CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "AKP yüzde 34'le tek başına iktidar oldu. Bizde yüzde 35'le tek başına iktidar olabiliriz. Çünkü siyasal mekanizmalar bunu öngörebilir. Asıl hedefimiz bu. Bu hedefi yakalamak isteriz" değerlendirmesini yaptı.
CHP Basın Birimi'nden yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun Yol Tv'de, gündeme ilişkin soruları yanıtladığı belirtildi.
Bir soru üzerine İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısına değinen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a Allah'tan rahmet diledi.
Kılıçdaroğlu, "Bana göre Berkin Elvan'ın çocukluğuna da onun bizde yarattığı duygulara da en büyük ihanet bu eylemdir. Berkin Elvan bu toplumun yüreğinde özel bir yeri olan çocuğumuzdur. Siz dünkü eylemle maalesef ona gölge düşürdünüz. Savcının ne günahı var?" ifadesini kullandı.
İstihbarat birimlerini eleştiren Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına da değindi.
Kılıçdaroğlu, "Eğer o konuda konuşması gereken birisi varsa Başbakandır. Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı, Başbakan değil. İcra organının başında değil. Ama dünkü konuşmasıyla şunu gösteriyor. Davutoğlu'nun baypas edildiğini, istihbarat bilgisinin doğrudan Erdoğan'a verildiğini gösteriyor. Bu da devlette çift başlılığın olduğunu gösteriyor" görüşünü savundu.
Başka bir soruyu yanıtlarken, başkanlık sistemini kabul etmeyeceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, 200 yıllık parlamenter deneyimin çöp sepetine atılamayacağını vurguladı.
Parlamenter sistemin eksiklikleri olduğunu ancak bunların düzeltilebileceğinin altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, "Gayet basit. 12 Eylül darbe hukukunun arkasına saklanmayacaksınız. Çağdaş, demokrat, liderlerin iki dudağı arasına hapsedilmiş bir yasama organından bu ülkeyi kurtaracaksınız. Yüzde 10 seçim barajını indireceksiniz. Yüzde 1 oy alan partinin bile Genel Başkanı parlamentoda olmalı" görüşünü paylaştı.
Genel seçimler öncesi ilk kez 45 yerde hakim gözetiminde, 10 yerde de eğilim yoklaması olmak üzere 55 yerde ön seçim yaptıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, çıkan sonuçların kendileri açısından son derece sevindirici olduğunu dile getirdi.
- Muharrem İnce'nin adaylığı ve sağ kökenli adaylar
Partinin sağa kaydığı eleştirilerinin hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Bizim tüzüğümüz, programımız, seçim bildirgelerimiz var. Partiye gelmek isteyen her kişi geçmiş görüşü ne olursa olsun bizim ilkelerimizi benimsemek ve o çerçevede siyaset yapmak zorundadır. 77 milyon yurttaşımızı kucaklamak istiyoruz. Hiçbir zaman ayrım yapmak istemiyoruz" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'nin yeniden Yalova'dan aday gösterilmesine ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
"Bugüne kadar siyasetçiler ya da liderler yeni siyasetçiler yetiştirmediler. Gençleri siyasette özendirmediler. Fırsat buldukça onları makasladılar, onları tırpanladılar siyaset alanının dışına ittiler. Ben o anlayışta değilim. Biz ülkenin sorunlarına kilitlenmekle beraber partimizin geleceğini de düşünmek zorundayız. Gençlere önem vermek zorundayız. Bir değil birden fazla lider adayını yetiştirmek zorundayız. Eğer biz bunları yapabilirsek demokrasiye en büyük katkıyı yapmış oluruz. Bunları yapabilirsek hem kendi partimize, hem ülkemize en büyük katkıyı yapmış oluruz. Muharrem Bey elbette çalışkan bir arkadaşımız, siyasetin içinden yetişen bir arkadaşımız. Yani siyasetin tozunu yutan bir arkadaşımız, iyi bir sosyal demokrat. Dolayısıyla biz birisinin önünü kesmek değil, tam tersine siyasette herkesin önünü açmak durumundayız."
"Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik sosyal hukuk devletidir" ilkesini sonuna kadar savunduklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, CHP olarak bütün ibadethanelere, ibadet yerlerine eşit davrandıklarını söyledi.
"Gezi olaylarına darbe diyen bir partiye mi oy vermeliyiz?"
Avrupa'daki Alevi örgütlerinin HDP'yle ittifak yapacakları yönündeki açıklamaların sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, kurumsal olarak bir kişinin ortaya çıkıp bütün Aleviler adına söz söylemesini doğru bulmadığını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, şu açıklamaları yaptı:
"Her siyasal parti birbiriyle rekabet içindedir ve her siyasal parti iktidar olmak ister. Bu da bizim hedeflerimizden birisidir. Eğer bir siyasal partiye gidip oy verilecekse herkesin şunu düşünmesini isterim. Gezi olaylarına darbe diyen bir partiye mi oy vermeliyiz, yoksa Gezi olaylarında gençlerin dünya sorunlarına sahip çıktıkları için onların yanında duranlara mı oy vermeliyiz? Yolsuzluk yapanların yanında duranlara mı oy vermeliyiz, yolsuzluk komisyonundan çekilenlere mi oy vermeliyiz? Yoksa bu ülkede yoksulluk var, kul hakkı yemek en büyük günahtır, diyenlere mi oy vermeliyiz? Bu kriterlerden yola çıkarak insanların tercih yapmasını ben isterim. Eğer bu kriterler olursa hiçbir sorunumuz yok zaten. Biz sosyal demokrat bir partiyiz her yerde söylüyoruz, her zaman söylüyoruz. Sosyalist enternasyonalin üyesiyiz biz. Türkiye'de demokrasiyi savunan tek partiyiz. Vesayet altında olmayanda tek partiyiz. Biz oturur kendimiz karar verir ve o kararları yürürlüğe koyarız."
Türkiye'nin gündeminin değiştirilmek istendiğini öne süren Kılıçdaroğlu, kendileri dışında taşeron işçilerin, işsizlerin, emeklilerin sorunlarını gündeme getiren başka bir parti olmadığını savundu.
Kılıçdaroğlu, "Taşeron işçilerin kadroya alınacağını, örgütleneceklerini, sendikalı yapılacağını söyleyen CHP dışında başka bir parti var mı? Yoktur. Zamanı gelir bazı tuzu kuru solcular, çok özür dilerim rakı masası solcuları efendim 'CHP mi, CHP solcu değil.' Ne yapmış CHP? Emeğin hakkını savunmuyor muyuz? Emeklinin hakkını savunmuyor muyuz? İşsizin hakkını savunmuyor muyuz? Sen neyi savunuyorsun? Bu ülkede bütün sorunları çözmeye talibiz biz" diye konuştu.
Türkiye'nin en temel sorununun Kürt sorunu olduğunu değerlendiren Kılıçdaroğlu, bu sorunun silahla çözülemeyeceğini belirtti.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Sorunun çözüm anahtarı demokrasi ve özgürlüktür. Onu söyleyende benim. Peki nasıl yapacağız biz bunu? Bunun birinci kuralı yüzde 10 seçim barajını indirmektir. Siyasi partiler, Kürt siyasi hareketi hülle yoluyla parlamentoya gelmemelidir. Normal seçimle gelmelidir" dedi.
-"Esad'la görüşür müsünüz?"-
Hükümetin dış politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "CHP iktidar olduğunda Beşar Esad yönetimiyle görüşür mü?" sorusunu "Niye görüşmeyelim, niye kavga ediyoruz? Suriye'de lideri kim belirler? Suriyeliler belirler" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, 2015 seçimleriyle ilgili yüzde 35 hedefinin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Her siyasal partinin hedefi tek başına iktidar olmaktır. AKP yüzde 34'le tek başına iktidar oldu. Bizde yüzde 35'le tek başına iktidar olabiliriz. Çünkü siyasal mekanizmalar bunu öngörebilir. Asıl hedefimiz bu. Bu hedefi yakalamak isteriz. Eğer Türkiye bunu becerebilirse bizler Türkiye'nin hizmetinde olacağız. Bu ülkeye güzel hizmetler vereceğiz. Siyaseti ben halka adanmışlık olarak görüyorum. Kişisel çıkarlar üzerine inşa edilen bir siyaseti asla kabul etmiyorum. Siyasetçinin görevi kendi cebini doldurmak değil, vatandaşın cebini doldurmaktır. Vatandaşın huzurunu sağlamaktır. Biz bunu yapacağız ve bizim bir özelliğimiz daha var. Oy versin vermesin bütün vatandaşlara eşit mesafede davranacağız. Ayrım yapmayacağız yurttaşlarımız açısından. Ne kimlik ayrımı, ne inanç ayrımı, ne yaşam tarzı ayrımı. Aynı havayı teneffüs ediyorsak bu coğrafyada ona birinci sınıf demokrasiyi getireceğim. Onu bu ülkede huzurlu kılacağım. O bu ülkede sokağa çıktığı zaman tanımadığı insana bile güler yüzle selam verebilmeli. Biz bunu yapmak istiyoruz."
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?