Trabzon Kanaryaotu ve Allı Gelin bitkisi ilaç oluyor
Doğu Karadeniz'in zengin bitki florasını ilaç endüstrisine kazandırılması için çalışmalarda sevindiren gelişme
KTÜ İlaç Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sena Sezen:
"İlk çalışmalarımızda bazı fraksiyon diye tabir ettiğimiz, bitkinin bazı kısımlarının ve bazı ekstrelerinin çeşitli farmakolojik aktiviteler gösterdiğini bulduk"
TRABZON - Doğu Karadeniz'in zengin bitki florasını ilaç endüstrisine kazandırmak için yaklaşık 3 yıldır yürütülen çalışmalar kapsamında yörede yetişen endemik bitki türlerinden Trabzon Kanaryaotu ve Allı Gelin bitkisinin ilaç olma potansiyellerinin araştırmasında umut verici sonuçlar gelmeye başladı. Kas gevşeticiden yaraların tedavisine kadar bir çok şikayeti dindirmede kullanılması planlanan iki endemik bitki türü Ar-Ge projesi ile ilgili çalışmalar tamamlandığında ilaç sanayisine kazandırılacak.
KTÜ İlaç ve Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğü'nün iş birliği ile başlatılan Ar-Ge projesi kapsamında, DKMP 12. Bölge tarafından koruma altına alınmış olan Trabzon Kanaryaotu ile Allıgelin endemik türlerinin ilaç olma potansiyelleri kalabalık bir ekiple sürüyor.
AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, KTÜ İlaç Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sena Sezen'i ziyaret ederek yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aldı.
Ayvazoğlu, çalışmaları heyecanla yakından takip ettiklerini belirtirken, KTÜ İlaç Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sena Sezen de çalışmaların ilk bölümünde elde edilen sonuçların umut verici olduğunu ancak sürecin devam ettiğini söyledi.
Çalışmaların yaklaşık 3 yıldır sürdüğünü belirten Sezen, "Yaklaşık 3 yıl önce bölgemizde endemik olan iki bitkinin ilaç olma potansiyelini araştırmak üzere kalabalık bir ekiple çalışmaya başladık. İlk çalışmalarımızda bazı fraksiyon diye tabir ettiğimiz, bitkinin bazı kısımlarının ve bazı ekstrelerinin çeşitli famikolojik aktiviteler gösterdiğini bulduk. Bunlar özellikle bazı düz kaslara yönelik etkiler ve eflamatuar yolaklar dediğimiz yolaklara yönelik etkilerdir. Dolayısıyla bu aşamayı tamamladıktan sonra Doğa Koruma Milli Parklar, Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz bu projenin ön verilerle hareketle ikinci kısmına devam edeceğiz. Gördüğümüz etkilerin moleküler mekanizmalarını çeşitli deney hayvanlardaki hastalık modelleriyle hücre kültürü dediğimiz tekniklerle araştıracağız. Amacımız, isteğimiz bulabilmek ancak bu bilim araştıracağız sonuçlarını objektif bir şekilde değerlendireceğiz. Süreci de ekibimizle devam ettiriyoruz" dedi.
İlk meyvelerinin alınmış olması bizim için gurur kaynağı
AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu da süreci yakından takip ettiklerini belirterek yapılan çalışmalarda en azından ilk meyvelerinini alınmasının gurur verici olduğunu kaydederek, "Süreci bizler de yakından takip ediyoruz. Sanayi Bakanlığımızın teşvikiyle kurulan aynı zamanda Tarım Bakanlığımızla koordineli çalışan ve ciddi bir emek barındıran bu uygulama ve araştırma merkezinde yüksek teknolojili çalışmalar var. İnşallah bunun sonucunu alabileceğimizi umut ettiğimiz çok heyecanlı bir ekip, iki endemik bitkinin ön çalışmaları tamamlanmış ve Tarım Orman Bakanlığı tarafından da bir sonraki aşamaya geçmesi kararlaştırılmış. Bu bizim için heyecan verici. Bilim insanlarımızın bu güzel çalışmalarına her zaman katkıda bulunmak destek olmakta bizim birinci görevimiz diye düşünüyorum. Ben bu kapsamda hem Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı'ya ve kıymetli Sena hocamıza, Ali Haydar Doğu hocamıza çok teşekkür ediyorum. Bu çok uzun bir süreç. Sabır gerektiren bir süreç ama bu sürecin ilk meyvelerinin en azından alınmış olması bizim için gurur kaynağı. Hepsine çok teşekkür ediyorum" dedi konuştu.
Son Dakika › Sağlık › Trabzon Kanaryaotu ve Allı Gelin bitkisi ilaç oluyor - Son Dakika
ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, toz taşınımının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekerek, astım ve KOAH gibi nefes darlığı hastalığı olanların dışarı çıkmamaları konusunda uyardı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ise toz taşınımı beklendiğini belirterek tedbirli olunması çağrısında bulundu.
Gazze'de gönüllü olarak çalışan çocuk cerrahisi uzmanı Op. Dr. Taner Kamacı, Türkiye ve dünyadaki meslektaşlarına çağrıda bulunarak, Gazze'deki sağlıkçı ve uzman hekim ihtiyacına dikkat çekti. Kamacı, ayrıca tıbbi malzeme toplanması ve gönderilmesi gerektiğini belirtti. Gazze'deki hastanelerin çoğunun yıkık durumda olduğunu ve acil hastaların müdahale edilebildiğini ancak diğer ameliyatların bekletildiğini ifade etti. Kamacı, Gazze'deki çocukların yaşadığı sıkıntılara ve travmalara da değindi ve insanların normalleştirdiği travmaların kabul edilemez olduğunu söyledi. Gazze'deki temiz su ve elektrik sorunlarına da dikkat çeken Kamacı, Türkiye ve dünyadaki sağlıkçılara yardım çağrısında bulundu.
Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bir işletmede çalışırken merdivenden düşen A.T. isimli işçi yaralandı. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralının durumunun iyi olduğu bildirildi.
Manisa'nın Köprübaşı ilçesinde kayıp ihbarı yapılan 78 yaşındaki alzheimer hastası kadın, jandarma ekipleri tarafından bir dere yatağında bilinci açık şekilde bulundu. Sağlık ekipleri tarafından kontrol edilen kadın, ailesine teslim edildi.
Samsun'un Havza ilçesinde Türk Kızılay tarafından 2 gün süren kan bağışı kabul çalışmasında 58 ünite bağış alındı. Türk Kızılay'ın Güvenli Kan Temini Projesi kapsamında Havza'da iftar sonrası kan bağışı kabul edildi. Kevser Camisi önüne konuşlandırılan kan bağış aracında 20.30 ila 23.30 saatleri arasında bağışlar kabul edildi. Genç Kızılay gönüllülerinin destek verdiği çalışmalarda 2 günde 58 ünite kan bağışı toplandı. Türk Kızılay Havza İlçe Koordinatörü Ömer Faruk Çörekçioğlu, azalan kan stoklarının tamamlanmasının önemine dikkat çekerek, tüm bağışçılara teşekkür etti.
Dicle İlçe Devlet Hastanesi'nde Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan 5 yataklı hemodiyaliz ünitesi açıldı. Diyalize giren hastalar, ilçedeki diyaliz ünitesinin açılması ile tedavilerini ikamet ettikleri ilçede alma imkanına kavuştu. Ünitede doktor, hemşire, diyaliz teknikeri, diyetisyen ve psikolog hizmet veriyor. Hastaların ulaşımı hastane tarafından tahsis edilen araçla sağlanıyor.
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kanser tedavisi gören Kadir Karataş'a, midesinin alt tarafından alınan parçayla yemek borusu yapıldı. Karataş, ameliyat sonrası tedaviye olumlu yanıt vererek yemek yemeye başladı.
Uluslararası Antalya Sağlık Turizmi ve Eğitim Derneği Başkanı Mehmet Kanpolat, Türkiye'nin sağlık turizminde önemli bir yere geldiğini ve sağlıkta rakip ülkelerden önde olduğunu belirtti. Türkiye, diş tedavisi, saç ekimi ve estetik uygulamaların yanı sıra kanser tedavisi, organ nakli gibi büyük ameliyatlar için de tercih edilen bir destinasyon haline gelmiştir. Türkiye'nin sağlık turizmi hedefini yakaladığı ve çıtayı yükseltmeye başladığı ifade edilmektedir. Ülkede bulunan kamu hastanelerinin yabancı hastalar tarafından tercih edildiği ve Türkiye'nin 160 ülkeye hitap ettiği vurgulanmaktadır. Türkiye'nin sağlık turizmindeki başarısı, rakipleri tarafından tedirginlik yaratmaktadır. Ayrıca, Türkiye'ye sağlık turizmi için hasta gönderen ülkelerin de altyapıya yatırım yapmaya başladığı ve merdiven altı kuruluşlarla mücadele edilmesinin önemine dikkat çekilmektedir.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, yüksek maliyeti nedeniyle Çölyak hastalarının erişmekte zorlandığı ürünleri 'Glütensiz Gıda Kolisi' içerisinde Ramazan Ayı kapsamında Çölyak hastalarına ücretsiz olarak ulaştırıyor.
Yeditepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Billur Örnek, sahte bir 'mükemmel kendilik algısı'nın çocukları güçlü kılmaktan çok psikolojik bozukluklara açık ve kırılgan hale getirdiğini bildirdi. Kendilik algısının kişinin kendisini nasıl gördüğünü, algıladığını veya tanımladığını anlatan bir olgu olduğunu belirten Örnek, gerçekçi bir kendilik algısı oluşturmanın daha sağlıklı olduğunu vurguladı. Sahte bir 'mükemmel kendilik algısı'nın çocukları güçlü kılmaktan çok psikolojik bozukluklara açık ve kırılgan hale getirdiğini ifade eden Örnek, sağlıklı bir kendilik algısı için çocukların yetişkinlerin iletişimine dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Sizin düşünceleriniz neler ?