12 Yaşında İlk Romanını Yazdı

Uğur Subaşı - 12 yaşındaki ilköğretim öğrencisinin Amerika'daki bir grup gencin yaşam öyküsünü anlattığı "Son Yağmur" adlı romanının ilk baskısı tükendi.

Karaçam Şehit Recep Demir İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Jale Nur Turgut (13), 9 yaşında deneme öyküleri yazmaya başladı. 12 yaşına kadar 3 deneme öyküsü yazan Turgut, anne ve babasının desteğiyle 7. sınıfta tamamladığı "Son Yağmur" adlı romanının 2 bin adet basılmasını sağladı. 12 yaşında yazarlığa adım atan Turgut, internet aracılığıyla satışı yapılan ve baskısı tükenen kitabın ikinci baskısı için hazırlıklarını sürdürüyor.

Genç yazar Turgut, AA muhabirine 9 yaşında kısa öyküler ve şiirler yazmaya başladığını belirterek, eserlerinde yaşadıklarını farklı bir gözle anlattığını söyledi.

Yazarak kendisini en iyi şekilde ifade ettiğini anlatan Turgut, "Yazmak çok güzel bir duygu benim için. İlk başlarda mutluluk veriyordu sadece ama yazdıkça bağımlılık yapmaya başlıyor ve daha çok ihtiyaç haline geliyor. Bu kitabı 12 yaşında yazdım,12 yaşına kadar hiçbir bilgi birikimim de yoktu. Okuduğum romanlardan esinlenerek yazdım, hayal gücümle gerçeğin biraz harmanlanmış bir yapımıydı" dedi.

Romanda Amerika'da yaşayan bir grup gencin karşılaştığı sorunlar ve sorunların üstesinden geliş öyküsünü anlattığını belirten Turgut, romanın sonlarında fantastik bir boyut kazandığını söyledi.

Turgut, romanın ana karakteri Clarissa'yı kendisine benzetmeye çalıştığını ifade ederek, "Clarissa'nın duygusal bir yapısı var, olaylara bakışı biraz farklı. Kitabımı Ramazan ayının ilk gününde yazmaya başladım. Bana mutluluk verdiği için ilk böyle başladım. Bu kitabı 47 günde yazdım. 47 gün geceli gündüzlü bir koşuşturmaydı benim için, 47 gün boyunca yazdım. 26 Eylül'de de bitirdim, o 47 günü asla unutamam çünkü sahurda sürekli yazıyordum. Bütün günümü o kitaba harcıyordum" diye konuştu.

-"2 bin adet basıldı ve birçoğu satıldı"-

Kitabın basım aşamasında yaşının küçük olması nedeniyle sponsor bulamadığını kaydeden Turgut, yazmayı bırakmak istediğini söylediğinde ailesinin duruma çok üzüldüğünü bildirdi.

Turgut, babasının arkadaşları aracılığıyla kitabın baskısı için bir yayınevi bulduklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Kitabımı yayınevine gönderdim, basılabilirliği kararı verildi. Editörün elinden geçti ve piyasaya sürüldü ve ilk basım 2 bin adet oldu. Şuan da kitapçılarda yok, yayınevinden kaynaklanan problem dolayısıyla dağıtmıyorlar. 2 bin adet basıldı ve birçoğu satıldı. İnternet üzerinden satışları mevcut. Her türden yazı ve yazarları okumaya çalışıyorum ama kafamda belirlediğim tek net bir yazar yok. Son zamanlarda Mevlana, Yunus Emre, Sezai Karakoç, Refik Halit Karay gibi ünlü düşünürlere yöneldim, bunlar bana esin kaynağı oluyor.

Yazarlığı hobi olarak devam ettirmeyi düşünüyorum çünkü sadece yazarlık bana göre değil, bir mesleğim olmalı. Yazmayı da sürdürmeliyim, böyle düşünüyorum. SBS'den sonra daha ciddi, her yönden daha gelişmiş bir kitap yazmayı düşünüyorum, bu sefer daha farklı bir kitap olacak. Son Yağmur gibi çocuk kitabı olarak algılanmayacak."

Bir fabrikada işçi olarak çalışan Cevdet Turgut ise Jale Nur'un okumayı yazmayı çok sevdiğini ifade ederek, kızının harçlıklarıyla sürekli kitap aldığını söyledi.

Kızına bası dönemlerde çok okuduğu için kızdığını vurgulayan Turgut,

"Yazdığı son kitapla başarılı olabileceğini düşündüm, kendi çabalarımızla kitabı çıkarttık. Tabii çok zor oldu. '12 yaşında çocuk' diye pek ilgilenen olmadı. Biz de kendi çabalarımızla, bir arkadaşın vasıtasıyla kitabı çıkarttık. Jale Nur'un gençlere örnek olmasını istiyorum. Onun yaşıtındaki çocukların farklı şeylerle ilgilendiklerini hepimiz biliyoruz ama Jale Nur'un bütün hayatı kitaplar, okumak, yazmak, bütün çabası bunlar için... Ben de bunun gençlere örnek olmasını istiyorum" şeklinde konuştu.

Anne Hacer Turgut ise kızının yazma yeteneğini okula başladığı yıllarda keşfettiğini belirterek, "Zaten yetenekli insan kendisini her şekilde, yaşta belli ediyor. Alışverişe çıktığımız zaman bile onun gözü hep kitap stantlarında oluyordu. Parasını biriktirirdi ve hep kitap alırdı. Yazmayı çok seviyordu. Bazı aileler 'çocuklarına ders çalış' diye kızarken, ben Jale Nur'a ders çalıştığı için kızar, biraz dışarıda arkadaşlarıyla vakit geçirmesini söylerdim" ifadelerini kullandı.

Muhabir: Uğur Subaşı

Yayıncı: Kemal Kaymak - SAKARYA