Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul'da bir üniversite kurmak için Zekeriyaköy'de, 10 binlerce yetişmiş ağaç kesildi... Şimdi soruyorum; o ağaçlar kesilirken, bu ülkenin anamuhalefeti neredeydi? Bu ülkedeki çevreci geçinenler, o zaman nerdeydi?" dedi.
Başbakan Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesinin Davutpaşa Yerleşkesi'nde düzenlenen İlim Yayma Cemiyeti'nin 59. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, azınlığın çoğunluğa müdahale etmesine karşı çıktıkları için birileri tarafından sürekli yaftalandıklarını kaydetti.
Taksim Gezi Parkı nedeniyle yapılan protesto gösterilerine değinen Erdoğan, "Bir kaç gündür Gezi Parkı'nda eylemler yapılıyor. Katılımcılar malum kişiler. Destekçiler malum partiler. Provoke edenler malum örgütler. Gerekçe ne? Taksim Gezi Parkı'nda ağaçlar kesiliyormuş. Bilmiyorum siz inanıyor musunuz?" diyerek dinleyicilere sordu.
"Hayır!", "Yalan!" şeklindeki cevaplar üzerine Erdoğan, "Fakat bunu sizin yaymanız, yaygınlaştırmanız lazım. Çünkü bir azınlığın çoğunluğa tahakkümü için bir gayret var. Şimdi bunu aslı neyse o şekilde anlatmak lazım. Mesele aslında bu değil. Taksim'de bir yayalaştırma projesi kapsamında Gezi Parkı yanındaki duvar yıkılıyor ve orada bir yaya yürüyüş için bir genişletme yapılıyor ve bu genişletme esnasında 6-7 ağaç sökülüyor. Bunların farklı bir yere, Çağlayan'daki parka dikildiğini Başkan bana söyledi. Bütün bunlara rağmen bir kıyamet. Ha bu arada belki 1-2 ağaç da hırpalanmış veya kesilmiş de olabilir..." diye konuştu.
İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığı yaptığı dönemdeki ağaçlandırma çalışmalarını aktaran Erdoğan, o dönemde yurt dışından İstanbul'a 10 yaş grubu üzerinde ağaç getirttiklerini, E-5 ve TEM'de ağaçlandırma çalışmaları yaptıklarını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şu anda orta refüjde, yan refüjde gördüğünüz ağaçlar bizim dönemin ağaçlarıdır. Fidan olarak diktiklerimiz bile ağaç oldu. Daha enteresanını söyleyeceğim. Aynı dönemde İstanbul'da bir üniversite kurmak için Zekeriyaköy'de, 10 binlerce yetişmiş ağaç kesildi. 15 yaş ile 30 yaş grubu arasında ağaç kesildi. Buradan haftalarca, aylarca, o ağaçlar taşındı. Ben buna karşı adeta bir savaş yaptım. Hapse girdim. Üniversiteyi bitirdiler. Açılışı o zamanın Cumhurbaşkanı yapıyor ve diyor ki; 'Bu üniversitenin kuruluşuna karşı çıkanlar şimdi nerede?' Tabii, Rabbim doğrunun yardımcısıdır. Biz o yasal mücadeleyi bırakmadık. Hapisten çıktım, yine devam ettik. Sonunda Başbakanlığımın ilk dönemleriydi, biz bu mahkemeyi kazandık. Üniversiteyi mahkeme, Orman Bakanlığı'na verdi. Şimdi onlar bizim kiracımız durumunda. Şimdi soruyorum; o ağaçlar kesilirken, bu ülkenin anamuhalefeti neredeydi? Bu ülkedeki çevreci geçinenler, o zaman nerdeydi? Ah kardeşlerim ah... Kim yapıyor? Kim konuşuyor? Neden yapıyor? Mesele bu. Eğer bunu bizler yapıyorsak, onlara göre bu suçtur ama bunu o malum çevreler yapıyorsa, onlar 'Devletin malı deniz', bu mantıkla gidiyorlar. Biz buna tabii müsade edemezdik."
Konuşmasında Taksim'deki Topçu Kışlası tarihinden de bahseden Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Sene 1780. O zaman 3. Selim, padişah. O dönemde Anadolu Yakası'ndaki Selimiye Kışlası'na muadil Avrupa Yakası'nda da Topçu Kışlası yapılıyor. Bu Topçu Kışlası'nın mimarisi gerçekten bana getirildiği zaman çok duygulandım, çok heyecanlandım. 2011 seçimlerinden önce de Taksim'e bu kışlayı yapacağımızın vaadini yaptık. Bu kışla, daha sonra malum CHP zihniyetinin, hem valisi hem belediye başkanı olan Lütfi Kırdar tarafından, bazı vaatler verilerek, buraya konutlar yapacağız, şudur bundur denilip, yıkılarak Taksim Stadı oldu. Bir müddet sonra da Taksim Stadı şimdiki İnönü Stadı'nın yerine indirildi. İnönü Stadyumu'nun yeri neydi o zaman? Dolmabahçe Sarayı'nın ahırları oradaydı. Bütün bunlar oluyor. Bu değişim, dönüşümler oluyor, tarihi eserler yıkılıyor, bunların hiç birisi, tarihe, kültüre sadık olduğunu söyleyenler, çevreci olduğunu söyleyenler, hiç kimse bunlara ses çıkarmıyor."
-"Velev ki AVM de olabilir"
Taksim Yayalaştırma Projesi'yle araçların yerin altına alınacağını ve herkesin çoluk çocuğuyla burada gezip dolaşabileceğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tutturdular şimdi 'Buraya AVM yapacaklar'. Velev ki AVM de olabilir. Ayrı mesele. Şu anda orada zaten ufak bir AVM var. Ne demek istiyorum; Cumhuriyet Caddesi tarafında Beyoğlu Nikah Dairesi'nin altı, ta o baştan bitimine kadar orada zaten biliyorsunuz alışveriş yerleri var. Halıcılar, büfeler, şunlar var, bunlar var... Biz burada kalkar bir şehir müzesi de yapabiliriz. Belki bunun da adımını atabiliriz. Şu anda bunun verilmiş kesin bir kararı yok ama dert o değil. Dert başka. Dert acaba AK Parti'ye nasıl vururuz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni bunların elinden nasıl alırız veyahut bu Başbakan'a nasıl vururuz? Dert bu. Biz de diyoruz ki nereden vurmaya kalkarsanız kalkın sizin vuruşlarınız evvelallah bize kar etmez. Çünkü biz inandığımız yolda gideceğiz. Orada inşallah bu Topçu Kışlası bütün güzelliğiyle yer alacak. İçinde yeşiliyle beraber yer alacak. Şu anda bizim hedeflerimizin arasında AKM'yi yıkmak da var. AKM'yi yıkacağız ve orada da yanındaki boşluğu, arkadaki boşluğu katmak suretiyle gayet büyük bir kültür merkezini orada inşallah orada çok da farklı, estetiğiyle mimarisiyle, onu yapacağız. Çünkü bizde gerçekten bu tür yani kongre merkezlerimiz artık artmaya başladı, kültür merkezleri noktasında çok güçlü kültür merkezlerine sahip değiliz ama burada gayet başarılı bir projeyi uygulamak suretiyle o kültür merkezini İstanbulumuza ve ülkemize kazandıralım' diyoruz. Dolayısıyla Taksim Meydanı, meydanı olmayan İstanbul'a bir zenginlik kazandıracak, tüm bunlarla beraber."
- İstanbul
Son Dakika › Politika › İlim Yayma Cemiyeti 59. Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?