CHP'li Ağbaba'nın, Üniversitelerdeki Öğrenci Saldırıları ile İlgili Basın Toplantısı

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hacettepe Üniversitesi'nde öğrencilere yönelik saldırılar yaşandığını belirterek, "Saldırıları bazı gruplar yönlendirmekte ve polis de zaman zaman destek vermekte. Dün 12 Eylül yargılanmaya başlanırken, 12 Eylül'deki uygulamaların aynısı devam ediyor, çocukların üzerine faşist saldırılar oluyor, kimse önlem almıyor" dedi.

Ağbaba, bazı CHP milletvekilleri ve üniversite öğrenciyle, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hacettepe Üniversitesi'nde öğrencilere yönelik saldırılarla ilgili basın toplantısı düzenledi.Ağbaba, "Tek amaçları okumak olan öğrencilere saldırılar olmakta. Bu saldırıları bazı gruplar yönlendirmekte ve polis de zaman zaman destek vermekte. Dün 12 Eylül yargılanmaya başlanırken, 12 Eylül'deki uygulamaların aynısı devam ediyor, çocukların üzerine faşist

saldırılar oluyor, kimse önlem almıyor" diye konuştu.

Şimdiye kadar hiçbir şiddet eylemi içinde bulunmayan öğrencilerin üzerine bir grup öğrencinin üniversite kantinini basarak, satırlarla saldırdığını ifade eden Ağbaba, "Dekan ve üniversite yönetiminin olaya bakışı ilginç; saldırı yapanlar ile saldırıya maruz kalanları aynı değerlendiriyor ve hepsini okuldan uzaklaştırıyor. Sınav döneminde süresiz uzaklaştırma veriliyor. Öğrenciler evlerinde de takip ediliyorlar. Bir öğrencinin evi taşlanıyor. Şikayete rağmen, Hükümet körler ve sağırları oynuyor. CHP

olarak olayların yakın takipçisi olacağız" dedi.

"İLERİ DEMOKRASİ GÖRÜŞ ALANIMIZDAN ÇIKTI"

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da, "AB'ye, 500'ün üzerinde tutuklu öğrenciden bahsettiğimizde, bize bu sayının 100 civarında denilmekte. Çünkü, öğrenciler tutuklandığı zaman, uzaklaştırma nedeniyle sınavlara giremeyip, okuldan atılıyor ve öğrenci niteliğini yitiriyor" dedi.

Üniversitelerin farklı görüşlere saygı duyulması gereken ortamlar olduğunu belirten Nazlıaka, "Eleştiriye tahammülü olmayan bir iktidarın izdüşümünü görüyoruz. Demokrasimiz o kadar ileri oldu ki artık görüş alanımızdan çıktı, demokrasiyi göremez hale geldik" dedi.

Öğrenciler adına söz alan DTCF öğrencisi Gülen Uzun, 3 Mart Salı günü okulda kantinde otururken, silahlı, satırlı kişilerin kendilerine saldırdığını, polisin kadın öğrencilere sözlü tacizde bulunduğunu anlattı. Uzun, dekanlığın olaylar sonucunda saldırıya uğrayan ve yapanları aynı kefeye koyduğunu belirterek, okuldan uzaklaştırma kararını kınadıklarını söyledi.

Ozan Gündoğdu isimli öğrenci ise, bu olayların tesadüf olmadığını düşündüklerini belirterek, "Sokaklarda kendilerini dindar ve kindar gençlik olarak adlandıranlar, istedikleri gibi adlandırsınlar ama biz hepsime faşist diyoruz. Polis, satırla okul basanlara 'delikanlı çocuklar, tabii ki satırla gezecekler' diyor. Güvenlik görevlileri 'bakmazsan görmezsin' diyor. Bu üç beş öğrencinin saldırısı değil, yukarıdan aşağı örgütlenmiş faşizmden bahsediyoruz" dedi.

Gündoğdu, saldıran ismi belli 10 öğrenci olduğunu belirterek, "147 kamera olan okulda 'katliam', 'tekbir, Allahu Ekber' diye slogan atarak kantin basılıyor. Kantinci 'bunları buraya sokmayın' diye yalvarıyor. Çünkü kantinden de haraç topluyorlar" dedi. - ANKARA