Tükenmeyin !

İş yaşamında, ailemizden çok iş yeri ve iş arkadaşları ile günün uzun saatlerini geçiriyoruz. Bu yüzden de bir çoğumuz için, çalışma hayatındaki huzur ve iyi iş ilişkileri büyük önem taşıyor. Ancak hal böyle olmadığında çalışanların yaşadığı kronik yorgunluk, işe gitmeme isteği, hayal kırıklığı, işi bırakıp kaçmak gibi duygular Tükenmişlik Sendromu olarak adlandırılıyor.

Prof. Dr. Asena Akdemir, "Kişi kendini başarısız, yetersiz, iş yerinde mutsuz hissettiği zaman duygusal çöküş, duyarsızlaşma, yapacağı şeylerle ilgili motivasyon eksikliği gibi duygular yaşıyor. Bu şekilde ortaya çıkan problemlere Tükenmişlik Sendromu diyoruz. Tükenmişlik Sendromu insanın hayatını, tepkilerini, işlevselliğini ciddi olarak etkiliyor.

Genellikle depresyon, anksiyete bozukluğu ile seyir ediyor. Bu şekilde kişi kendini herhangi bir şey yapamayacak derecede güçsüz bitkin, yetersiz ve başarısız hissedebiliyor. Etrafa, arkadaşlık ilişkilerine, sosyal davranışlarına yansıyan genel bir negatif duygu ya da ilgisizlik yaşayabiliyor. Tükenmişlik Sendromu beraberinde ağır depresif bir ruh hali ile yaşanıyorsa, intihara kadar gidebiliyor."dedi.

Tükenmişlik Sendromu yaşayan kişi kaçıyor

Tükenmişlik Sendromu yaşayan kişi aşırı ve yoğun çalışma temposu ve bitmeyen talepler yüzünden kişisel ihtiyaçlarını gideremeyen kişi bir süre sonra kendini çaresiz, umutsuz, isteksiz ve kızgın hissetmeye başlıyor. Bu yüzden de başarısızlığından ve kendi yetersizliğinden, iş yeri ya da etrafındaki dayatmalarından uzaklaşmaya çalışarak, kaçmayı seçiyor. Araştırmalar ev kadınları dahil birçok çalışanın Tükenmişlik Sendormu yaşayabileceğini gösteriyor. Bununla beraber işi ve özel hayatı arasında sağlıklı bir denge kuramayan ve herkesin derdine koşmaya çalışan kişiler daha çok bu sendroma yakalanıyor. Tükenmişlik Sendromu genellikle hizmet, sağlık ve eğitim sektöründe çalışan kişilerin arasında görülebiliyor.