Bel Fıtığı Tedavisinde Son Gelişmeler

Bel fıtığı, bel ve bacağa yayılan AĞRILARIN başlıca sorumlularındandır. Mekanizma olarak, omurlarımızın arasında yer alan disklerin ya sinirler üzerine direk baskısı yada diskten dışarı çıkan jölemsi hücrelerin sinirde şişme yapması (enflamasyon) ile ağrı şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Ağrılar çekilmez olup yaşam kalitemizi bozmakta hatta işgücü kayıplarına neden olmaktadır.

Bel fıtığının tedavisinde ise karmaşa devam etmekte hastalar doktorlar tarafından bilgi bombardımanına tutulmaktadırlar.

Günümüzde eğitim seviyesinin artması, çok fazla gereksiz ameliyat yapılmış olması, ameliyat olanların bir kısmında ağrıların geçmemesi hatta daha kötü olmaları, ameliyat olunsa bile bir süre sonra aynı şikayetlerin devam etmesi ve de iletişim olanaklarının gelişmesi hastaların kararlarını etkilemekte eskisi gibi gözü kapalı hemen ameliyat masasına yatmamaktadırlar.

Hastalar artık şunu açıkça bilmektedirler ki, ameliyat olmak için ya idrar ve büyük abdestini tutamayacak yada kol ve bacak kaslarının kuvveti azalarak incelmeye başlamış olması gerekmektedir.

Hastalar kendileri için en güvenli olabilecek metodları ve uygulayıcıları aramakta, en azından internet ortamında binlerce seçeneği tarama şansına sahiptirler. Hastaların temel yaklaşımı şudur. Kesme biçme olmadan, narkoz korkusu yaşamadan kısa sürede en etkin ve güvenli biçimde bu sorunun üstesinden nasıl gelinebilir? Bu yaklaşım tedavideki güncel gelişmeler ile örtüşmektedir. Hasta beklentilerini iyi algılayan klinisyenler hastaların bu haklı beklentileri doğrultusunda en yeni teknikleri, ve etkin tedavi yöntemlerini eski kaba cerrahi girişimlerle kıyaslanamayacak derecede benimsemekte kendilerini bu doğrultuda geliştirip yenilemektedirler.

Güncel Uygulamalar

Gelelim güncel anlayış ve uygulamalara. Bu gün artık minimal invaziv girişimler başlığı altında bir çok yeni metod uygulanmaktadır. Enjeksiyon yöntemleri, Nükleoplasti, nükleotomi, LASER, IDET bunlardan hemen akla gelenlerdir. Bu teknikler ile sorun %75-85 oranında çözülmektedir.

Ancak ozon ile yapılan bel fıtığı tedavisi de % 65-90 arasında başarı oranına sahip ve bugün tercih edilen, yan etkileri yok denecek kadar az, narkoz gerektirmeyen, neştersiz yani ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. Gelişmiş görüntüleme teknikleri eşliğinde tamamen steril koşullarda uygulanan bu yöntem sadece toplam 10 dakika sürmekte hastalar ogün evlerine gidebilmektedir. İşlem genelde tek bir uygulamadan ibaret ise de tekrarlanması gerekli olduğunda aynen uygulanan bir girişimdir. Ozon, oksijenden elde edilen bir gaz olup birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır