İzmir'de Sağlık Söyleşileri

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, "Bir ülke için uluslararası arenada görülebilir olmanın ve sürdürülebilir büyümenin ana ekseni, nitelikli insan gücü ve araştırmadan geçmektedir." dedi.

Saraç, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Sağlık Söyleşileri"nin açılışında, araştırma enstitülerinin etkin kullanılması ve sürdürülebilirliklerinin sağlanması gerektiğini söyledi.

Özel sektörle iş birliğinin önemine değinen Saraç, "Merkezler, tüm araştırmacılara 7 gün 24 saat hizmet verecek şekilde kendilerini düzenlemelidirler. Bu konuda idari ve yasal düzenlemelerinin yapılabilmesi için azami gayret içindeyiz. Sizlerin de gayet iyi bildiği milyarlarca lira harcanarak ve hevesle açılan araştırma merkezleri, sürdürülebilirlik çalışmalarını yürütemediği için bugün atıl durumdadır." diye konuştu.

Saraç, sağlık alanındaki tam zamanlı Ar-Ge personel sayısını 2018'te 220 bine ulaştırmayı hedeflediklerini hatırlattı.

Geleceğin güçlü nesillerini yetiştirmek hedefiyle 100/2000 YÖK doktora burs programını başlattıklarını vurgulayan Saraç, şöyle devam etti:

"Normal, sıradan bir doktora bursu değil, 2 bin araştırmacı yetiştirmek istiyoruz. UNESCO'nun 2016'daki bilim raporunda Türkiye'nin 2008'de 18 bin 500 olan yayını, 2014'te 23 bin 600'e yükselmiştir. 2008'de uluslararası çalışmacılarla yapılan araştırmalar yüzde 16,3 iken, 2014'te yüzde 21,6'ya çıktı. Bu alanda daha çok çalışmaya ihtiyacımız var. Uluslararası araştırma işbirliklerinde kat etmemiz gereken uzun bir mesafe var. Uluslararası projelerde 6. ve 7. çerçeve programlarında Avrupa Birliği'nin en büyük projelerinden biri olan 2020 AB projelerinde Türkiye'nin geri dönüm oranları beklediğimiz ölçüde değil."

Saraç, 176'yı bulan üniversitelerin hepsinden "her alanda yetkin araştırma üniversitesi" olma hedefini beklemediklerini aktardı.

Bugün Türk yükseköğretiminde 7 milyon 300 bin öğrencinin eğitim aldığını anımsatan Saraç, şunları söyledi:

"Bu rakamla Avrupa'da sayısal olarak ikinci büyük ülkeyiz. Dolayısıyla güçlü ve kaliteli kitlesel eğitim yapan üniversitelerimize de büyük ihtiyacımız var. Bir ülke için uluslararası arenada görülebilir olmanın ve sürdürülebilir büyümenin ana ekseni nitelikli insan gücü ve araştırmadan geçmektedir. Bu nedenle üniversitelerimizin başarılı olabilecekleri alanlarda yetkin olarak söz sahibi olmalarını umuyoruz. YÖK olarak bölgesel misyon farklılıkları ile yürüyen üniversitelerimiz olacağı gibi araştırma üniversiteleri kavramına da önem veriyoruz ve teşvik ediyoruz."

Kalite kavramının üniversitelerin her alanında anlam bulması ve denetlenmesi gerektiğini belirten Saraç, bu konuda hazırlanan yasanın da bu eğitim yılı sonlanmadan önlerinde olacağına inandığını dile getirdi.

Saraç, şunları kaydetti:

"Bu husus yani kalite kurulu, yükseköğretim kurulundan idari ve mali açıdan bağımsız, yükseköğretim kurulunun almış olduğu eğitime ve araştırmalara dair kararların sonuçlarını değerlendiren bağımsız bir kurulun varlığı, bu hükümet programında yer aldığı gibi bir önceki hükümet programında da yer aldı. Hükümet ve muhalefetiyle Meclis'in tam bir desteği söz konusu. Zamanlama açısından tabii ki bizim öngördüğümüz hatta Meclis'in öngördüğü hususlar oluyor fakat bu çok yakın bir süreç içerisinde Yükseköğretim Kurulunun önemli yetkilerini kendisinden bağımsız, idari ve mali açıdan bağımsız bir kurula nakli sürecini yaşayacağız."

Saraç'ın konuşmasının ardından Prof. Dr. Mehmet Öztürk, "Yeni Ufuklar: Kanser Araştırmalarında Türkiye" konulu sunum yaptı.

(Bitti)