CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, "Unutulmamalıdır ki demokrasilerde basın susarsa her şey susar. Gazetecilerin olmadığı, özgürce çalıştırılmadığı, yasaklanıp sansürlendiği toplumlarda, demokrasiden söz etmek de inandırıcı değildir" değerlendirmesinde bulundu.
Akkaya, yaptığı yazılı açıklamada, Sultan 2. Abdülhamit'in basına koyduğu sansürün, 2. Meşrutiyet'in ilanının ardından, 24 Temmuz 1908'de kaldırıldığını anımsatarak, gazeteciler ve medyanın var olabilmek için özgürlüğe, halkın da haber alabilmek için özgür bir medyaya ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Akkaya, Türkiye'nin uluslararası kuruluşlar tarafından basın özgürlüğünde dünyanın en kötü siciline sahip ülkelerinden biri olarak gösterildiğini savundu.
Basın özgürlüğü konusunda çalışmalar yapan ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House'un yayınladığı yıllık raporunda, Türkiye'yi "Basının özgür olmadığı ülkeler" arasında gösterdiğini ifade eden Akkaya, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin son 5 yılda Tayland ve Ekvador'un ardından basın özgürlüğünde en hızlı gerileyen 3'üncü ülke olduğuna vurgu yapılan raporda, Türkiye'nin notu basın özgürlüğü derecelendirmesinde en kötü puan olan 100 üzerinden, 65 olarak açıklandı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün '2015 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi' raporuna göre ise Türkiye, Nijerya, Liberya, Zambiya, Mali ve Zimbabwe gibi ülkelerin gerisinde 180 ülke arasında 149'uncu sırada yer aldı. AKP iktidarının 13 yıllık döneminde basın, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda Cumhuriyet tarihinin en ağır, en baskıcı dönemi yaşanmıştır."
Türkiye'de gazete ve televizyonların büyük oranda iktidarın hizmetinde hareket ettiğini iddia eden Akkaya, açıklamasında şunları kaydetti:
"Türkiye'de artık yalnızca ulusal medya organlarının değil internet üzerinden bilgi paylaşan, haber izleyen, yorum yapan insanların bile tutukluluğa varan cezai müeyyidelerle karşılaştığını görüyoruz. Unutulmamalıdır ki demokrasilerde basın susarsa her şey susar. Gazetecilerin olmadığı, özgürce çalıştırılmadığı, yasaklanıp sansürlendiği toplumlarda, demokrasiden söz etmek de inandırıcı değildir. CHP olarak bize düşen tüm basın emekçileri ile birlikte ifade özgürlüğünün yılmaz neferleri gazeteci ve çizerlerle yan yana durmaktır. Bu şiarla CHP iktidarında basın özgürlüğü, ne hükümetin gazete sahiplerine ve gazetecilere telefonla baskı yaptığı ne de gazeteleri basan matbaaların zapturapt altına alındığı ve gazetelerin toplatıldığı bir anlayış olacaktır. 24 Temmuz'ları bayram tadında kutlayacağımız günlere kadar mücadeleye devam etmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor, bütün basın emekçilerinin Gazeteciler ve Basın Bayramı'nı kutluyorum."
Son Dakika › Politika › 24 Temmuz Basın Bayramı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?