Danimarka'da Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı Kazanmasının 100. Yılı

KOPENHAG(AA) - Danimarka'da, 5 Haziran 1915'te, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 100. yılı ülke genelinde düzenlenen etkinliklerle kutlandı.

Kutlamalar kapsamında Danimarka Dışişleri Bakanlığının ev sahipliği yaptığı ve KVİNFO (Kadın Hakları, Eşitlik, Çok Çeşitlilik Araştırma ve Geliştirme Merkezi), DİPD (Partilerarası Ortak İşbirliği Enstitüsü) ve DAİ'nin (Arap İnsiyatifi) katılımıyla iki gün süren "Siyasette kadınlar" temalı konferans düzenledi.

Tunus, Butan, Malavi, Ürdün, Gana, Fas, Mısır, Lübnan, Nepal ve Tanzanya'dan bir çok bakan düzeyinde kadın siyasetçinin yanısıra yine bu ülkelerden 200ü aşkın davetlinin katıldığı konferans kapsamında kadınların siyasetteki yeri, yerel siyasette kadınlar ve politikada  kadınlara karşı şiddet ve ayrımcılığın ele alındığı paneller düzenlendi.

'Siyasette şiddet ve kadınlar' temalı panele konuşmacı olarak katılan Türkiye kökenli sosyal demokrat milletvekili Yıldız Akdoğan yaptığı konuşmada  "Her ne kadar Danimarka kadın hakları konusunda dünyada önemli bir yerde bulunsa da ve her ne kadar bu ülkede kadınların 100 yıllık bir demokrasi geçmişi olsa da daha önümüzde kat edeceğimiz uzun bir yol var" dedi.

Akdoğan,  "Danimarka Meclisinde milletvekillerinin yüzde 48'i kadın, ama yerel siyasete baktığımızda ismi, 'Erik 'olan erkeklerin sayısı kadınların toplamından daha fazla' dedi.

Akdoğan, Danimarka'da hala giyimleri nedeniyle ya da çok gülümsediği için kadınların siyasette baskılara maruz kaldığına dikkati çekerken, siyasi hayatı boyunca radikal dinci grupların baskı ve tacizlerine her gün maruz kaldığını ve Danimarka'da bile Müslüman bir kadının siyaset yapmasının bazı kesimler tarafından hoş karşılanmadığına vurgu yaptı.

İki dönemdir Danimarka Meclisinde milletvekilliği yapan Akdoğan, Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada da, "Kadınların işi gerçekten zor. Mesela Mısır'da rejim gitsin diye mücadele eden kadınlar var, ama gelen gideni aratıyor. Bu konferans dünyada kadınların siyasette ve daha farklı yerlerde nelere maruz kaldığı görmek açısından çok faydalı oldu" diye konuştu.

Aynı panelde konuşan Mısırlı Azza Soliman ise Mısır'da son senelerde gelişen olaylardan ötürü halk içinde inanılmaz bir kutuplaşma oluştuğuna dikkati çekerek kendisinin bu halkı bir araya getirmek için uğraştığını ve ne Sisi taraftarı olduğunu ne de İhvancı olduğunun altını çizdi.

Konferansın son bölümünde ise yüksek düzeyde siyasilerin katıldığı bir panel düzenlendi. Danimarka devlet televizyonunda 'Arap sesleri' adlı programın yapımcısı Steen Nörskov'un yönettiği panele Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard seçim çalışmaları nedeniyle katılamazken yerine eski Çevre Bakanı Lone Dybkjaer katıldı. Dybkjaer'ın yanı sıra Nepal Eğitim Bakanı, Chitra Lekha Yadav, Kenya seçimlerinde başkan adayı Martha Karua, Tanzanya Adalet Bakanı Asha-Rose Mtengeti-Migiro ve Ürdün Sosyal Güvenlik Bakanı Reem Abu Hassan da panelde bulundu.

Martha Karua "Eğer Danimarka'da bile 100 sene geçmesine rağmen hala kadınlar açısından ayrımcılık yaşanıyorsa  demek ki biz kadınların işi gerçekten çok zor" diye konuşurken, Mtengeti-Migiro ise "Biz hala anayasa da kadınlara haklar verilmesini tartışıyorken, yani kağıt üzerinde bile bunu yapamazken, günlük hayatta bunun hayata geçmesi çok zaman alacak. Bunu söylemek üzüntü verici, ama durum maalesef böyle" diye konuştu.

Ürdünlü Bakan Hassan ise  kadınların her mevkide başarılı olabileceğini savunurken, Ürdün'de kadınlar açısından  geleceğin umut verici olduğunu söyledi.

Konferans panelin ardından konuşmacıların ve diğer davetlilerin katıldığı resepsiyonla son bulurken, konferansa katılanlar yarın kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan anayasanın 100. yılı çerçevesindeki resmi kutlamalara katılacak.