Prenses de Olurum Eskort Kız da - Son Dakika
Magazin

Prenses de Olurum Eskort Kız da

Oyunculuk Aşkı İçin Ankara'dan Kalkıp İstanbul'a Gelen Tiyatro Kökenli Bir Oyuncu Özge Özder...

23.05.2009 20:29

OYUNCULUK AŞKI İÇİN ANKARA'DAN KALKIP İSTANBUL'A GELEN TİYATRO KÖKENLİ BİR OYUNCU ÖZGE ÖZDER...

Bu sezon bitecek olan "Dudaktan Kalbe"nin aldatılan prensesi Cavidan karakteriyle dikkatleri üzerine çekerek büyük bir hayran kitlesine ulaştı. "İzleyici beni farklı rollerde görmek istiyor. Rol gereği eskort da prenses de olurum" diyen genç oyucu ile tiyatro tutkusunu, gelecek planlarını ve dizi sektörünü konuştuk.

Ankara'da doğup büyüdükten sonra birden kendinizi İstanbul'da buldunuz. Hayatınızda neler değişti?

2001 yılında İstanbul'a yerleştiğimde çok zorlanmıştım. İstanbul'un ritmi, insanların değişkenliği beni çok yordu. Ankara'da insan tipi standarttır, buradaki gibi değişkenlik göstermez. Bir de insanlardan yana çok yanıldım. Hiç kimse görüldüğü gibi değil. Ama artık İstanbula alıştım; başka bir yerde asla yaşayamazmışım gibi geliyor.

İstanbul'a geldiğinizde güzel bir kadın olmanız daha çabuk iş bulmanıza neden oldu mu?

Pek bir işe yaramadı. İzleyiciler beni ilk kez televizyonda güzel kadın rolüyle görmediler. "Haziran Gecesi" ile başladığımda eskort bir kızı canlandırmıştım. Belki şimdilerde işime yarayacak.

Ne oldu da sizi televizyonda izlemeye başladık?

Kendimi bildim bile yazı yazıyorum. Ama yazmak bana yetmedi, bunları ifade etme ihtiyacı oluştu. Sahnenin büyüsüyle de oyunculuğa başladım. Hiçbir zaman "Dizilerde rol alacağım, meşhur olacağım" diye bir derdim olmadı. Daha naif ve hayal dünyasının verdiği çekicilikle oyuncu oldum.'

"Dudaktan Kalbe" dizisinde Cavidan karakterinin önünde bulunan "prenses" sıfatıyla tanınmak hoşunuza gidiyor mu?

İnsanların "Prenses, prenses" diye seslenmeleri hoş tabii. Enteresan bir durum var. Tiyatroya, anaokulunda başladığımda, yüzyıl uyuyan bir prensesi canlandırmıştım. Ardından İstanbul'a gelmeme sebep olan çocuk oyununda da prensesi canlandırdım. Şu anda Şehir Tiyatroları'nda yine bir prensesi canlandırıyorum. Demek ki bu sıfat bana uğurlu gelecekmiş.

Dizide canlandırdığınız karakter güçlü bir kadın. Siz de gerçek hayatta güçlü bir kadın mısınız?

Fena değilimdir, güçlüyümdür. Cavidan'ın ise takıntıları var ve obsesif bir karakter. Kenan'ın tutarsızlıkları onu obsesif hale getirdi. Ben ise karşılıklı olmayan duygularda takıntılı ve ısrarcı bir insan olamam.

Oynadığınız role kendinizi kaptırıp, hayatınızı etkilediği anlar oluyor mu?

Olmuyor ama oynadıkları rollerle gerçek hayatlarını karıştıranları görüyorum. Kabadayıyı oynuyorsa etrafta da şiddet saçmaya başlıyor. Bu tür davranışlar onların ne kadar amatör olduklarını gösteriyor. Yazık, ne kadar çok hayal dünyalarına kapılıyorlar.

"Prenses Cavidan" aşık olduğu adam için her şeyi göze alabiliyor. Siz de aşık olduğunuzda böyle davranır mısınız?

Kenan profilindeki bir adam için uğraşmam. Aşkımı kendi içimde yaşayıp, yine kendi içimde bitirmeye gayret ederim.

Öyle ki sevdiğim adam uğruna 2 sene beklediğim bile olmuştu. Karşınızdaki kişinin sevgisine inanıyorsanız bunun süresi daha da uzuyor. Senelerce bile bekleyebilirim.

Peki, bir erkek o kadar beklemeye değer mi?

Değer... Hak eden insan için her şeyi yapabilirim. Hiç acımam verdiğim emeğe. Günlerimi, gençliğimi bile harcarım onun için.

"Tam bir Taksim kadınıyım"

"Barlarda çılgınca sarhoş olduğum zamanlar oldu. Ama popüler mekanlara gitmediğimden magazinciler beni görmedi. Tam bir Taksim kadınıyım. Taksim'e yıllardır giden ancak dizilerde rol alınca tanınmaya başlayan oyuncuların tercih ettiği mekanları da magazinciler artık keşfetti. Yıllardır gittiğim bara girerken ortalıkta kim var, kim yok diye bakıyorum. Kapısında fotoğrafçıların beklediği mekanlarda rahat eğlenmiyorum. Eğlenirken poz veren insanlar yüzünden oluyor bunlar."

Başarılı oldukça eşim bana tekrar aşık oluyor

Bu kadar yoğun tiyatro ve dizi döneminde eşiniz "Yeter artık seni sadece televizyonda görüyorum?" gibi bir isyanda bulunuyor mu?

O da oyuncu olduğu için bir şekilde tutkumu anlayabiliyor. Aynı dili konuşabiliyoruz. Ekranda beni görünce gurur duyuyor. Başarılı olduğum noktalarda bana tekrar tekrar aşık oluyor. Başarılı kadınlar her zaman kendini erkeğine aşık eder. Sevdiğiniz insana hayranlık duymak istersiniz. Yaptığı işlere bakıp "Evet, bu benim sevdiğim adam veya kadın" demek ne kadar güzel.

Eşiniz nerelerde oyunculuk yapıyor?

Trabzon Devlet Tiyatrosu'na bağlı. Dizi olarak da en son "Elveda Derken" de oynadı.

n Aynı tiyatro oyununda rol aldınız mı?

Evet, oynadık. Hatta sevgiliyi

canlandırıyorduk. Ama o sırada ilişkimiz başlamadı. On senelik arkadaşlık süresinden sonra sevgili olduk. Bir hayli değişik bir birlikteliğimiz var.

Popüler kültüre hizmet etmek için oyuncu olmadım

Türk romanlarının dizi olduktan belli bir süre sonra kitaba bağlı kalmaması size ne kadar doğru geliyor?

Bu uyarlayan insanlarla paralel gelişen bir şey. 120 sayfalık bir kitaptan, iki sene boyunca her hafta yayınlanan bir dizi ortaya çıkarmak çok zor olsa gerek. Eser belli bir süre sonra senaryo yazarlarının hayal dünyasından da beslenen bir hikâye oluyor. Roman uyarlamaları televizyona kaliteyi getirdi.

Diğer oyunculardan farklı olan yanlarınız var mı?

Her oyuncu ayrı bir dünya... Tiyatro kökenliyim, meşhur olmak ya da popüler kültüre hizmet etmek için yola çıkmış biri değilim. En büyük farkım popüler bir insan olmanın dışında, yaptığım işlerle anılmak.

Ama dizilerde tanınan çoğu insan genellikle oynadığı karakterle anılıp popüler bir kimlik kazanmaz mı?

Kişiliğiniz ve duruşunuz insanlarda daha çok iz bırakıyor, rolünüz değil. İzleyici sizi farklı rollerde görürse belli bir karakterin üzerinize yapışma olasılığı azalıyor.

Senaryo size ilk geldiğinde nelere dikkat edersiniz?

Profesyonel şekilde okumuyorum. Senaryo görüşmelerinde de yanında menajeriyle gidip, ağzını açmayan, uzaklara bakarak görüşmeler yapan oyunculardan olmadım. Bu da doğru insanlarla karşılaşmama neden oluyor.

Dizi ne zaman son bulacak?

Çekimleri bitirdik. Bu sezon son buluyor artık.

Kitapta okuduğumuz sonla mı karşılaşacağız?

Kitaba sadık kalmaya gayret ettik ama izleyiciyi sürpriz bir son bekliyor.

Kaprislerinden arınmış oyuncularla çalışmak isterim

Sette makyajınızı kendinizin yaptığınız doğru mu?

Genelde kendim yaparım. Makyözlere nasıl olması gerektiğini tarif etmeye üşendiğimden fırçalarımı alır kendim yaparım. Hacettepe Devlet Konservatuvarı'nda dört sene makyaj dersi de aldım. Onun verdiği yararlar.

Siz yönetmen olsaydınız filminizde nasıl oyuncuları oynatırdınız?

Kesinlikle egolarından, kaprislerinden arınmış olanları. Öne çıkma çabasında değil bu mesleğin bir çark olduğunu ve o çarkta küçücük bir nokta olduğunu bilenleri tercih ederdim.

Sinema projeniz başlıyor. Nasıl bir filmle karşımıza çıkacaksınız?

Çekimler ağustosta başlayacak. Boğaç Ergüvenç'in ilk sinema filmi. Gizemleri olan bir karakteri canlandırıyorum. Psikolojik - gerilim, adı da "Oyun Evi."

ÖZGE ÖZDER İLE İLGİLİ DİĞER HABERLER

Kaynak: Gecce

Son Dakika Magazin Prenses de Olurum Eskort Kız da - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement