Sağlık Spor Turizmi Kongre ve Fuarı

Antalya Medical Park Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, dünyada en çok böbrek nakli yapan merkez olduklarını, Avrupa'da ise kendilerini organ nakli merkezleriyle değil ülkeler ile kıyasladıklarını söyledi.

ANFAŞ Expo Center'da, Dışişleri Bakanlığı çatısı altında, Ekonomi, Kültür ve Turizm, Kalkınma, Gençlik ve Spor ile Sağlık bakanlıkları tarafından desteklenen, "Sağlık, Spor ve Alternatif Turizm Kongre ve Fuarı" (HESTOUREX) kapsamında düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Alper Demirbaş, 1990'lı yıllarda nadiren yapılan organ nakli ameliyatlarının giderek artış gösterdiğini belirtti.

İlk karaciğer naklinin 1988, ilk böbrek naklinin de 1975'de yapıldığı Türkiye'de, organ naklinde, beklenen ivmeyle bir artış görülmediğini ifade eden Demirbaş, "(Kadavradan nakli artıralım) diye bir anlayış var ama hayır, canlıyı da artıralım. Dünyada doğuya gidildikçe kadavradan nakli fazla artırmak mümkün olmuyor. 2000'lerin başında milyonda 3 olmasına rağmen, 2004 yılından beri Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere yapılan ciddi çalışmalara rağmen 6'ya çıkarabildik. Ayrıca bu kadavradan nakillerin kaliteleri de tartışılır." görüşünü savundu.

Antalya Medical Park Hastanesinde ameliyat yapmaya başladığı 2008 yılının aralık ayından bugüne 4 bin 422 hastaya organ nakli gerçekleştirdiklerini kaydeden Demirbaş, "Merkezimizde yüzde 93 böbrek naklinde başarı oranı var. 8 yıl sonunda karaciğerde yüzde 67, pankreasta da yüzde 86 başarı sağladık." diye konuştu.

En çok böbrek nakli yapan merkez olduklarını dile getiren Demirbaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dünyada en çok böbrek nakli yapan merkez biziz. Avrupa'da ise kendimizi merkezlerle değil, ülkeler ile kıyaslıyoruz. Norveç'in nüfusu 5 milyon 124 bin ve 2015 yılında toplam böbrek nakli 250 civarında, Avusturya'nın nüfusu 8 milyon 394 bin, yapılan böbrek nakli 412. Türkiye'de bu rakamlar saptanamıyor. Ne mutlu bize ki Türkiye'de geçtiğimiz yıl 3 bin 400'ün üzerinde nakil yapıldı."

Sağlık Bakanlığı tarafından, organ nakli merkezlerinden gelen verilerin sıkı bir şekilde takip edildiğini kaydeden Demirbaş, belirli bir düzeyin altına düşen merkezlerin ruhsatlarının iptal edildiğini anımsattı. Demirbaş, "Bu yıl 10-15 civarında merkezin ruhsatı iptal edildi. Çok fazla merkez açıldı. Bu ciddi bir eğitim gerektiriyor. 3-5 ameliyat görmekle yapılacak ameliyatlar değil. Mekanik işler de değil, direkt elinizle yapmanız gereken işler." dedi.

Kanser tedavisi

Memorial Antalya Hastaneler Grubu Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan da kanserin dünyada gösterdiği artışa dikkati çekti.

"100 yaşını aşacağımızı düşünürsek önümüzdeki 50 yılda her 2 kişiden biri kanserle mücadele etmek zorunda kalacaktır" diyen Özdoğan, bununla mücadele edebilmek için çok iyi onkoloji kliniklerine, kemik iliği nakli merkezlerine, hematoloji kliniklerine ve üst düzeyde nükleer tıbba ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.

Özdoğan, şöyle konuştu:

"En üst düzeydeki radyoterapi teknikleri ve bunları kullanacak hekimlere Türkiye olarak sahibiz. Kanserli hastaların birçoğunun hayatlarını enfeksiyondan kaybettiğini düşünürsek bugün enfeksiyon hastalıklarını saptamada, erken tanıda ve bunları yönetmede gerçekten Avrupa'nın ve Orta Doğu'nun en iyisiyiz. Kanser tedavisinin virajları dediğimiz keskin virajlarda ki bunlar yoğun bakımlardır, bu alanlarda da Türkiye tüm dünyanın en iyilerinden biridir."

Dünyanın artık kanserden korkmadığını, kanserin önlenebilen ve tedavi edilen bir hastalık olduğunu ifade eden Özdoğan, grup olarak güçlü bir ekiple hizmet verdiklerini anlattı.

Panelde Prof. Dr. Ömer Özkan da tedavisini gerçekleştirdiği bazı vakalardan örnekler vererek plastik ve rekonstrüktif cerrahi hakkında bilgiler aktardı.