AK Parti Genel Sekreteri Gül Açıklaması

AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, "Terör örgütleri hem içeride hem dışarıda cirit atıp 'hayır' kampanyası yapıyorsa, gerek FETÖ'sü, gerek bölücü terör örgütü, gerek diğer örgütler burada milletimiz için çok büyük bir mesaj vardır." dedi.

Birlik Vakfı Gaziantep Şubesini ziyaret eden Gül, burada gazilerle bir araya geldi.

Vakıfta açıklamalarda bulunan Gül, anamuhalefetin ortaya koyduğu kampanyanın seçimle hiçbir alakası olmadığını belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun anayasa değişikliğiyle ilgisi olmayan konularla, her gün yeni yanlış bilgilerle milleti maniple ettiğini, milletin kafasını yanlış bilgilerle karıştırdığını ifade eden Gül, Kılıçdaroğlu'nun "hakim, savcıları genel başkan atayacak" sözünü hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Çok yalan söylüyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Meclisin hiçbir şekilde belirleyemediği bir yapıda ama biz anayasa değişikliğiyle yargının milletin yargısı olması için bir değişiklik yapıyoruz. Şu anda Cumhurbaşkanı kurula 4 kişiyi atıyor ama Meclisin herhangi bir şekilde üye belirleme hakkı yok. Biz 7 üyenin de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilmesini öngördük, teklife koyduk. Bununla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, hakimler ve savcılar tarafından değil, milletin temsilcileri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından belirlenecek. Bu belirlenirken de asla bir partinin tek başına seçemeyeceği şekilde düzenlendi."

Gül, düzenlemeyle yargının, bir partinin, bir cemaatin, grubun ya da kliğin yargısı olmayacağını bildirdi. Gül, "Yargı uzlaşmayla, Meclis'te 2 partinin, 3 partinin uzlaşmasıyla ancak seçilebilecek. Türk milleti, adına yargı yetkisini kullanan üst kurul Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, hem milletin seçtiği Cumhurbaşkanı tarafından 4 üyesinin belirlendiği, hem milletin seçtiği Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 7 üyeyle seçilen bir kuruldan oluşacak. Tüm bu gelişmeler milletin patron olduğu bir sistemi ortaya koyuyor." diye konuştu.

Türkiye'nin büyümesini istemeyenlerin "hayır" kampanyasını gerek içeride, gerek dışarıda büyük bir heyecanla yaptığına işaret eden Gül, sadece bunun bile Türkiye'nin birliği için evetin ne kadar önemli olduğunu göstermeye yettiğini belirtti.

"Türkiye'nin güçlenmesi için evet demek zorundayız"

Gül, askeri, polisi, vatandaşı şehit eden, Türkiye'nin bölünmesi için çukurlar kazan terör örgütünün "hayır" kampanyası yürüttüğüne değinerek, "Türkiye için bir bölünmeye, Türkiye için eyalete, özerkliğe sebep olsaydı en başta kim desteklerdi onu? Terör örgütü desteklerdi. Terör örgütleri hem içeride hem dışarıda cirit atıp hayır kampanyası yapıyorsa, gerek FETÖ'sü gerek bölücü terör örgütü gerek diğer örgütler, burada milletimiz için çok büyük bir mesaj vardır. Milletimizin birliği, beraberliği, Türkiye'nin güçlenmesi için 16 Nisan'da 'evet' demek zorundayız." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun "evet demek ülkeyi çatışmaya götürür, evet demek ülkeyi sıkıntıya düşürür" diyerek vatandaşları tehdit ettiğini belirten Gül, şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu, vatandaşlarımızın iradesine ipotek koymaktan uzak dursun. Kılıçdaroğlu, milletin gözünün içine baka baka yalan söyleyerek 'Cumhurbaşkanı Meclisi fes edecek' diyor. 'Olağanüstü Hal (OHAL) kararı verecek' diyor. Bu da kocaman yalan. Getirmiş olduğumuz düzenlemede OHAL kararını Cumhurbaşkanı getiriyor ama yürürlüğe girmesi, uygulanması, sürenin uzatılması, devam edip etmemesi kimin kararıyla oluyor? Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararıyla oluyor. Verilen kararın uygulanmasına ancak Meclis karar veriyor. 'Tek adam' diye yalan söylüyorlar. Hangi madde tek adamlık, diktatörlük getiriyor? Milletin seçimiyle gelen birisi ve millet istemediği takdirde hükümetten giden bir Cumhurbaşkanı diktatör olur mu? Olmaz. Sadece iki dönemde görevi sınırlı olan birisi tek adam olamaz, diktatör olamaz."

Gül, şu anda hükümetin kontrolünde bir Meclis olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bunu kaldırıyoruz. Milletin kontrolünde bir Meclis getiriyoruz. Milletin kontrolünde bir hükümet geliyor ve milletin kontrolünde, milletin seçtiği kişiler tarafından belirlenen bir yargı geliyor. Yargı bağımsız ve tarafsız oluyor. Yani bütün kuvvetler ayrı."