Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Yaşadığımız fetret gelip geçer, maruz kaldığımız ihanetler hiç şüpheniz olmasın milletin engin feraseti karşısında eriyip yok olup gider. Bu medeniyet öyle bir medeniyettir ki yalancı peygamberleri, sahte velileri, içi boş, kalbi boş, zihni boş alim müsveddelerini bünyenin virüsü reddettiği gibi reddetmiş ve tarihin çöplüğüne mahkum etmiştir. İlmi iktidar vasıtası olarak görenleri bu medeniyet yine mahkum edecektir. İlmi bir sihir gibi bir efsunlama vasıtası gibi görenleri bu medeniyet yine reddedecektir. İlmi güç için, şantaj için, şebekeleşme ve örgütlenme için bir istismar aracı olarak kullananları bu medeniyet hiç kabullenmemiştir. Göreceksiniz yine kabullenmeyecektir" dedi.
Başbakan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti Onur ve Hizmet Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, ne ihtişamlı geçmişle övünmekle yetineceklerini ne de boşluğa söylenerek avunacaklarını söyledi.
Tam tersine kendi kendilerine ve genç nesillere çok güçlü şekilde, "Tarihte yaptık, yine yaparız, çok daha iyisini yaparız ve göreceksiniz, yapacağız" diyeceklerini belirten Erdoğan, bunu yapacak her türlü imkana sahip olunduğunu vurguladı.
Erdoğan, Türkiye'de artık, kılık kıyafete, sakala, bıyığa, başörtüsüne takılmayan, belli ideolojileri dayatmayan özgür üniversitelerin bulunduğunu dile getirerek, en ücra köydeki, mezradaki, yayladaki çocuğun dahi ulaşabileceği okulların ve o çocukları ve aileleri destekleyecek yardımların olduğunun altını çizdi.
-"Bunların hepsi birer başlangıç"
Başbakan Erdoğan, ilkokulları, ortaokulları, liseleri, bir formatlama makinesi olarak gören değil, bir ilim, talim ve terbiye yuvası olarak yeniden inşa eden eğitim mücadeleleri olduğunu anlatarak, "Türkiye'nin her şehrinde kurduğumuz üniversitelerin yanında, her şehre kazandırdığımız ve kazandıracağımız kütüphanelerimiz, yurtlarımız, her öğrenciye ulaştırdığımız burslarımız, kredilerimiz var. Artık yurt dışına gidenden çok, yurt dışından gelen misafir öğrencilerimiz var. Bunların hepsi birer başlangıç. Bu nesil, inanıyorum ki bizim neslimizden, bizden önceki nesillerden çok daha farklı olacak" diye konuştu.
Öz güveni yüksek, cesur, gururlu, tarihini, ecdadını, kendi medeniyetinin ruh kökünü tanıyan bir gençlik bulunduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşte bu gençlik, medeniyetinin özü olan ilmi tevarüs ederek, İstanbul'daki, diğer şehirlerdeki milyonlarca el yazması eserle artık irtibat kurmaya başladı. İrtibat kurarak, sorarak, sorgulayarak, inanıyorum ki geleceği inşa edecek. Hiç umutsuz olmayacağız. Asla karamsar olmayacağız. Bizim ecdadımız Moğol istilasını, Haçlı istilasını, Fetret dönemini atlattı, Çanakkale'den, Kurtuluş Savaşı'ndan zaferle çıkmayı başardı. Bütün kitaplarımız yakılsa, bütün kalemlerimiz kırılsa, bütün harflerimiz çalınsa da bizim medeniyetimiz kendi kendisini yeniden inşa etmeyi her seferinde başardı. Aşkı ve özü muhafaza ettiğimiz sürece inanın, yine yapacak, yine başaracağız. Yaşadığımız fetret gelip geçer, maruz kaldığımız ihanetler hiç şüpheniz olmasın milletin engin feraseti karşısında eriyip yok olup gider. Bu medeniyet öyle bir medeniyettir ki yalancı peygamberleri, sahte velileri, içi boş, kalbi boş, zihni boş alim müsveddelerini bünyenin virüsü reddettiği gibi reddetmiş ve tarihin çöplüğüne mahkum etmiştir. İlmi iktidar vasıtası olarak görenleri bu medeniyet yine mahkum edecektir. İlmi bir sihir gibi bir efsunlama vasıtası gibi görenleri bu medeniyet yine reddedecektir. İlmi güç için, şantaj için, şebekeleşme ve örgütlenme için bir istismar aracı olarak kullananları bu medeniyet hiç kabullenmemiştir. Göreceksiniz yine kabullenmeyecektir. İman, dilde kalmayıp kalbe indiğinde imandır. İlim kitapta, cübbede kalmayıp akla ve gönle girdiğinde ancak ilimdir. Yunus'un ifadesiyle; dervişlik olaydı taç ile hırka, biz dahi alırdık 30'a, 40'a."
Başbakan Erdoğan, bu aziz milletin içi ve dışıyla bir, dili ve kalbiyle bir, ülkesiyle, milletiyle, coğrafyasıyla ve medeniyetiyle bir, alimlerin samimi gayretleriyle, ilim şehirlerini yeniden ve çok daha güçlü şekilde inşa edeceğine inandığını dile getirerek, bu ülkenin, bu milletin bir ferdi, bu medeniyetin bir mensubu olarak, ortaya çıkan bu muhteşem eserden (Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi) şahsen gurur duyduğunu ifade etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı'nı, gerek 44 ciltlik İslam Ansiklopedisi gerek diğer 2 eseri ve bunda emeği geçenleri tebrik eden Erdoğan, vefat edenlere de Allah'tan rahmet diledi. Erdoğan, "Medeniyetimizin derin hafızasını kaydettiğiniz için siz değerli ilim erbabına bir kez daha, şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Geride yaşayan bir eser bıraktığınız, asırlara sari medeniyetimizin özünü ve ruhunu miras bıraktığınız için sizlere şükranlarımı sunuyorum" dedi.
Bundan sonraki beklentilerinin, bu eserlerin hızla Arapça ve İngilizce'ye tercüme edilmesi olduğunu anlatan Erdoğan, "Yani bunu yapıp, bu eserlerimizi dünyaya mal etmemiz çok önemli. Hele hele Orta Doğu'ya eserlerimizle girmek durumundayız diye düşünüyorum. Rabbim bizleri ilimden ve alimlerden mahrum bırakmasın. Rabbim, bizleri ilmin aydınlığından, alimin rehberliğinden uzak tutmasın. Emeği geçen herkese teşekkür ediyor, sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.
- İstanbul
Son Dakika › Politika › Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti Onur ve Hizmet Ödülleri' Töreni - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?