Engelleri Yazdığı Şiirlerle Aşıyor

Bedensel engelli şair Hasan Ukdem, engelleri yazdığı şiirlerle aşıyor. Yayınlanan ikinci kitabının heyecanını yaşayan şair, gençlere teknolojinin esareti altında kalmaktansa şiir okumayı tavsiye etti.

Konya'da yaşayan 51 yaşındaki Hasan Ukdem, 9 aylıkken geçirdiği ateşli bir hastalık sonrasında tedavi gördüğü hastanede bir doktorun yanlış müdahalesiyle bedensel engelli oldu. Genç yaşta şiirle tanışan Ukdem, hayatının merkezine kitap okumayı ve şiir yazmayı koydu. Yalnız yaşayan şair, geçtiğimiz günlerde ikinci şiir kitabını yayınladı. Şiirlerinin genellikle aşk, maneviyat ve şehir üzerine olduğunu belirten Hasan Ukdem, "Şiirlerimdeki aldığım esinler de buralardan kaynaklanıyor. Zaten ilk şiire başlama sebebim de bir gönül hikayesi, güzel bir duygu. Oradan başladım, 1985'ten beri şiir yazıyorum. Bu ikinci kitabım, 'Dün, Bugün ve Sen' Konyalıya ve tüm edebiyat severlere hayırlı olur inşallah" dedi.

"Tamamen yazmaya, şiire bıraktım hayatımı"

Hiç okula gitmediğini ve 7 yaşından itibaren ailesinin yardımıyla okuma yazmayı öğrendiğini söyleyen Ukdem, "Onun ardı sıra okumayı çok sevdim. Gazeteler, hikayeler, romanlar, onlar hayal dünyamı genişletti. Şiirlerimin kaynakları oradan geliyor. Bunun yanı sıra uzun yıllar Araplar Mahallesinde bakkal dükkanı işlettim. Kasada otururdum, biraderim ve babam vardı. Beraber çalışırdık. Ben kasada otururken yine şiir yazardım. Hayatım öyle devam etti. 2009 yılında emekli oldum, 2010 yılında da dükkanımızı kapattık. Artık tamamen yazmaya, şiire bıraktım hayatımı" diye konuştu.

"Özellikle gençlere şiiri sevin diyorum"

Yeni yayınlanan şiir kitabının heyecanını yaşadığını dile getiren şair Hasan Ukdem, gençlere teknolojinin esareti altında kalmaktansa şiir okumayı tavsiye etti. Ukdem, "Mehmet Akif'i, Necip Fazıl'ı, Ümit Yaşar'ı, Faruk Nafiz Çamlıbel'i, Atilla İlhan'ı mutlaka gençlerin tanımalarını isterim. Yani şiirler başka bir alem, başka bir dünya. İnsana, insanlığını hatırlatan, güzelliği, estetiği anlatan muhteşem mısralar, bunlardan uzak durmasınlar derim. Teknolojinin esareti altında kalmasınlar isterim. Gençlerin maneviyatımıza, geçmişimize saygılı olmasını, maneviyatımıza sahip çıkmasını çok isterim. Çünkü bizi biz yapan değerler, bu topraklar boşuna, durup dururken bize verilmedi. Bizler çok büyük bedeller ödedik, hala ödüyoruz. Atalarımızın dağdaki çobanından, saraydaki padişahına kadar şair olduğu bir milletin şiire daha çok sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de özellikle gençlere şiiri sevin diyorum" şeklinde konuştu.

Şiir yazmaya başlayan kişilerin hemen kitap çıkarmayı düşündüklerini anlatan Ukdem, "İlk şiirimi yazdığımda dedim ki, ben mutlaka bir kitap çıkaracağım ve kitabımın ismi de 'Kırık Bir Aşkın Gözyaşları' olacak. Tabii ki yaşadıklarımızın etkisiyle böyle bir çıkarımda bulundum herhalde. 1985'ten 1994'e kadar olan bölümdeki şiirlerimi, 'Kırık Bir Aşkın Gözyaşları' ile yayınladım. Kendi imkanlarımızla oldu o biraz, zor oldu. 24 yıllık bir külliyatta masamda birikti. Onunda 1994'ten 2000'e kadar olanı yeni kitabımda yayınladım. Ondan sonraki şiirlerim yine depoda bekliyor diyelim. İnşallah onları da bir gün kitaplaştırırım" ifadelerini kullandı.

"Mühim olan insanlığa güzel şeyler söyleyebilmek"

Engelinden çok eserinin konuşulmasını istediğini vurgulayan Ukdem, "Engelleri aşmak, engeller içerisinde belki böylesine bir şeyi başarmak kolay değil. Bunu başaran çok arkadaşlarımız da var. Onlara da başarılar diliyorum yazın hayatlarında. Yalnız şu var, mühim olan insanlığa güzel şeyler söyleyebilmek, insanlığı sevgiye çağırabilmek, insanlığı barışa çağırabilmek. Onun için gençlerimizin önce kalplerini imar etmelerini sonra dünyayı imar etmeye çıkmalarını isterim. Çünkü sadece bilgiyle beslenen bir beyin kendi başına bir şey yapamaz. Sevgiyle beslenen bir kalpte onun yardımcısı olması lazım" dedi. - KONYA