmam. Bağcılar Belediyesi elini çabuk tuttu, Eyüp Belediyesi de 15 güne kadar Hasan Nail Canat Kültür Merkezi'ni açıyor. İnşallah giderek çoğalır" açıklamasında bulundu.

Etkinliğe, Canat'ın eşi Sevim Canat ve aile fertlerinin yanı sıra tiyatro dünyasından isimler ve sevenleri de katıldı.

Kaynak: AA

Son Dakika Kültür Sanat Vefatının 11. Yılında Hasan Nail Canat' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement