AK Parti'nin Ankara Mitingi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yarın Türkiye sadece partiler arasında bir seçim yapmayacak. Türkiye'nin geleceği için neredeyse referandum mahiyetinde bir istikamet seçimi yapacak. Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz. Geleceğimiz için çok kritik karar vereceğiz" dedi.

Davutoğlu, partisince Sincan Kent Meydanı'nda düzenlenen Ankara mitinginde vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasında vatandaşların ellerini görmek istediğini ifade eden Davutoğlu, "O ak ellerinizle tutuşarak, inşallah yarın, 1 Kasım'da mühürleri ak ellerle vurarak yeni Türkiye'ye yürüyeceğiz" dedi.

"Allah ellerimizi, gönüllerimizi birbirinden ayırmasın, Allah kardeşliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu meydanda Türk var, Kürt var, Zaza var. Bu meydanda Sünni var, Alevi var ama her şeyden önce bu meydanda Türkiye'nin yüreği var, bu meydanda Türkiye'nin aşkı, sevdası var. Biz meydanları terk etmedik çünkü biz terörün istikametimizi çizmesine tahammül edemezdik. Çünkü biz milletimizi yalnız bırakmak istemedik. Sizler bu seçimin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu zaten biliyorsunuz. Bu meydanın coşkusu, sağ kanadımda, sol kanadımda ve derinliğinde, ufkumdaki kardeşlerimin coşkusu bunu gösteriyor."

"Meydanlara çıkmak için yürek gerek"

Gittikleri tüm şehirlerde aynı hissiyatı gördüklerini dile getiren Davutoğlu, vatandaşların "Türkiye seninle gurur duyuyor" şeklindeki sloganları üzerine, "Ankaralılar, anlaşılan siz buraya sadece dinlemeye değil konuşmaya, haykırmaya gelmişsiniz. Bugün son miting, buradan sesimizi yükseltmeye var mıyız? Yarın bayram, demokrasi bayramı, bayramı beraber kutlamaya var mıyız? Var mıyız Ankara, Sincan var mıyız? İşte aramızdaki fark bu, onlar da toplanırlar ama meydanlarda coşku yok ya da meydanlara çıkamazlar. Meydanlara çıkmak için yürek gerek yürek. Meydanlarda vatandaşlarımızla buluşmak için aşk gerek aşk" diye konuştu.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"7 Haziran'dan sonra yaşananları, Türkiye üzerinde yapılmak istenen ameliyatları hep beraber gördünüz. Kimlerin kimlerle kol kola girerek Türkiye'yi kaosa sürüklemeye çalıştığını gördünüz. Siyasi partilerin bu mühendislikler, bu tuzaklar karşısında neler yaptığını da gördünüz. Bir tarafta hiçbir zaman bu ülkenin zenginliklerine inanmayan, bu millete güvenmeyen, bu millet karşısında o derin hissiyatı hissetmeyenler var, diğer tarafta ise biz. Bu milletin inançla ve kararlılıkla her engeli aşacağına, her hedefe ulaşacağına inanan AK Parti kadroları var. Onun için biz meydanlardayız. Bir tarafta milletin verdiği görevden kaçanlar var, diğer tarafta milletin kararını daima baş tacı yapanlar var. Bir tarafta terörle arasına mesafe koyamayanlar var, terörün diliyle kendi devletini karalayanlar var, diğer tarafta hangi kökten gelirse gelsin, terörün her türlüsüne karşı bu ülkeyi savunmak için gece gündüz çalışanlar var."

"Yanımızda MHP'yi, CHP'yi göremedik"

Davutoğlu, 7 Haziran'dan sonra hain odakların harekete geçtiğini belirterek, " Suruç'ta DEAŞ harekete geçti, Ceylanpınar'da PKK, şehirlerimizde DHKP/C. Biz onlara karşı bir an bile taviz vermeden, bir an bile duraksamadan kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi savunduk ve onurla huzur ve demokrasi operasyonunu yaptık ama bunda yanımızda MHP'yi, CHP'yi göremedik. Aziz Ankaralılar, milletin birliğine, dirliğine, kardeşliğine en zor şartlarda sahip çıktığımıza şahit misiniz? Bu fitne odaklarına fırsat vermediğimize şahit misiniz? Bilin ki bu can bu tende varken son nefesimize kadar, son terimize kadar, son kanımıza kadar ülkemizi savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin, milletin birliğini, dirliğini, kardeşliğini, Türkiye'nin istikrarını ve 78 milyon vatandaşın tamamını temsil ettiğine işaret eden Davutoğlu, "7 Haziran sonrasında hem CHP hem MHP bu milletin derdine derman olamayacaklarını bir kere daha gösterdiler. Millet 'uzlaşın' dedi, bunlar sorumluluktan kaçtılar. Anayasa 'hükümet kurun' dedi, bunlar hükümetten kaçtılar. Terör saldırıları oldu, teröristi bıraktılar devleti, hükümeti, bu ülkenin canı pahasına mücadele veren askerini, polisini suçladılar. HDP'nin Türkiye partisi olma iddiasının koca bir yalan olduğu kısa zamanda aşikar oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki Türkiye'nin yegane umudu AK Parti'dir" diye konuştu.

"Yarın AK Parti için yine bir zafer günü olacak" ifadesini kullanan Davutoğlu, konuşmasında şu mesajları verdi:

"Türkiye'nin geleceğe yürüyüşünü tamamlamak için 1 Kasım milletimizle birlikte yeniden yola çıkacağımız gün olacak. Birliğimizin, dirliğimizin, kardeşliğimizin kazandığı gün olacak. Bizim milletimiz basiretlidir, feraset sahibidir. Doğruyu yanlıştan, akı karadan ayırır. Söyleyin Ankaralılar, aziz kardeşlerim, vicdanınızın sesiyle yarın 'yeniden büyük Türkiye' diyecek misiniz? Bu görevden kaçanlara, bu sorumluluktan kaçanlara, köşelerine çekilenlere 'bu meydan yiğit meydanıdır' diyecek misiniz? Görevden kaçanlara hesap soracak mısınız? On üç yıldır beraber yürüdüğümüz bu yolda bizimle geleceğe, daha nice 13 yıllara yürümeye hazır mısın Ankara? Ankara, 'ilk günkü aşkla haydi Bismillah' diyor muyuz? 1 Kasım günü inşallah 3 Kasım 2002 gibi yine bir kasım günü 'ilk günkü aşkla haydi Bismillah' diyeceğiz. Çünkü mesele şahsi meselemiz değil, çünkü mesele parti meselemiz değil, mesele Ankaralılar, memleket meselesi. Çünkü artık sen-ben yok, sadece ve sadece Türkiye var."

"Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz"

"Bizim siyasetimizin felsefesi bu, biz 'ben' demeyiz, 'sen' demeyiz, biz sadece 'Türkiye' deriz" diyen Davutoğlu, "Seçime, sandığa, millet iradesinin tecellisine 24 saatten az kaldı. Demokrasi şölenine saatler kaldı. Yarın Türkiye sadece partiler arasında bir seçim yapmayacak. Türkiye'nin geleceği için neredeyse referandum mahiyetinde bir istikamet seçimi yapacak. Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz, geleceğimiz için çok kritik karar vereceğiz" dedi.

"Selamlaşarak, barış içinde oyunuzu kullanın"

Başbakan Davutoğlu, vatandaşların "Vur vur inlesin paralel dinlesin" sloganları üzerine ise şunları kaydetti:

"Paralel de dinleyecek, köşelerinden siyaset mühendisliği yapanlar da dinleyecek, yurt dışından, uluslararası basın üzerinden Türkiye'ye yön vermeye çalışanlar da dinleyecek. Bundan sonra millet konuşacak onlar dinleyecek. AK Parti konuşacak, tarih yazacak, onlar dinleyecek ve sonunda millet iradesiyle karar vereceğiz. Şimdi karar zamanı. Bütün vatandaşlarımızdan ricam, oylarını verirken Türkiye'nin dününü, bugününü, yarınını birlikte düşünmeleri. 2 Kasım'da nasıl bir Türkiye'de yaşayacaklarını muhasebe ederek oylarını vermeleri. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum; sandığa gitmelerini, bu demokrasi şölenine katkıda bulunmalarını rica ediyorum. Güven içinde, vakar içinde sandıklara gidin. Hangi partiye oy verirseniz verin, selamlaşarak, barış içinde oyunuzu kullanın. Kimse kimsenin üzerinde tahakküm kurmasın, kurmalarına da izin vermeyiz. Türkiye artık karanlık odalardan yönetilebilen bir ülke değil. On üç yıllık mücadelemiz ve sizlerin bu mücadeleye verdiği destek sayesinde ülkenin kaderini artık sadece millet belirliyor, siz belirliyorsunuz. Sandığa giderek bu kazanımlara sahip çıkmanızı, geleceğinize sahip çıkmanızı rica ediyorum."

(Sürecek)