AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Anayasa Uzlaşma Komisyonunun belli bir süre dahilinde faaliyete geçmesi ve çalışmalarını tamamlamasının AK Parti ile MHP'nin uzlaşma noktalarından biri olduğunu belirtti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis'teki görüşmesinin ardından açıklama yapan Çelik, evsahipliği ve görüşmede gösterilen nezaket için Bahçeli ve heyetine teşekkür etti.
Çelik, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Türkiye'nin yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu vurguladığını ve yeni anayasa temelindeki çalışmalara olumlu baktıklarını söylediğini kaydetti.
Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede uzlaşılan konu, geçmişte görev yapmış uzlaşma komisyonunun aynı formülle, daha önce mutabakata varılan maddeleri çoğaltmak suretiyle bir yeni anayasa yapacak aşamaya gelene kadar bir çalışma ortaya koymaları şeklindedir. Tabii ki bunun bir süresi olacak. Geçmişte Türkiye'de çok uzun yeni anayasa tartışmaları yapıldı. Pek çok yeni anayasa başlığı değerlendirildi. Pek çok taslak var. Ayrıca vatandaşın ayağına gidilerek yapılan çalışmalarla oluşmuş büyük bir müktesebat var. TBMM'nin sitesinde bunların çoğu yayınlandı. Bu açıdan bakınca müktesebatın hazır olduğunu ve sadece eyleme geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple belli bir süre dahilinde bu uzlaşma komisyonunun yeniden faaliyete geçmesi ve çalışmaları tamamlaması uzlaşma noktalarından bir tanesi. Dolayısıyla artık anayasa değişiklikleri ile Türkiye'nin vakit kaybetmemesi gerektiği, yeni anayasa gündemi ile TBMM'nin çalışmalarını ele alması gerektiği konusunda bir uzlaşma var."
Başkanlık sistemi ele alındı
Başbakan Davutoğlu'nun daha önceki komisyona verilen teklifte yer alan başkanlık sistemi önerisini gündeme getirdiğini, Bahçeli'nin ise güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana olduklarını söylediğini bildiren Çelik, Davutoğlu'nun sistemlerin mekanizmalar üzerinden değil, sistemler yolunda temin etmek istenilen demokratik değerler üzerinden tartışılması gerektiğinin altını çizdiğini belirtti.
Yeni anayasa tartışmalarında, temel hak ve hürriyetlerin daha çok nasıl garanti altına alınacağı, yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının daha çok nasıl sağlanacağı, kuvvetler ayrılığının daha çok nasıl gerçekleştirileceği, gerçek bir ileri demokrasinin en yüksek yazılı metin olan anayasa vasıtasıyla nasıl teminat altına alınacağı şeklindeki başlıkların AK Parti için esas olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Bu demokratik değerler üzerinden bir mekanizmanın tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Mekanizmaların sadece retorik düzeyinde, etiket düzeyinde tartışılması birtakım ön yargıların çarpıştırılmasından öteye gitmez. Tartışmalar hangisinin bu dediğimiz demokratik değerleri tahakkuk ettirecek bir anayasal modeli ortaya çıkarmaya muktedir olduğu düzeyinde yapılmalıdır. Bizim bu tartışmadan muradımız Türkiye'nin kuvvetler ayrılığının tam tahkim edildiği, denge denetim mekanizmalarının tam olarak kurulduğu, yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının garanti altına alındığı bir anayasal modelin ortaya çıkması yönündedir. Burada AK Parti olarak görüşümüz, bunun başkanlık sistemi üzerinden tartışılması gerektiği, bu sistemle bunun daha çok teminat altına alınacağıdır. Buna karşı parlamenter sistemi savunanları da bu dediğimiz değerler üzerinden görmek ve tartışmak istiyoruz."
Sistemleri sadece sistemleri savunanların niyetleri üzerinde bir araştırma yaparak ya da sistemleri savunan kişilerin pozisyonuna bakarak değerlendirmenin Türkiye için yapılmaması gereken konjonktürel sonuçlar doğuracağına işaret eden Çelik, bundan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Çelik, "Sık sık önümüze gelen konulardan biri Türkiye'nin 140 yıllık parlamento deneyimine sahip olduğudur. Bu siyaset bilimciler ve anayasa hukukçuları arasında tartışma konusu yapılıyor. Biz,Türkiye'nin 1876 yılından beri yetkin bir parlamenter sistemle yönetildiğini düşünmüyoruz" diye konuştu.
Parlamenter sistemin uzun bir döneminin tek parti dönemi olarak geçtiğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:
"Bir kısmı meşrutiyet dönemi olarak, arkasından darbelerle kesintiye uğrayan bir sistem. Arkasından yoğun koalisyonlar ve krizlerin ortaya çıktığı bir sistem. Dolayısıyla 'parlamenter sistem geleneğimiz vardır' diyerek bir tartışma yürütülüyor. Sanki bu geleneğin karşısında bir başkanlık sistemi konumlandırılıyor. Hayır, tam tersi 'bu demokratik değerleri hangi sistem üzerinden daha çok garanti altına alırız, daha çok temin ederiz' çerçevesinde bir tartışmanın yürütülmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Bahçeli'nin yaklaşımını saygıyla karşılıyoruz. Faaliyete başlayacak olan komisyonda bu demokratik değerlerin hangi mekanizmalar üzerinden sağlanacağı üzerinde ciddi ve verimli bir tartışmanın Türkiye'nin önüne konulması gerektiğini düşünüyoruz."
Terörle mücadele
Ömer Çelik, Başbakan Davutoğlu'nun terörle mücadele konusunda Bahçeli'ye ayrıntılı bilgi verdiğini belirterek "Türkiye'nin demokrasisini savunmak, hukuk devletini savunmak, vatandaşlarımızın bir arada yaşama hürriyetini savunmak, Türkiye'nin temel anayasal değerlerini savunmak konusunda terörle mücadele vazgeçmeyeceğimiz bir alandır" dedi. Çelik, terörle mücadelede MHP grubunun verdiği destekten dolayı Bahçeli'ye teşekkür etti.
Çelik, önlerinde mart ayına kadar tamamlanması gereken vize muafiyeti başta olmak üzere birtakım reform yasalarının olduğunu, bu çerçevede de MHP'den destek talebinde bulunduklarını ve MHP'nin bunu değerlendireceğini söyledi.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Davutoğlu-Bahçeli Görüşmesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?