BRİSBANE, 31 Temmuz (Xinhua) -- Queensland Üniversitesi ve Harvard Tıp Fakültesi tarafından ortaklaşa yürütülen yeni bir araştırma, her iki kişiden birinin 75 yaşına kadar ruhsal bozukluklardan en az birine yakalanma olasılığı bulunduğunu ortaya koydu.
Lancet Psychiatry dergisinde Pazar günü yayımlanan araştırma, 2001-2022 yıllarında 29 ülke ve bölgedeki 156.331 yetişkinden elde edilen verileri içeriyor.
Araştırmacılar, 75 yaşına kadar herhangi bir ruhsal bozukluğa yakalanma riskinin erkek katılımcılar için yüzde 46,4, kadın katılımcılar için yüzde 53,1 düzeyinde olduğunu gösterdi.
Bulgulara göre "alkol kullanımı" ve "depresyon" erkekler arasında en yaygın iki rahatsızlık iken, "depresyon" ve "spesifik fobi" ise kadınlar arasında en yaygın bozukluklar olarak öne çıkıyor.
Araştırma, bu bozuklukların tipik olarak ilk kez çocukluk, ergenlik veya genç yetişkinlik döneminde ortaya çıktığını da gösterdi.
Araştırmanın başyazarı ve Queensland Üniversitesi'ne bağlı Queensland Beyin Enstitüsü'nde profesör olan John McGrath, sonuçların ruh sağlığı bozukluklarındaki yüksek yaygınlık oranını gösterdiğini ve nüfusun yüzde 50'sinin 75 yaşına kadar en az bir bozukluk geliştirdiğini söyledi.
McGrath, "Ruhsal bozukluklar ilk olarak en fazla 15 yaş grubunda görülmeye başlıyor, ortalama başlangıç yaşı ise erkekler için 19, kadınlar için 20. Bu durum, söz konusu bozuklukların neden ortaya çıktığını anlamak için temel nörobilime ağırlık verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor" dedi.
Araştırmanın ortak yazarı ve Harvard Tıp Fakültesi'nde profesör olan Ronald Kessler ise uzmanların, söz konusu bozuklukların yaygın olarak hangi yaşlarda ortaya çıktığını çözerek halk sağlığı müdahaleleri belirleyebileceklerini ve risk altındaki bireylere uygun ve zamanında destek verilmesini sağlamak için kaynak tahsis edebileceklerini belirtti.
Son Dakika › Sağlık › Her iki kişiden biri 75 yaşına kadar ruhsal bozukluklara yakalanabilir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?