Hırvatların 98 Dünya Kupası'ndan sonraki en iyi turnuvasını yaşadığı Rusya'da kaleci Danijel Subasic bir başarı öyküsü yazıyor. Üç penaltı kurtardığı Danimarka maçının kahramanı olan 33 yaşındaki eldivenin kariyerinde aile yaşantısından babasına kadar birçok farklı hikaye yer alıyor
2018 Dünya Kupası'nda Danimarka'yı penaltılarla eleyerek çeyrek finale yükselen
Hırvatistan Milli Takımı'nda kaleci Danijel Subasic vitrine çıktı.
1998 Dünya Kupası'nda yarı finale kalan Hırvatistan, tam 20 sene sonra Rusya'da bir diğer en iyi dönemini yaşıyor. Bu başarı öyküsünde de kaleci Subasic'in katkısı dikkat çekiyor.
Özellikle Danimarka karşısında kurtardığı 3 penaltıyla kahramanlığı alan, ülkesinde de manşetleri süsleyen 33 yaşındaki file bekçisi, hayatında, aile yaşantısına babasıyla olan ilişkisinden performansına kadar Hırvatistan'da yayın yapan 24 Sata Gazetesi'nde manşetlere çıkarıldı.
Gazete, hem Subasic'in babası Jovo Subasic hem de annesi Boja Subasic ile röportaj yaptı. 2 sene önce Zadar'dan taşınıp köy hayatını tercih eden ve zamanında fırıncılıkla uğraşan Subasic ailesi, şu anda ülke çapında kahraman olan oğullarıyla gurur duyuyor.
Anneden mesaj
Subasic'in kulübü Monaco ve Hırvatistan Milli Takımı ile olan başarıları, formaları, futbol topları ve eldivenleri duvarları süsledi. Anne Subasic, maçları heyecandan izleyemediğini belirtip, "Oğlum oynadığında dışarıda dolaşıyorum, maça bakamıyorum. Hajduk'ta oynarken bir sakatlık geçirmişti, o tarihten sonra artık heyecandan ve endişeden maçları izleyemiyorum" dedi.
Babası Jovo Subasic ise fırıncılıktan emekli olup şimdi köyde hayatını geçiriyor.
Oğluyla gurur duyduğunu belirten Baba Subasic, "Dünya Kupası'nda ülkemizi başarıyla temsil ediyor. 10 yaşından beri kaleci. 10 yaşında hocasına dediğini hatırlıyorum, 'Ben artık topları kurtarabilir miyim?' sonra kaleye geçti ve hala kalede" ifadelerini kullandı.
Subasic müzesi
Zadar'a 2 saatlik uzaklıkta bir köyde yaşayan Subasic'in anne ve babası evlerini adeta oğullarının müzesine çevirmiş durumdalar. Bu zamana kadar maçlara çıkarken giydiği formalar, taktığı eldivenler, futbol topları, madalyalar, kupalar ve hatıra fotoğrafları duvarları ve dolaplara asılmış durumda.
Baba Jovo, gazetecilere evini anlatırken, "Gelin bakın, bu duvarları, dolapları hep ben yaptım, özel olarak yaptım" ifadelerini kullandı.
Sizin düşünceleriniz neler ?