San Mames'ten Çıkış Yok!

Sezona muhteşem bir giriş yaparak 14 haftada 13 galibiyet ve 1 beraberlik elde eden Barcelon'nın Lionel Messi, Victor Valdes, Dani Alves, Jordi Alba ve Carles Puyol'un yokluğunda özellikle Ocak ayına kadar olan süreçte neler yapacağı merak konusuydu. Katalanlar, hafta içi Amsterdam'da oynanan karşılaşmada ilk kez takıldıktan sonra ligde de zorlu San Mames deplasmanından eli boş döndü.

Ernesto Valverde'nin öğrencileri maça tam anlamıyla fırtına gibi başladı. Athletic, topa sahip olan taraf olmasa da ileride 6 adamla yaptığı inanılmaz boğucu presle Barça'ya ilk 10 dakika boyunca deyim  yerindeyse top yaptırmadı. Barcelona, rakip yarı sahaya ilk kez organize olarak 12'nci dakikada yerleşti ama Neymar'ın şutu haricinde ilerleyen dakikalarda rakip kalede tehlike yaratamadı. Özellikle hafta içi sakatlığından dolayı sadece Ajax'a karşı oynayan ve bu maç dışında antrenmanlara bile çıkamayan Xavi, alışılmış görüntüden uzak olunca - ilk devrede Barça'da topla en fazla buluşan 4'üncü isim olabildi - Katalanlar oyunu istediği gibi yönlendiremedi. Rakip Athletic, bu avantajı görerek savunmaya çekilmeyince ve pozitif bir futbol anlayışı uygulayınca da maça ilk dakikadan itibaren ortak oldu. Nitekim Valverde'nin öğrencileri 25-45 arası periyotta rakibine bir tane bile pozisyon vermedi.

Athletic'in yaptığı presin yanı sıra bir başka dikkat çeken faktör de kanatlarda yaptığı savunma oldu. Bekler, üzerlerine düşen görevleri fazlasıyla yaptı fakat Susaeta ve Muniain ikilisi de savunmaya inanılmaz bir katkıda bulundu. Susaeta ve Muniain, Athletic adına en fazla top çalan iki oyuncusu oldu. Zaten Muniain'in golünde Iniesta'dan topu kaparak asisti yapan Susaeta'nın pozisyonu da buna çok açık bir örnek oluşturdu. Susaeta da Muniain de her ne kadar hücum oyuncusu olarak tanınsalar da tam anlamıyla takım oyuncusu olduklarını gösterdiler

Martino tekliyor

Tıpkı Ajax maçında olduğu gibi Barcelona Teknik Direktörü Gerardo Martino, hamleleri ile sezon başından bu yana gösterdiği çizgiye hiç yaklaşamadı. Barcelona'nın açık ara en formda savunmacısı Bartra'yı kenarda tutması bir yana topla buluşamayan ve oyunun içine bir türlü giremeyen Xavi'yi  de 78 dakika oyunda tuttu. Özellikle 70'inci dakikadan sonra Barcelona rakip presten dolayı kendi sahasından neredeyse çıkamazken Martino sadece izlemekle yetindi. Hal böyle olunca da gol bağıra bağıra geldi. Martino bu hamleyle maçı vermekle kalmadı, Sergi Roberto'ya da henüz güvenemediğini açıkça gösterdi. Dahası maç boyu top ezen Neymar'a da dokunamayarak maçın gidişatını değiştirme şansını tepti.

Bireyler takımı oluşturur

Katalan ekibinde maç boyunca Iniesta ve Busquets ikilisi dışında bütün oyuncular ortalamalarının altında kalırken Alexis ve Neymar fazladan göze batan isimler oldu. İlk 30 dakika hatalı krampon seçiminden dolayı sürekli düşüp oyunun içine giremeyen Neymar, kramponlarını değiştirdi ama oyununda bir değişiklik olmadı. Sürekli top ezen Brezilyalı, gördüğü anlamsız kartla da hanesine eksiyi yazdırdı.

Neymar'ın yanı sıra diğer kanat forvet Alexis de neredeyse sıfır verimle oynadı. Barça'nın en fazla top kaybeden isimlerinden biri olan Alexis, savunma arkasına da maç boyu sarkma girişiminde bulunmayınca Barcelona adına oyun merkezde kitlendi.

Athletic'te ise Iturraspe, Muniain, Herrera ve Susaeta inanılmaz performanslar sergilediler. 90 dakika boyunca bir an durmayan dörtlü, topu da son derece verimli kullandılar ve neredeyse sıfır hatayla oynadılar. Bu dörtlü takım arkadaşlarını da yukarı çekince Athletic rahat sayılabilecek bir galibiyet elde etti.