Cengiz Semercioğlu:
Sıla oturarak şarkı söyledi diye seyirciye saygısızlık yaptı yorumları çıktı. Yıldız'ın yaptığı da saygısızlık değil mi öyleyse? Crocs terlikle sahneye çıkılır mı? Yaptığın işe de saygın yok, seyircine de demek olmuyor mu bu? Bence ikisi de değil. Herkesin bir tarzı var. Demet'inki öyle, Sibel Can'ınki başka türlü, Yıldız'ınki de terliksi... Yıldız sahnesi kaldırıyor böyle şeyleri, takunya ile çıksa da olurdu yani...
Onur Baştürk:
Yıldız Tilbe bu, ne yapsa yeridir. Başkası yapsa "olmaz" deriz ama o yapınca gülümsüyoruz. Geçen yılki konserinde gözümüzün önünde sutyenini çekiştirip durmuştu, çok rahatsızlık veriyor diye. Sonra da çıkarmış ve rahatlamıştı. Crocs bir şey değil yani. Sevmiyor Yıldız süsü püsü sonuçta...
Ömür Gedik:
Yıldız Tilbe'nin şarkıları ve dansları kadar sahne kıyafetleri de ilgi çekiyor. Sıra dışı sahne stilini yine konuşturmuş. Topuklu ayakkabılarla işkence çekeceğine rahat terliklerle şarkı söylemek bence şahane bir fikir. Keşke ben de yapabilsem.
Kimsenin kimseye tahammülü kalmadı
Burcu Esmersoy-Berk Suyabatmaz evlilikleri 1 yılı bile doldurmadan boşanmayla sonuçlandı. Ünlüler dünyasında evlilikler neden bu kadar çabuk sarsılıyor? Burcu'yla Berk'in güle oynaya boşanmasını nasıl buldunuz?
Cengiz Semercioğlu:
Evlilikler de like'lar gibi artık... Beğeniyorsun like'lar gibi hemen evleniyorsun, sonda dislike yapıp boşanıyorsun. Her şey ucuzladı, her şey hızlandı, her şey çabuk tükenmeye başladı. Aşk ve sevgi de öyle. Hızlı başlayan evlilikler hızlı bitiyor. Burcu'yla Berk'in evliliğe giderken de gülüyorlardı, boşanırken de gülüyorlar. Evlilikle boşanma arasında duygu farkı yok mudur?
Onur Baştürk:
Sadece ünlüler dünyasında değil aslında. Sıradan insanlar da çabuk evlenip çabuk boşanıyor. Çünkü kimsenin kimseye tahammülü kalmadı. O yüzden boşanmalar da güle oynaya, herhangi bir dram yaşanmadan bitebiliyor. Burcu ve Berk gibi.
Ömür Gedik:
Evlilik ve birliktelikler konusunda anne babalarımızın zamanlarındaki gibi sabırlı ve özverili davranmadığımız ortada. Bitince bitti diyor, uzatmıyor artık insanlar. Diğer yanda ise Burcu ile Berk'in bu kadar kısa sürede boşanacağını beklemiyordum ve şaşırdım doğrusu. Kafaları uyuşmadığı ya da yürümeyeceğini anladıkları için ayrılmışlar sanırım. Ortada büyük bir skandal ya da aldatma olmadığı için de güle oynaya bitirdiler evliliklerini. Medeniyet seviyesi açısından şahane bir boşanma denebilir.
Annelik tartışılacak bir şey değil
Billur Kalkavan "Anne olmak hiç matah bir şey değil. Şuradaki kedi, köpek, kuş, hepsinin yavrusu oluyor hiç kasılanı görmedim" dedi, eleştirilerin hedefi oldu. Billur'un bu açıklamaları annelere yapılmış bir haksızlık mı?
Onur Baştürk:
Billur'un eleştirdiği şey son yıllarda anne olmayı aşırı yücelten, hayatını buna adayanlar. Hatta hızını alamayıp anneliği meslek haline getirip üzerinden para kazananlar... Eskiden böyle değildi demeye getiriyor Billur. Her şey daha rayındaydı. Söylediklerinden bunu anlıyorum ben.
Ömür Gedik:
Her söylenene farklı anlamlar yükleyip aşırı duyar kasmaya bayılıyoruz. Billur kendi tercihi ve gözlemleri ile ilgili konuşmuş, haklı olduğu noktalar var ve bunu annelere haksızlığa çekmeye de gerek yok. Annelik tabii ki çok özel ve kutsal ama bazıları gerçekten abartıyor ve kendilerini tuhaf hallere sokuyorlar ki Billur'un kastettikleri de onlar bence.
Cengiz Semercioğlu:
Anne olmak kuş için böcek için de matah bir şey. Yuvasını kuruyor, yavrusuna bakıyor ve besliyor. Normal rutininden bambaşka bir hayat sürmeye başlıyor dişi ve bunu da herkese gösteriyor. Yani onlarda da bir nevi 'kasılma' durumu var... Billur anne olup çocukları dadılarla büyütenlere kızıyor galiba daha çok...Babalık bile güzelken annelik hiç tartışılacak bir şey değil vallahi...
Bundan sonra hakaret edeceklere set çekmek istemiş
Hande Erçel "bazlama surat" yorumunu affetmedi, uzlaşmaya yanaşmadı ve 15 bin liralık tazminat davası açtı. Ünlülerin sosyal medyada hoşgörü sınırı ne olmalı, Handa fazla hassasiyet mi gösterdi bu meseleye?
Onur Baştürk:
Hakarete hoşgörü göstermek zorunda değil ünlüler. Ama yazılan en ufak şeye bile alınan ya da en başından sayfasını yoruma kapatan var. Hande de bu yorumu emsal göstermek ve bundan sonra hakaret edeceklere set çekmek için bu davayla bu kadar uğraştı.
Ömür Gedik:
Hande'yi yakından görmüş biri olarak bu hakarete varan saçma yoruma bozulmasını ve geri adım atmamasını sonuna kadar haklı buluyorum. Herkes istediği gibi hakaret edemeyeceğini öğrenmeli.
Cengiz Semercioğlu:
Elbette işin içinde hakaret varsa dava açsınlar, sosyal medya kimsenin kimseye aklına geleceğini söyleyeceği bir yer değil. Ama her yazılana çizilene ünlüler dava açmaya kalkarsa mahkemelerde diğer davalara gün kalmaz... Hande de bu meseleyi biraz inata dönüştürdü gibi...
Zuhal Olcay haklı
Nesrin Cavadzade'nin "Aşk Tesadüfleri Sever 2"nin basın tanıtımına 2 saat geç gitmesi, Zuhal Olcay'ın buna tepki göstererek galadan ayrılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Nesrin mi saygısız, Zuhal mi durumu abarttı?
Ömür Gedik:
Eğer söylendiği gibi Nesrin tanıtıma 2 saat geç gitti, herkes başlamak için onu beklediyse ve sağlam bir mazereti de yoksa Zuhal Olcay tepkisinde haklı. Kimse kimseyi bu kadar beklemek zorunda değil. 2 saat yahu, 2 dakika değil ki!
Cengiz Semercioğlu:
Dendiği gibi 2 saat mi gecikti, Zuhal Olcay ona mı kızdı bilmiyorum ama Nesrin Cavadzade'yle ilgili setlerden böyle kapris haberleri gelmemişti daha önce. Farkındaysanız galayla ilgili fotoğraflarda da hep Nesrin büyük kullanıldı. Bunun böyle olacağını Nesrin de biliyor, bu yüzden bir önceki kuşak oyunculara daha fazla özen göstermesi gerekiyor genç kuşak oyuncuların... Zaten güzelliğinizle rol çalıyorsunuz bari zamanlarını çalmayın.
Onur Baştürk:
2 saat geç gitmesi saygısızlık cidden. Kaldı ki bu bir ekip işi, yalnız değilsin. Dolayısıyla Zuhal Olcay tepki göstermekte haklı.
Son Dakika › Magazin › Yıldız Tilbe ne yapsa yeridir! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?