"Vücut Ölçümle Alakası Yok"

Bir dönem rol arkadaşı oyuncu Çağatay Ulusoy'la arasındaki boy farkıyla adından söz ettiren Hazal Kaya, "Ben boyumdan çok memnunum. Yaptığım işin vücut ölçülerimle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan kendimi nasıl geliştirdiğim" diyor.

Güzel oyuncu Hazal Kaya, hem iş, hem de özel hayatını Cosmopolitan dergisinden Ceylan Yeniacun'a anlattı:

Dizi çekimleri için farklı farklı şehirlerde bulunuyoruz ancak ben, bu konuda hiç sıkıntı çekmiyorum. Bugüne kadar hiçbir yere alışamama gibi bir durumum olmadı. O konuda asla sıkıntı çekmem; yeni yerler keşfetmeyi çok severim.

'Aşk-ı Memnu'da canlandırdığım 'Nihal' ya da 'Adını Feriha Koydum'daki 'Feriha'yla uzaktan yakından alakam yoktu ancak ' Son Yaz: Balkanlar 1912'de canlandırdığım 'Emine'yle çok önemli bir ortak noktamız vardı; adalet duygusu. 'Emine', inandığı her şey için yel değirmenleriyle bile savaşıyordu. Ben de öyleyim; o yüzden bana çok benziyor.

HER ROLÜN ZORLUĞU VAR

Her oyuncunun hayalinde canlandırmak istediği bir karakter vardır ama ben bunu çok sınırlayıcı buluyorum. Çünkü yeri geldiğinde çok sıradan birini canlandırmak daha zor olabilir. Bir karakteri canlandırmanın zor olması için illa ki şizofren falan olunmasına gerek yok; her rolün kendine göre zorluğu var.

Marion Cotillard ve Meryl Streep'le aynı sahneyi paylaşmayı hayal ediyorum. Özellikle Meryl Streep'le aynı sette olup ondan bir şeyler öğrenebilmeyi çok isterdim.

HERKES BENİ SEVEMEZ

Babamın ikinci evliliğinden dört kardeşim var. En büyüğü 12 yaşında; hepsini çok seviyorum. Vaktim olsa veli toplantılarına bile giderim.

Ben hep en ufaktım. Sınıfta da boyum kısa olduğum için en ön sırada otururdum. Ayrıca böyle olduğum için çok mutluyum çünkü ekranda çok iri görünebiliyorsunuz. 'Çok zayıf olmalıyım, ağzım, burnum şöyle olsun' gibi takıntılarım yok. Buralara takılırsam zaten bir problem var demektir. Yaptığım işin vücut ölçülerimle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan kendimi nasıl geliştirdiğim...

Özel hayatımda eğer moralim bozuksa, dışarı çıkmıyorum evde oturmayı tercih ediyorum ama bazen de canım çok sıkkınken, o gün dışarı çıkmam gerektiyse o dengeyi kurmaya çalışıyorum.

Dışarıdan bakıldığında soğuk göründüğümü biliyorum ama yapabileceğim bir şey yok! Kahkaha attığımda da şımarık bulunuyorum. Sürekli bir önyargı durumu var maalesef. Herkesin beni sevmesini bekleyemem, eminim beni sevmeyenler, beğenmeyenler vardır, buna da saygı duymak gerekir. "Bu ne kadar kısa, şişman şuna bak diyenler" olabilir; herkesin kendi düşüncesi.

GECE YERİNE GÜNDÜZ UYUMAYI SEVERİM!

Cilt temizliği benim için çok önemli. Cildimi temizlemeye ve nemlendirmeye özen gösteriyorum. Uyku saatlerim maalesef pek düzenli değil, çünkü ben gece yerine gündüz uyumayı seven biriyim. Mümkünse gece sabaha kadar çalışayım ama sabah uyuyayım isterim.

VÜCUDUMDA ÜÇ DÖVME VAR

Puzzle parçası, bardak ve Küçük Prens olmak üzere üç tane dövmem var. Ben dövmeleri gerçekten çok seviyorum eğer oyunculuk yapmıyor olsaydım şu an tüm vücudum dövme kaplı olurdu.

Boş zamanlarımda evde olmak ya da güzel bir yerde sevdiklerimle yemek yiyip sohbet etmek çok hoşuma gider. Fırsat buldukça ailemle vakit geçirmeye çalışırım.

Sabah : http://www.sabah.com.tr