Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Ortadoğu'ya yönelik açıklamalarını eleştirerek, "Zannedersiniz ki CHP'nin Genel Müdürü Paris'te Londra'da doğdu, orada büyüdü orada yetişti. Tunceli'de doğacak, orada büyüyecek oranın kültürünü taşıyacaksın sonra çıkıp Ortadoğu'ya bataklık diyeceksin. Bu hem ırkçılık hem de kendi öz kimliğini inkardır" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Dün Hakk'a uğurladığımız bugün de toprağa verilecek olan sinemamızın senarist, yazar, mütefekkir Ayşe Şasa'ya Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Ayşe hanım son zamanlarda verdiği röportajında 'kökleriyle barışamayan bir toplumun soylu işler yapması mümkün değil' demişti. Gerçekten de kökleriyle barışarak tarihin ve medeniyetin aydınlığında son derece önemli işler yapmış, eserler bırakmış bir sanatçımızdı, mekanı inşallah cennet olsun diyorum. Bölgemizde bir kez daha çok önemli gelişmeler yaşanıyor ve Türkiye kimi zaman doğrudan kimi zaman dolaylı olarak bu gelişmelerden etkileniyor. En son Irak'ın Musul kentine IŞİD adı verilen örgüt tarafından saldırı düzenlendi. Musul kenti örgüt elemanlarının kontrolüne geçti. Musul'da bulunan başkonsoluğumuz da IŞİD mensupları tarafından kuşatıldı ve içeridekilere kapılara açma çağrısı yapıldı. Tabii Musul'da güvenliği sağlayan Irak kuvvetleri şehri tamamen terk ettiği için başkonsoluğumuzdaki görevlilerinin içeride bulunanların can güvenliği bakımından çatışmaya girmemekten başka seçeneği bulunmuyordu. Başkonsoluğumuzda bulunan Başkonsolos, ailesi ve personelden oluşan 49 vatandaşımız başka bir yere götürüldüler ve şu anda da orada tutuluyorlar. Ayrıca o bölgede çalışmakta olan 31 TIR şoförümüz de IŞİD tarafından alıkonuluyor. Hem başkonsolosluk çalışanlarımızı hem şoförlerimizi oradan almak için çok büyük bir gayret içindeyiz" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'nda bir kriz masasının oluşturulduğunu ve ilgili tüm birimlerle gelişmelerin anında kontrol edildiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Irak Bakanları ile de sürekli irtibat halinde, vatandaşlarımızın kurtarılması için her türlü imkan kullanılıyor. Dışişleri Bakanlığımızdaki kriz masası aynı zamanda Irak'ta bulunan vatandaşlarımızın tahliyesini de koordine ediyor, gerekli uyarıları yapıyor. Tabii burada şu noktanın altını özellikle çizmek isterim. Elçilikler bütün personelleriyle birlikte bulundukları ülkelerin teminatları altındadır. Her ülke kendi toprakları üzerinde faaliyet gösteren diplomatik personeli adeta kendi namusu ve şerefi gibi görür ve onların can ve mal güvenliğini sağlamakla da mükelleftir. Irak'ta merkezi hükümet maalesef bunu başaramamış, Musul'daki başkonsolosluk binamızı ve oradaki personeli koruyamamıştır. Bu tür talihsiz hadiseler zaman zaman başka ülkelerin de başına geldi. En son ABD'nin Libya'daki büyükelçisi feci şekilde katledildi. İnşallah Musul'da rehine olarak tutulan diplomatik personelimiz ve vatandaşlarımız sağ salim Türkiye'ye döneceklerdir. Bunu temin etmek için ne gerekiyorsa yapıyor, son derece yoğun bir şekilde çalışmaları yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
"BU FIRSATÇI TAVIR DA DEVAM EDİYOR"
Musul'daki hadise Türkiye içinde başta CHP olmak üzere bazı muhalefet partileri ve bazı çevreler tarafından bir 'iç politika malzemesi' yapılmak istendiğini anlatan Erdoğan, "Bu fırsatçı tavır da devam ediyor. Bu kadar hassas bir meselenin bizim oradaki 80 vatandaşımızın can güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir meselenin iç politika meselesi yapılması tam anlamıyla bir sorumsuzluk örneğidir. Biz orada canlarımızı sağ salim kurtarmaya çalışırken, biz can derdindeyken CHP'nin adeta kasap gibi et derdinde olması, bunu bir siyasi ranta çevirme gayreti içinde olması temini mümkün olmayan bir fırsatçılıktır. Şuanda bölgemizde yaşanan hadiseleri tarihi bağlamından kopararak anlamak asla mümkün değildir. Özellikle Türkiye'nin Ortadoğu politikasını anlamak için tarihe bakmak kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Ortadoğu tarihini bilmeyenlerin, Türkiye'nin Ortadoğu tarihindeki müstesna tavrının bilmeyenlerin bugün yaşanan hadiseleri analiz edebilmesi, sorunlara çözüm üretebilmesi de imkan dahilinde değildir. CHP'nin Genel Müdürü son zamanlarda çok sık olarak Ortadoğu'dan 'bataklık' diye bahsediyor. İşte bu tarih bilmezliktir, apaçık cehalettir. Bütün bunların ötesinde Ortadoğu'ya, milyonlarca insanın vatanlarının olduğu bir bölgeye 'bataklık' demek ırkçılıktır, ayrımcılıktır. Zannedersiniz ki CHP'nin Genel Müdürü Paris'te Londra'da doğdu, orada büyüdü orada yetişti. Tunceli'de doğacak, orada büyüyecek oranın kültürünü taşıyacaksın sonra çıkıp Ortadoğu'ya bataklık diyeceksin. Bu hem ırkçılık hem de kendi öz kimliğini inkardır. Dünyanın neresi olursa olsun insafı ve vicdanı olan bir kişi çıkıp da bir bölgeyi 'bataklık' diye tarif edemez. Hele hele kültürel, etnik dini irtibatlarımız olduğu bir bölgeye bataklık demek sorunları büyütmekten başka hiçbir gayeye hizmet etmez" diye konuştu. - ANKARA
Son Dakika › Politika › AK Parti Grup Toplantısı…(1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?