Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinde kadınlardan çok şey beklediğini ifade ederek, "Çünkü eğer siz bir işe 'dur' derseniz evelallah o iş o durur" dedi.
Hak-İş Konfederasyonu tarafından Rixos Otel'de düzenlenen 'Küresel Kadın Emeği Buluşması' konulu 2. Uluslararası Kadın Konferansı'na Başbakan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan ve çok sayıda davetli katıldı. Başbakan Erdoğan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada tüm kalbiyle Dünya Kadınlar Günü'nün kaybedilmiş hakların yeniden elde edilmesine vesile olması dileğinde bulunduğunu belirtti. Hak-İş ve bağlı sendikaları tebrik eden Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Hak-İş'le çalıştıklarını ve 10 yılı aşkın süredir çalışma hayatını ve çalışanları ilgilendiren her konuda, diğer tüm işçi konfederasyonları ve Hak-İş'le istişare içinde olduklarını vurguladı. Hak-İş'in ve işçilerinin mücadele konusunda ne kadar azimli, ne kadar kararlı olduğunu bildiğini anlatan Erdoğan, "Ancak Hak-İş, çalışma hayatına sendikal mücadeleye, diyaloğun, uzlaşmanın, müzakere kültürünün hakim olması, bilimsel mücadelenin eylemin önünde gitmesi noktasında gerçekten istikrarlı bir çizgi kazandırdı" diye konuştu.
İlimin yitik bir değer olarak görüldüğü ve nerede bulunursa alınması gerektiğinin emredildiğine işaret eden Erdoğan, dünyanın en uzak, en ücra noktasında da olsa ilme, bilgiye ulaşmanın, onu elde etmenin mücadelesini vereceklerini kaydetti. Erdoğan, "Bizim tarihimiz ve medeniyetimizde çok temel bir ilke var. İnsan için emeğinden başka bir şey yoktur. Bir başka ilke 'çalışana hakkını, emeğinin karşılığını alın teri kurumadan verin'. Bizim tarihimizde işçi ve işveren münasebetleri, emek mücadelesi, emek örgütlenmesi işte bu ve benzeri pek çok temel ilkenin üzerinde gelişti. İşçi ve işveren arasındaki münasebet adeta bir elmanın iki yarısı gibidir" şeklinde konuştu.
İşçisiz işveren, işverensiz işçi olamayacağını dile getiren Erdoğan, bunların, birbirinin tamamlayıcısı olduğunu söyledi. Erdoğan şöyle konuştu:
"İşveren, girişimci yatırımı yapmadığı zaman benim emekçi kardeşim nerede çalışacak bir yer bulacak. Bunu bilmemiz lazım. Onun için fabrika kapattırmak veya fabrika kapatmak bir başarı değildir. Yani bir grevin neticesi fabrikaları kapatmak değildir. Bir lokavtın neticesi de kendisi için geleceğe yönelik bir çıkar sağlamak değildir. Kazan-kazan anlayışı ile hem işverenin, hem de işçinin kazanması gerekir. Yani işverenin şunu söylemesi lazım. Benim işçim olmadan ben olamam. İşçinin de şunu düşünmesi lazım. İşveren benim ekmek kapımdır. Öyleyse bu bir ortak dayanışmadır. Bunu başarmamız lazım. Bu dayanışmayı sağladığımız anda ülke kazanır, millet kazanır."
Değişim ve ilerleme kendi öz değerlerini unutarak olursa, bunun adının yabancılaşma olacağını dile getiren Erdoğan, ithal ve taklit yerine özgün olanı ortaya çıkarmak zorunda olduklarını vurguladı. Aynı sorunun kadınların eşitlik, hak ve varoluş mücadelesinde de yaşandığını ifade eden Erdoğan, dünyadaki örneklere bakacaklarını, inceleyeceklerini, küresel dayanışmayı her zaman yücelteceklerini ama bu toprakların kadın ile ilgili yaklaşımının, Türk milletinin medeniyetinde olduğu kadar hiçbir yerde olmadığını söyledi.
Başbakan Erdoğan konuşmasında çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Bu çözüm süreci içinde 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında, 76 milyon insanı ayırt etmeksizin el ele vermeleri gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Birliğimizi, beraberliğimizi bozmak isteyenlere kapıları kapayıp, bu işi bitirmeliyiz. Burada ben, hanım kardeşlerimden çok şey bekliyorum. Çünkü eğer siz bir işe 'dur' derseniz evelallah o iş o durur" şeklinde konuştu. - ANKARA
Son Dakika › Politika › Hak-İş 2. Uluslararası Kadın Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?