PlayStation Vita'nın satışa sunulmasının üzerinden üç yıl geçti ve artık yeni bir bakış açısının zamanı gelmiş olabilir.
PlayStation Portable 2008 yılında üç yaşına girdiğinde, PSP Go'nun (pek başarılı olamasa da) yayınlanması için daha zaman bulunmaktaydı ve LittleBigPlanet ve Gran Turismo gibi büyük oyunlar yeni PSP satışlarına başlamamışlardı.
Nintendo DS 2007 yılında üç yaşına girdiğinde, DSi aracılığı ile gelecek olan donanım yenilenmesi ve devamında gelen indirilen oyunlar serisine bir yıl daha vardı.
Nintendo 3DS, geçtiğimiz yıl bu zamanlarda üç yaşına girdi ve o sıralarda, yeni Nintendo 3DS haberleri yayılmak üzereydi. Super Smash Bros.'un yayınlanmasına daha aylar vardı.
Diğer çoğu el konsolunun üç yaşından sonra bir süre daha ömürleri bulunsa da, Vita'nın geleceği halen belirgin değil. Artık çok daha fazla mobil oyunun bulunmasının yanı sıra, PSP'nin üçüncü parti desteği Vita'da bulunmamakta.
Ancak, özel indie'ler ve Sony tarafından konsola eklenen Remote Play gibi bazı muhteşem fikirler sayesinde bu platform için halen bir umut bulunuyor olabilir. Bu yüzden de Vita'nın ilerlemekte olduğu - ve ilerlemesi gereken - yönü incelemekte fayda var.
PlayStation Vita 2011 sonunda satışa sunulduğunda, Sony'nin taşınabilir alanındaki geçmiş hatalarından bir şeyler öğrendiğini hissedebiliyorduk. UMD'den kartlara geçiş önemli bir değişiklikti ancak bu konsoldaki en önemli değişiklik, Nintendo'nun sahip olmadığı hazırlığa sahip olunmasıydı.
Sony, Nintendo ile kafa kafaya yarışmak için önce güçlü bir donanımı ve başlangıç oyunlarının ilgi çekici olmasını garantiye aldı. Tasarımda bazı değişiklikler yapıldı. Oldukça kötü olduğu söylenebilecek UMD formatından kartlara ve düzgün bir indirme formatına geçiş yapıldı. Konsola ikinci bir analog kol eklendi; çift kamera ve dokunmatik yüzeyler ile yeniliklerin önü açılmış oldu.
Ne yazık ki, bütün bu hazırlıklara rağmen Vita, PSP'nin yakaladığı başarıyı yakalayamadı.
Çok çabuk bir şekilde, PS3 seviyesindeki gücüne rağmen, konsolun PS ile, hatta bazı rakipleri ile aynı etkiyi yaratmadığı fark edildi. Çok başarılı olmayan bir tatil sezonunun ardından, çoğu üçüncü parti oyun yayıncısı, taşınabilire gösterdikleri desteği çektiler.
Buradaki en büyük problem ise Vita'nın sahip olduğu fiyat idi. Nintendo, 3DS'in ilk satışlarda kötü bir performans gösterdiğinin farkındaydı ve altı ay içerisinde fiyat düşürme yönünde bir karar aldı. Vita ise, 350 dolar fiyat ile satılmaktaydı ve o sıralarda PS3'ten bile daha pahalıydı. 2013 Ağustos tarihine kadar bu fiyat seviyesinde inat edildi.
Bu durum ve ayrıca satın alınması gereken hafıza kartlarının sahip oldukları yüksek fiyatlar yüzünden, Vita üç yıl sonunda halen kayda değer bir yere sahip değil. Sony'nin el konsolu hızlı bir şekilde, yüksek fiyatlı lüks bir teknoloji ürünü konumundan, yüksek fiyatlı ve az desteklenen, satın alınırken bir değil iki kez düşünülmesi gereken bir cihaz konumuna düştü.
Vita'nın başlangıcı, düşünülerek gerçekleştirilen pek çok tasarım tercihi ile başladı. Ancak ne yazık ki bu başlangıcın beklendiği gibi devam etmediği açık. Öyle ki, 2015'te satılan Vita (yeni modeli ile Vita Slim), 2011'in sonlarında ilk kez Japonya'da satışa sunulan cihazdan büyük bir fark göstermemekte.
2014'te gerçekleştirilen model güncellemesi, daha uzun bir pil ömrü, 1 GB dahili depolama ve daha kompakt bir kasa özelliklerini getirdi ancak halen pek çok sorun bulunmaktaydı. Arkada bulunan "yenilikçi" dokunmatik yüzey, ikinci bir set üst tuşlar (ya da omuz tuşları, konsol kollarında genellikle işaret parmağı ve/veya orta parmak ile kullanılan ve kolun genellikle kablo yönünde bulunan tuşları) için kötü bir değişim olarak gözükmekteydiler. Gereksiz olan çift kamera sistemi ise, sistemin halen pahalı olmasının en büyük sebebi olarak düşünülebilir.
İlk andan günümüze kadar yeni bir Nintendo 3DS'ten daha yüksek fiyata sahip olan Vita, eğer hareket halindeyken oyun oynamak amacını taşıyorsanız, satması oldukça zor bir ürün olmatan kurtulamadı. Çok satan çoğu Vita oyunu ile uyumsuz olan PlayStation TV'nin yaşadığı pek çok başarısızlık da, üçüncü parti desteği için büyük bir katkı sağlamadı. Ayrıca, çok daha fazla amaç ile kullanılan tabletlerin popülerliğinin artması ile beraber, Vita'nın üst seviye bir taşınabilir oyun cihazı olarak sahip olduğu konum, her geçen gün daha da kötüye gitti, gitmeye de devam ediyor aslında...
Ancak bütün bu olumsuzluklara rağmen her şeyin sona erdiğini söylemek doğru olmaz. Sony ve bazı üçüncü parti iş ortakları, bu taşınabilirin tüm zamanların en hızlı satan sistemlerinden biri olması için yeni bir çıkış yolu bulmuş durumdalar: PS4.
PS4'ün New York City'deki tanıtımında gösterildiği üzere, Vita'nın platformlar arası oynama düşüncesi ile üretildiğini ve platformlar arasında oyun kayıtlarının ve satın almalarının taşınmasına izin verdiğini söyleyebiliriz. Bu da çoğu indie oyun ve büyük PlayStation isimleri için bir ilgi yaratabilmekte. Ancak asıl yapılması gereken halen yapılmadı: Fiyatın düşürülmesi...
Bir PS4 aksesuarı olarak yaşayacağı göreceli kurtuluşa rağmen Vita'nın, başarılı olmak istiyorsa daha da gelişmesi şart.
Daha düşük bir fiyat, PS4 + Vita paketleri sayesinde gerçekleştirilen indirimler, taşınabilirin kullanımını arttırabilir. İkinci bir set üst tuşların eklenmesi şeklinde gerçekleşecek olan bir donanım yenilemesi de var olan PS1 kütüphanesini rahatlıkla oynanır hale getirebilir ve daha iyi bir PlayStation Now uyumluluğu sunabilir. Tabii ki bu uyumluluğun önemi, Sony'nin stream hizmetinin popülerliğinin artması ile gerçekten işe yarar hale geliyor.
Vita, Sony'nin beklediği üzere toplu taşımada kullanacağınız ve PS3 seviyesi grafikleri ile dikkat çeken bir sistem olamamış olabilir. Ama evinizin içerisinde istediğiniz yere taşıyabileceğiniz mükemmel bir taşınabilir olduğu kesin. Belki Sony, Vita'nın koltuğunuza ya da yatağınıza uzanarak epik bir RPG oyununa devam edeceğiniz ya da Last of US Remastered'ı PS4'ten, Remote Play ile stream edip ilerlemenize devam edeceğiniz bir taşınabilir olarak planlamadı ama şu anki durum tam olarak bu... Sony, cihazı bu yolda geliştirmeyi tercih de edebilir; belki doğru politika bu olacaktır.
Ancak buradaki asıl soru, Sony'nin bu sistemi bu şekilde görüp görmediği. ve yayıncıların bu sistemi destekleyip desteklemediği. ve belki de en önemli nokta olarak karşımıza çıkan soru, gelecekte Vita'nın 3DS'ten daha fazla satma olasılığının bulunup bulunmadığı. Ne yazık ki, bu soruların herhangi birine "evet" cevabını vermek oldukça zor gözüküyor.
Bir donanım güncellemesinin gerçekleşmeyeceği ve çoğu büyük oyunun Vita-özel olmayacağı söylenebilirken, indirimli bir fiyatın yanı sıra, düzenli olarak çıkmaya devam eden Indie ve Japon oyunları ile beraber PlayStation 4 etkileşimi, Vita'nın önümüzdeki yıllarda da, yüksek bir profile sahip olmasa da, hayatına devam eden bir platform olmasını sağlayabilir.
Bu arada Vita'nın İtalyanca'da "hayat" anlamına gelmesi de ilginç bir rastlantı olabilir. Sonuç olarak hayat, Vita'ya en başta düşünülmeyen bir yaşam seçeneği sunmuş durumda...
Son Dakika › Teknoloji › Sony, Vita'yı Nasıl Kurtarır? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?