Bursa'nın Nilüfer ilçesinde bulunan bayan kuaförü, 2 çocuk annesi Mine Mutlugün, kanser olduğunu mart ayında biyopsi sonucu öğrendiğini söyledi. Çok üzüldüğünü, hüsrana uğradığını anlatan Mutlugün, "Haberi eşimle birlikte almıştık ve Bursa adeta başımızdan aşağı yıkıldı diyebilirim. İlk planda bunu bağışıklık sistemi tedavisi, biyoenerji ve bitkilerle çözmeye çalıştım'' dedi.
Kemoterapiden çok korktuğunu ve geceleri uykularının kaçtığı dile getiren Mutlugün, şöyle konuştu:
''Endişelerim oldu, 'çocuklarımla ilgilenemeyeceğim' diye düşündüm. Çalışamayacaktım, perişan olmuştum. Birçok araştırmalar sonucu Doç. Dr. Mutlu Demiray ile tanıştım. Hipertermi tedavisinden bahsetti. Tedaviye başladık. Saç dökülmesi, halsizlik ve mide bulantısı olmadı. Hiçbir yan etki görmedim. Kemoterapi çok da korkutucu değilmiş. Haftada 4 gün geliyorum. Şimdi kanser hücrelerimin tamamı kayboldu. Azmettik oldu, çok mutluyum. Böyle bir hastalıkla karşılaşan kadınlara şunu söylemek istiyorum; 'Kanser yenilmeyecek bir hastalık değil. Sabırlı olun, inançlı olun, mücadele edin.''
- "İlk günden beri hiç ara vermeden işine devam etti"
İç Hastalıkları ve Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Demiray ise Mutlugün'ün inanılmaz derecede kemoterapiden korktuğunu belirterek, ''Bu konuda birazcık da çuvaldızı kendimize batırmamız lazım. Biz tıbbi onkologlar herhalde doğru düzgün anlatamıyoruz. Kemoterapi 3 haftada bir uygula, 2 haftada bir uygula gitsin deniyor. Hayır böyle olmaz'' diye konuştu.
Her hastanın yaşam tarzı olduğunu anlatan Demiray, şunları kaydetti:
"Bizim klinikte en önem verdiğimiz konu budur. Biz kişiye özgü tedavi dizaynı yapıyoruz. Mine hanım çok tanınmış bir kuaför ve inanılmaz el becerileri var. Onu bu işten koparamazsınız. Siz tedavi ettiğinizi sanıyorsunuz ama bir taraftan da o insanı yıpratıyorsunuz. Biz Mine hanımla oturduk, hangi günler gelmek istediğine karar verdik. İlk günden beri hiç ara vermeden işine devam etti. Biz de tedavimizi yaptık. Bir gün izin istedi ayarladık verdik. Hastanın yaşam kalitesi çok önemli.''
- "Tümör hücrelerinin tamamı kayboldu"
Demiray, tedavinin çok başarılı geçtiğini belirterek, ''Başlangıçta gördüğümüz tümör hücrelerinin tamamı kayboldu. Biz buna 'tam cevap' diyoruz. Fakat bu Mine hanımın tedavisinin bittiği anlamına gelmiyor. Vücudunu tekrar güçlendirmek zorundayız. Ama erken başarı çok önemli birşey. Hastanın ileriki yıllara çok daha umutla bakmasını sağlayan bir gelişme'' ifadelerini kullandı.
İşlerini bilimsel anlamda eksiksiz yaptıklarını anlatan Demiray, şunları söyledi:
''İşimizi dört dörtlük yapmaya gayret ediyoruz. Hemşirelerimiz bile Avrupa'da eğitim almıştır. Avrupalılar bu işi nasıl yapıyorsa biz de öyle yapmaya çalışıyoruz. Burada yanlış bilinen şudur; 'hipertermi alternatif bir tedavi değildir.' Dünyada kanıtlanmış tamamlayıcı ve ülkemizde SGK tarafından geri ödemesi yapılan bir uygulamadır. Yani cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ne ise hipertermi de odur. Bu işin dördüncü ayağıdır. Şu anda elimizdeki teknikle sadece kanserli hücrelerin ısısını arttırıyoruz. Böylece kanserin etrafında oluşturduğu kalın yağlı duvar kalesinin surlarını eriterek, o anda verdiğimiz kemoterapinin kalenin içine girmesini sağlıyoruz. Bu yöntemle kemoterapi ve radyoterapinin 5 katı etkili olmasını sağlıyoruz.''
Son Dakika › Sağlık › Önce korkularını sonra kanseri yendi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?