Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Cenevre’deki “Suriye’ye Komşu Ülkeler Bakanları” toplantısında Çinli bir gazetecinin sorusuna, “Eğer bugün sessiz kalır ve harekete geçmezsek 20 sene sonra başka bir BM Genel Sekreteri Şam’a giderek, harekete geçmedikleri ve kan akışını durduramadıkları için özür diler” karşılığını verdi.Cenevre’de BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından düzenlenen “Suriye’ye Komşu Ülkeler Bakanları” toplantısında bir Çinli gazeteci, Davutoğlu’na, “Sayın Davutoğlu, bir konuda kafam biraz karıştı. Hiçbiriniz askeri bir müdahaleye açıkça destek vermezken şimdiye kadarki söylevlerinizden bazılarınızın bundan yana olduğunuz anlaşılıyor. Örneğin siyasi bir çözümün müzakereler olmazsa zorla uygulanacağı gibi. Hemen arkamızda barışçıl çözümleri simgeleyen BM’nin bayrağı varken bu şekilde konuşuyorsunuz. BM Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı iddialarını araştırmak üzere bir ekip gönderdi ve bu henüz sonuçlanmadı ancak yine de kimyasal silahların kullanıldığından emin olduğunuzu defalarca tekrarladınız. Eğer BM’nin yaptığı veya söylediği şeylere inanmıyorsanız neden buradayız?” şeklinde bir soru sordu.
“BM bayrağına saygı duyuyoruz ancak Suriye’de yüz binlerce kişi ölüyor” diyen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Lütfen mülteci kamplarımıza gelin ve annesi babası öldüğü için ağlayan yetimleri görün. Hastanelerimize gelip 2 bacağını birden kaybetmiş yaralıları görün. Bizim buradaki feryadımız ulusal bir feryat değil. Bu BM’nin feryadı, insanlığın feryadı. Bu kadar yeter. BM İnsan Hakları Konseyi’nin, özellikle Sayın Guterres’in yaptıklarına minnettarız. Onların ve bizlerin bütün çabalarına rağmen bugün 2 milyon insan ülkeleri dışında mülteci konumundalar ve 5 milyon insan evlerinden edilmiş durumda. Ve bu konuda tek bir BM Güvenlik Konseyi çözümü yok. BM bayrağına saygı duyanlar olarak bu konuyu ele almalıyız. Bizim söylediğimiz bu. Şu veya bu tarafı kınamıyoruz. Kimyasal silahların kullanımını kınayabiliriz. Kimin yaptığı önemli değil, bu, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Soruşturmalar bitti. Komşu bir ülke olarak kendi istihbarat servisimiz var. Türkiye’deki mültecilerin yüzde 100’ü rejim tarafından yapılan saldırılar yüzünden ülkelerinden kaçtı.”
Davutoğlu ayrıca, BM ekibinin kimyasal silah kullanımını incelemek üzere Suriye’de olduğunu ancak 4 gün boyunca bekletildiğini, bu sırada rejimin bazı kanıtları yok etmek için kimyasalların kullanıldığı bölgeleri bombaladığını söyledi.
BM Güvenlik Konseyi’nin Srebrenitsa Katliamı’na da sessiz kaldığını hatırlatan Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un 20 yıl sonra buraya gelerek uluslararası toplum ve BM adına özür dilediğini ifade etti. Davutoğlu, “Eğer bugün sessiz kalır ve harekete geçmezsek 20 sene sonra başka bir BM Genel Sekreteri Şam’a giderek, harekete geçmedikleri ve kan akışını durduramadıkları için özür diler” şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Çinli gazetecinin, “Yani bunun durdurulması için askeri müdahalenin bir an önce başlaması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusuna ise, “Türkiye olarak BM Güvenlik Konseyi’nin birleşik bir duruş sergilemesini ve birleşik şekilde hareket etmesini tercih ediyoruz. Ancak bu birkaç defa engellendi ve Suriye’de işlenen suç arttı. Bu sefer bunun engellenmemesini ve BMGK’nın birlikte hareket etmesini ümit ediyoruz ve biz de bunu destekleyeceğiz” cevabını verdi.
BURAK ORTAHAMAMCILAR
CENEVRE
Son Dakika › Politika › Davutoğlu Çinli Gazeteciye Sert Çıktı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?