Meme sadece kadınlar için değil her canlı için ilk beslenme aracı olarak önem taşımaktadır. Meme dokusunun boyutu gerek estetik, gerek kanser sonrası kalan meme hacminin azalması ya da hamilelik sonrası meme dokusunun küçülmesi gibi sorunlar kadınlar için önem taşır.
Günümüzde birçok kadın her gün aynaya baktığında, alışverişe çıktığında, özel hayatında ya da plajlarda kendi meme boyutundan memnun olmayabilir. Çoğunlukla doğuştan çok az meme dokusuna sahip olmaktadır. Her gün onlarca kadın bunlar gibi çeşitli sebeplerle meme büyütme ameliyatlarına karar verip 1-2 saat süren operasyonlar sayesinde aynı gün taburcu olarak bu rahatsızlıklarına son vermektedir. Memenin boyutu ve yapısı kişiye, genetik özelliklere, boya, kiloya, beslenme özelliklerine göre değişmektedir. Azımsanmayacak sayıda kadın için küçük ya da büyük memeye sahip olmak büyük bir problem haline gelmiştir. Lakin estetik alanındaki son gelişmeler kadınların bu şikayetlerini en aza indirmek üzere yön değiştirmiştir.
SİLİKONUN TARİHÇESİ
Meme büyütme ameliyatlarının tarihçesi 19. yüzyılda yağ bezelerinin kullanıldığı dönemlere kadar uzanır. O günden bugüne hekimler ideal protezi aramak için çalışmaktadırlar. Günümüzde kimyasal açıdan zararsız, kanser oluşturmayan, kolay elde edilebilir protezler kullanılmaktadır. Bu protezler katı, sıvı ya da jel olarak bulunabilen polidimetil siloksandan türetilir. Hatta halk arasında "silikon"olarak bilinen bu protezlerin ismi bu maddeden gelmektedir.
Meme, anatomik yapısı itibariyle meme ucundan meme altı hatta doğru yuvarlaklaşırken, köprücük kemiğinden göğüs ucuna doğru damla vari bir formda gelmektedir. Bilim insanları yıllardır protez araştırmalarına devam ederken ilk önce yuvarlak protezleri kullanmaya başlamış, son yıllarda anatomik forma daha uygun olan damla model (anatomik) protezler kullanıma girmiştir. Meme büyütme ameliyatı ile gerek estetik gerek sağlık açısından küçük memelerinden rahatsız olan kişilerin akıllarındaki soru hangi protezin daha iyi olduğu yönündedir. Aslında her iki tipinde birbirine göre avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Alanında tecrübeli bir estetik cerrah muayenesi ile birlikte kişiye en uygun model seçilmelidir. Zira göğüs duvarından meme ucuna olan mesafesi kısa olan kadınlar için damla model daha estetik durabilirken, uzun bir mesafeye sahip kadınlarımız yuvarlak modelleri tercih edebilmektedirler. Kişinin sosyoekonomik durumu, aile yaşantısı, operasyonun sebebi, vücut yapısı oldukça önemlidir. Bir sahne sanatçısında daha kusursuz formda protezler rahatça tercih edilebilirken, daha doğal durmasını isteyen kadınlarımız damla formu seçebilmektedirler. Yine protezlerimiz yüzeyine göre de düz ya da pürtüklü olarak ayrılmaktadır.
SİLİKON EMZİRMEYE ENGEL OLUR MU ?
Özellikle genç yaşlarda bu operasyonu düşünen anne adayı kadınlar için emzirme konusu bir soru işaretidir. Meme büyütme ameliyatında kullanılan protezlerin emzirmeye engel olma konusu toplum tarafından merak edilen ve yanlış bilgilendirmelerin olduğu bir konudur. Protezin kendisinin emzirmeye engel olmadığı yine yapılan çalışmalarda gösterilmiş. Ancak yapılan cerrahinin tekniğine bağlı olarak süt kanallarının etkilenmesi durumunda emzirmede sıkıntı yaşanılabileceği bildirilmiştir. Cerrahi teknik olarak ameliyatlar 4 ayrı şekilde yapılmakta. Meme başı çevresi, meme altı, koltuk altı ve göbek bölgesinden yapılan operasyonlar. Meme başındaki kahverengi bölgeden yapılan küçük bir kesi ile yapılabilen ameliyatta meme başının alt yarısına gelen süt kanallarının kesilmesi gerekebilmektedir. Ancak koltuk altı ve meme altı kesilerde böyle bir durumla karşılaşılmadığı gibi protez, meme dokusu ve kas altına yerleştirildiğinden herhangi bir zarar gelmesi de söz konusu değildir.
Kadınların estetik açıdan sorunlarını gidermeye dayalı meslekte olanlar bilirler ki yapılan işlemlerin kalıcılığı kadınlarımız için oldukça önemlidir. Meme protezleri içerisinde barındırdığı jel formdan ötürü tabiki zamanla kişilerin göğüs duvarına, yer çekimine bağlı olarak doğala yakın form kazanacaktır. Ameliyat sonrası kontrol sebebiyle çekilen mamografilerde protez zorluk çıkarabilir bu yüzden deneyimli uzman radyologlar tarafından yorumlanması önerilir. İşlem sonrası hasta birkaç gün sonra sütyen giyerek işbaşı yapabilir. Göğüslere fiziksel temas en az 3-4 hafta sonra olmalı, aksi takdirde ağrı yaratabilmektedir.
Kısacası meme büyütme konusunda günümüzde gelinen nokta, kişilerin gerek sağlık gerek estetik kaygılarını düşünerek çok daha az tehlikeli, daha kısa sürede hayatlarına devam edebildikleri, yara, kanama, enfeksiyon gibi kafalarını meşgul eden sorunları çok daha az gördüğümüz operasyonlar haline gelmiştir. Etrafımızda her gün karşılaştığımız onca kadının akıllarındaki sorular şikayetlerinin çözümü olabilecek küçük bir operasyondan geri durmalarına neden olmamaları için yanlış bilinen bilgiler alanında uzman plastik ve estetik cerrahlar tarafından cevaplanmalı, kişilerin doğru yönlendirilmesi sağlanmalıdır.
Son Dakika › Sağlık › Kadınlar Neden Silikon Taktırır ? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?