Özbekistan uyruklu Nadira Kadirova'nın ölümü

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, evinde yardımcı olarak çalışan Özbekistan uyruklu Nadira Kadirova'nın ölümüyle ilgili, milletvekili dokunulmazlığını bir kenara bırakarak bildiklerini ve gördüklerini savcıya anlattığını belirterek, "Türk Silahlı Kuvvetleri ve Mecliste yaptığım çalışmalardan hoşnutsuz olan bazı çevreler, bu olayı fırsata çevirip beni ve ailemi yerin dibine soktular." dedi.

Ünal, Yargı Reform Paketi'nin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulunda yerinden söz alarak, eşinin bakıcısı Kadirova'nın ölümüne ilişkin açıklama yaptı.

Şirin Ünal, eşinin 20 yıldır MS hastası olduğunu ve yatalak olarak tedavisinin sürdüğünü, intihar eden Kadirova'nın da eşine bakan iki yardımcıdan birisi olduğunu söyledi.

Konutlarında çok tatsız bir olay yaşadıklarını ifade eden Ünal, şöyle konuştu:

"Merhumeye Allah'tan rahmet diliyorum. Son iki üç aydır psikolojik durumunda bozulmayı fark edince ikinci elemanı aldık. Onu gönderemeden kendisini gönderdi. Allah rahmet eylesin. Olayın beşinci dakikasında polisimiz, ambulansımız ve itfaiyemiz geldi. Biz onlar gelinceye kadar küçük kızımla birlikte kendisini kilitleyip intihar ettiği odanın kapısını kırmaya çalıştık. Omzum halen ağrıyor ama başarılı olamadık maalesef. Üç dört polisimiz kapıyı açtı, hemen sedyeye koyup hastaneye kaldırdılar. Yarım saat sonra Ankara Emniyet Müdürümüz yanımızdaydı, birkaç dakika sonra da nöbetçi savcımız yanımızdaydı. Ben her ikisine elimden gelen bütün kolaylığı göstereceğimi söyledim.

Tüm aile fertlerimiz, yatalak olan eşim dahil, ikinci çalışan kızcağız dahil gece yarısına kadar polislerimize ifademizi verdik. Savcımıza 15 dakika süreyle olayı anlattım. Sonra savcımız, hastanedeki işlemleri takip etmek üzere hastaneye geçti. Bütün işlemler emniyet ve savcılığın talimatları doğrultusunda devam etti. Hatta o gece milletvekili dokunulmazlığımı bir kenara bırakarak bildiklerimi ve gördüklerimi savcımıza anlattım.

Allah hiçbirimizin başına böyle tatsız bir olayı vermesin. Geçmişte Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve Meclis'te yaptığım çalışmalardan hoşnutsuz olan bazı çevreler, bu olayı fırsata çevirip beni ve ailemi yerin dibine soktular. Savcılığımızın soruşturması devam ediyor. Bana düşen ne lazımsa yaparım."