Eğer basketbol takip etmeyen biriyseniz, Kyle Guy’ı sıfır kolluların dışında takım elbiselerle gördüğünüzde aklınıza direk olarak şu gelebilir: “Bu çocuk kesinlikle bir kolejde okuyor. Matematiği iyi, kendini beğenmiş ve çok sinirli.” Genel geçer önyargı muhakemesinin ardından ulaştığınız bu sonuç aslında pek de yanlış değil. Zira Guy; kolej eğitimli, matematiği A’nın altına düşmeyen ve hem çok sinirli hem çok kaygılı biri. Hem de yeri geldiğinde dünyanın en mutlu insanı...
Virginia Cavaliers, 2019’da NCAA şampiyonluğuna ulaşırken daha sonralardan 2019 NBA Draftı’nda ilk turdan seçilen Ty Jerome ve De’Andre Hunter ikilisi takımda başrolleri alıyordu. Fakat maç sonunu işaret eden son siren çaldığında kendi bench tarafına doğru gidip dizüstü eğilen ve yüzündeki ifadesizliği, vücuduna göre kısacık kollarını sararak gizlemeye çalışan bir oyuncu, diğerlerinden bambaşka bir şey düşünüyordu.
Konfetiler etrafta yayılıp Final Four’un “Öne Çıkan Oyuncusu” ödülünü alırken yüzünde biraz sinirli biraz mutlu bir ifade vardı. Bunun nedenini anlamak zor değildi. Zira o beş numaralı formayı giyen Kyle Guy, 25 Nisan 2018’de kişisel Facebook sayfasında, “İyi başarıların iyi sorumluluklarla geldiğini söylüyorlar. Evet, klişe ama onlar bu konuda dalga geçmiyor.” sözüyle başlayan ve bütün basketbol kariyeri boyunca anksiyete ile uğraştığını anlatan bir yazı kaleme almıştı.
Guy, o finalden sonra SB Nation’ın Los Angeles muhabirleriyle konuşurken basketbolun anksiyete konusuna iyi geldiğini ifade ediyordu. Ama bu tedavi süreci pek de kolay değildi. O gece Facebook sayfasından yayımladığı yazıdaki sorunları, buzdağının yalnızca görünen kısımlarını oluşturuyordu.
Takım arkadaşları dâhil Guy, bir şut kaçırıp bir diğer hücumda başkasının isabet bulduğunu görmeye dayanamıyordu. Öyle ki 2018 ACC sezonunda bir deplasman turu öncesi takım antrenmanı yaparlarken takım arkadaşı Jack Salt, kariyeri boyunca berbat olduğu üç sayılık şutlarda çalışmış ve 12. denemesinde isabet bulunca şut antrenmanında yer alan takım fotoğrafçısı Matt Riley’den kendisinin fotoğraflarını çekmesini istemişti.
Kyle Guy ise o sıralarda üçlük çizgisinin gerisinde yer alan beş bölgeden (sol ve sağ dip, sol ve sağ forvet, tepe) şut deniyordu. Salt, isabeti sol forvetten bulmuştu. Bütün bölgelerden 20’şer şut atması gereken Indianapolis’li oyuncu, daha sağ forveti bitirmeden sol forvete atlamış ve sıradaki isabeti oradan bularak kendisini Jack Salt’tan daha iyi bir şutör olmaya inandırmak istemişti. Sağ dip ve sağ forvette 36/40’yla şut atan Guy, sol forvetteki ilk denemesinde isabet bulamadı. İki, üç, dört… Altıncı denemesinde de isabet bulamayınca Riley’in fotoğraf makinesini aldığı gibi çöpe attı.
2019 sezonun hazırlıklarında ise takımın yıldız pivotu De’Andre Hunter’dan daha fazla ağırlık kaldırabileceği konusunda iddialıydı. Bunu denerken neredeyse sol omzunu sakatlayacaktı. Tabii lisedeyken matematik sınavından A aldığını öğrendiğinde bir ay boyunca matematik derslerini astığını, geri kalan eğitim hayatı boyunca ise hep A artı aldığını ifade etmekte fayda var.
Yani Guy, anskiyetenin sinir bozukluğundan kaynaklanan büyük kaygılarına kapılan bir insan. Ve basketbol gibi sürekli olarak aksiyon içerisinde olduğu bir yerde bu kaygıları, günden güne büyüyordu. Kimilerine göre draft edilmeyecekti. Kimilerine göre draft edilse bile basketboldan emekli olacaktı. Kimilerine göre ise her ne olursa olsun NBA’de yer alacaktı.
2019 Final Four’u bittikten ve draft tamamlandıktan sonra 2020’nin üçüncü ayına yaklaştığımız şu günlerde, Kyle Guy’ın NBA için biçilmiş kaftan olduğunu görmek pek de zor değil. Kings tarafından 55. sırada seçilen Guy, takımın De’Aaron Fox, Buddy Hield, Bogdan Bogdanovic gibi kendisiyle benzer profillerde oyunculara sahip olması nedeniyle ilk sezonunu G-League’de geçiriyor.
Bu durum ilk bakışta olumsuz bir tablo olarak algılanabilir fakat takımın genel müdürü Vlade Divac, 2019 Las Vegaz Yaz Ligi sonrasında bunun yalnızca bir formalite olduğunu ve Guy’ın kendileri için eşsiz bir parça olduğunu belirtmişti. Çünkü Guy, hem nokta hem de kreatif üçlüklerde ortalama üstü bir oyuncuyken aynı zamanda dripling etme konusunda da belirli bir seviyenin üzerinde. Kısa kolları savunmada defo yaratırken, draft uzmanı Jonathan Givony’nin de dediği gibi, basketbol zekâsı Guy’ın bütün defolarını yamalayabiliyor.
Her şeyden öte Kyle Guy, birçok insanın hayatına bile mâl olan bir hastalığı basketbolla hafifleten ve görünen o ki şaşalı bir kariyerin ilk sayfalarını yazabilen birisi. Önyargılardan ve kaygılardan arınıp kendisini turuncu topla baş başa bırakabilen…
Son Dakika › Spor › Anksiyete ve basketbol: Kyle Guy - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?