Sabahları işe gitmek her seferinde farklı bir macera benim için... Evden çıkıyorum, durağa kadar kısa bir yolculuk yapıyorum. Şimdi ölçtüm mobil İETT uygulamasından, gideceğim durak 253 metre uzaklıktaymış. Önce düz, sonra yokuş aşağı yürüyeceğim. Kolay bir parkur... Evden çıkıyorum, beş adım sonra kaldırımdaki bir arabaya çarpıyorum. Çünkü İstanbul'da kaldırımlar aynı zamanda park yeri... Kendimi karşı kaldırıma atıyorum. Ama yürümek ne mümkün. Burada bir anaokulu var. Kaldırım zaten 1 metre. Okulun orada olduğuna ait tabelalar kaldırımın üzerinde, kaldırım boyunca da sıfır park edilmiş bir araba serisi var. Yani yola çıkıp yürümem gerekiyor. Sanki ben keyfimden yoldan yürüyormuşum gibi gelen arabalar camlarını açıp kaldırıma çıkmam için beni uyarıyor.
Derken yolun düz kısmını bir şekilde tamamlıyor ve yokuş aşağı kısmına geliyorum. Bastonumu yere çarpınca sol tarafımdaki boş arsanın sonundaki binadan gelen yankıyı duyuyorum. Bu doğru yerde olduğum anlamına geliyor. Yoluma devam ediyorum. Bu arada önümdeki tek engel arabalar değil. Kaldırım ortasına dikilen direkleri de unutmayalım. Bir de bir süredir bunlara bağlanan 'Martı' denen araçlar var. Arada onlar çıkıveriyor karşıma. Gelişigüzel bir ağaca ya da direğe bağlayıp gidiyorlar. İki defa bunlara takılıp yola düşmüştüm. Bir zarar görmedim ama yoldan bir araba geçiyor olsaydı ne yaşardım bilmiyorum.
Neyse yola devam ediyorum. Ama bu sefer de bir çay ocağı önüme çıkıyor. Masalar kaldırımı işgal ediyor. Yine yoldan yürümem gerekiyor. Kaldırım kenarındaki arabaları sağıma alıyorum. Burada da dikkat etmek gereken bir ayrıntı var. Yüksek araçların aynaları yüzünüzde patlayabilir. Çünkü çoğu insan aynasını kapatmıyor.
Derken üst geçitten karşıya geçiyorum. 10 metre sonra duraktayım. Bu kadar badireyi atlatıp anca durağa gelebildim. İşe varabilmek için daha bunun Mecidiyeköy ayağı, metrobüs yolculuğu ve 700 metrelik yürüyüş yolu var. Her sabah ne tür maceralara gebe olduğunu bilmediğim bir yola uyanıyorum. Karşıma çıkan engelleri kolayca atlatmayı umuyorum.
Son Dakika › Magazin › Her sabah ayrı bir macera - Son Dakika
Kuzgun, İstanbul'da bir konferans verecek olan ünlü Rus bürokrat Ivan Nazımovıc'in peşindedir. Ekibimiz Ivan için bir koruma kalkanı oluşturur. Bir asker uğurlama töreninde havaya sıkılan kör bir kurşunla kızını kaybeden baba Kazım intikamını almak için ilginç bir yola başvurur. Arka Sokaklar 671. Bölüm 2. Fragmanı yayınlandı! Engin, casusluktan gözaltına alınıyor! Arka Sokaklar yeni bölümüyle 19 Nisan Cuma saat 20.00'da Kanal D'de!
2018 yılında hayatını kaybeden Türk Musikisi'nin önemli isimlerinden Erol Küçükyalçın için anma konseri düzenlendi. İstanbul Türk Musikisi Sevenler Derneği Başkanı Nilüfer Fenerci Yargıcı, konuşmasında hocanın adını yaşatmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Konserde Küçükyalçın'ın en sevdiği Türk Musikisi şarkıları seslendirildi ve izleyiciler de şarkılara eşlik etti. Erol Küçükyalçın, TRT radyolarında bantları denetimden geçen nadir sanatçılardan biriydi ve 40 yıl boyunca İstanbul Türk Musikisi Sevenler Derneği'nin hocası ve şefi olarak görev yapmıştı.
Ege, çekilen görüntülerden sonra İstanbul'u daha önce hiç böyle görmediğimizi söyledi. Ayrıca, oyuncuların şarkı söylemesi konusunda da açıklamalarda bulundu ve bu durumun mesleki etikle bağdaşmadığını ve haksız rekabete neden olduğunu belirtti.
A Milli Erkek Basketbol Takımı ve Panathinaikos'un başantrenörü Ergin Ataman'ın 89 yaşında vefat eden babası İbrahim Nuray Ataman, Zincirlikuyu Camisi'nde düzenlenen cenaze töreniyle toprağa verildi. Cenazeye birçok spor ve sanat camiasından isimler katıldı.
Babası Tom Cruise ile 10 yıldır görüşmeyen ve basında hiç yer almayan kızı Suri Cruise 18 yaşına bastı. Yıllar sonra ilk kez görüntülenen genç kızın, annesine benzerliği de dikkat çekti.
Eskişehir'de tedavi altına alınan Yeşilçam sanatçısı Nuri Alço, geçirdiği rahatsızlık sonucu kalp pili operasyonu için Ankara'ya sevk edildi. Alço, daha önce baypas ve kalp kapağı operasyonu geçirmişti.
Sizin düşünceleriniz neler ?