TBMM Genel Kurulu

TBMM Genel Kurulunda, AK Parti'nin grup önerisinin görüşmelerinde AK Parti, CHP ve HDP milletvekilleri arasında "Çözüm Süreci" tartışması yaşandı.

TBMM Danışma Kurulunun toplanamaması üzerine AK Parti, grup önerisini Genel Kurula taşıdı. Öneride; Sayıştayda boşalan 5 üyelik için seçimin bugün, Sayıştay Başkanı seçiminin yarın yapılması, ayrıca içinde Danıştay Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasarısının da bulunduğu bazı düzenlemelerin gündemin ön sıralarına alınması yer aldı.

Öneri aleyhinde konuşan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, iktidar partisinin TBMM İçtüzüğü ve Anayasayı tanımadığını ve beğenmediğini belirterek, hangi alınan karara saraydan ne tepki geldiği bilinemediği için tamamen iradesini terk etmiş, muktedir olmayan bir grupla karşı karşıya olduklarını öne sürdü.

Özel, "Hani diyordu ya Sayın Recep Tayyip Erdoğan, daha önceki Cumhurbaşkanı için 'Seçilmiş Başbakanın önüne Anayasa fırlattı, dolar yükseldi, faizler fırladı, ülkeye zarar verdi.' Aynı Anayasa masanın üstünde dururken seçilmiş Başbakanı sarayın penceresinden aşağıya fırlattı. Hepiniz ağzınız açık izlediniz ve ardından yüzde 49 oy almış Başbakan, tam mutabakatla seçilmiş genel başkan partiyi güya kongreye götürdü. Kimin genel başkan olacağına bir kişi karar verdi. Kime karar verildiğini açıklama görevini bile saraydan bildirdiler." dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Dün ne dediysek aynısını söylüyoruz. Sayıştay üye ve başkanları ayrı seçiliyor. Hiçbir şey değişmedi. Bu hafta TSK Personel Kanunu Tasarısı'nı görüşüyoruz, Sayıştay seçimini yapıyoruz. Ekim'e kadar gün gün takvimimiz belli. Parti olarak genel başkanımızı nasıl, ne usulle değiştireceğimizi siz tartışmayın. Konuyla ilgili en son konuşacak parti sizsiniz." diye konuştu.

-"Çözüm Süreci" tartışması

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, öneri aleyhinde yaptığı konuşmada, "Yüzde 50 oyla iktidar olmuş bir parlamento grubu hali yok. Ortada düşman bırakmadınız. Paraleli, Kürtleri, sekülerleri, sosyal demokratları, bir zamanlar birlikte yürüdüğünüz liberalleri alabildiğine düşmanlaştırarak kamusal alanlardan tasfiye ettiniz. Doğru işler yapmıyorsunuz. 'Anayasaya aykırı ama destekleyeceğiz' sözü bu kubbede çınladığı anda AKP iktidarı her istediğimizi yaptırabiliriz' dedi. Muhalefet partilerinin yakınması da sahici gelmiyor. Bu Meclis, artık tasfiye halinde bir Meclistir." dedi.

Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma yaptıkları için 3 kişinin tutuklandığını ifade eden Önder, "Bugün iddianame hazırlanmış. Ateş hızıyla... 14 yıl ceza isteniyor. Niye? Kürtlerle yan yana durdular. Bu şu demektir; elleşmeyin, nasıl olsa kendi kendilerine yıkılacaklar. Siz artık uzatmaları bitirdiniz, bunu oynuyorsunuz. Yüzde 50 oya rağmen bu telaş halin, agresyon yüklü dilin başka da açıklaması yok." görüşünü savundu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, iktidarın ülkenin ihtiyaçlarına göre hareket ettiğini belirterek, Önder'in konuşmasında "vesayet" sözünü kullandığını belirterek, " Cemil Bayık'ın açıklaması var, 'PKK olmasaydı HDP yüzde 5'i geçemezdi'. Vesayet arıyorsanız oraya bakın. Çıkıp söyleseydin 'Sen kimsin Cemil Bayık? Biz sokak sokak dolaşarak bu oyu aldık' diyebildiniz mi? Savaştan bahsedenler, sürekli barışı dillendirenler; ağabeyi dağda olan genel başkanın partisinin bir mensubu milletvekillerinin böyle bir ifade kullanması kadar tezat bir şey olamaz. Önce onu dağdan indireceksiniz, ondan sonra konuşacaksınız." diye konuştu.

Özgür Gündem gazetesinin bazı manşetlerini gösteren Muş, "Adeta PKK'nın yayın organı" ifadesini kullandı.

-"Millet desteklediği sürece gelecek kardeşim..."

Önder, sataşma gerekçesiyle yaptığı konuşmada, "Biz gittik, sizin tahayyül bile edemeyeceğiniz boyutlarda tartışmalar yürüttük, yüzlerce defa. Onlarla beraber kaldık. Ülkenin barışını kurmaya çalıştık. Kandil, PKK ile... Hükmetin bilgisi dahilinde." sözlerine CHP'li milletvekilleri tepki gösterdi. Bunun üzerine Önder, "CHP'nin oradan atlamasına gerek yok. Ülkenin barışı için yapılmış en ulvi iştir. Elinizi vicdanınıza koyun, 'oha' diye galeyana gelmeyin. Siz barış için ne yaptınız? Biz gittik, doğru yaptık. Çocuklarımıza çatışmasız geçen 2-3 yılı anlatabileceğimiz bir rezerv oluştu." dedi.

CHP'li Özel, "Biz sizleri gerçek barış sürecine teşvik ettiğimizde birbirinize o kadar sıkı sarılmıştınız ki aranıza sokacak ve meseleyi gerçek anlamda halk adına denetleyecek kimseye ihtiyaç duymamıştınız." dedi.

Önder de, "Söylediğiniz her şey barışı kriminalize etmekten başka sonuç doğurmuyor. Anadilde eğitim hakkına ne diyeceksiniz? Genel başkanınız 'psikologlara soracağız' dedi. Meclise getirsek kuş mu konduracaksınız? Meclise geldi, Çözüm Süreci Komisyonu kuruldu, üye vermediniz. Orada bizi AKP ile baş başa bıraktınız. Her seferinde topu elinizden atmak için siyasi yaratıcılıktan uzak, biz 'seni başkan yaptırmayacağız' dedikten 1,5 yıl sonra buna telif de vermeden aldınız, kullandınız. Siz ile AKP arasında hiçbir fark yok." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, AK Parti'nin "al takke ver külah" ilişkilere ihtiyacı olmadığını ifade ederek, "Fantastik fikirlerle siyaset yapmaya devam edersiniz siz orada, biz de burada oturmaya devam ederiz. Özerklik verecekmişiz, karşılığında başkanlığı alacakmışız. Siz bu milleti ne sanıyorsunuz? Millet aldanmaz, kimse de aldatamaz. Bu ülkeye başkanlık gelecekse meşru mecralarda milletin oyuyla gelecek." görüşünü ifade etti.

CHP'li Özel, İmralı tutanaklarında Öcalan'ın "Erdoğan'ı idamdan kurtardık. Tayyip Bey'in başkanlığını destekleriz." dediğini öne sürdü.

Konuşmaların ardından AK Parti'nin grup önerisi kabul edildi.