Altın Portakal'da Annemin Şarkısı Filminin Galası Yapıldı

Bu yıl 51'incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'ndaki "Annemin Şarkısı" filmi, sinemaseverlerle buluştu.

Yönetmenliğini Erol Mintaş'ın yaptığı ve Saraybosna Film Festivali'nde "En iyi film" ödülü alan filmin gösterimi, Antalya Kültür Merkezi Aspendos Salonu'nda yapıldı. Feyyaz Duman, Zübeyde Ronahi ve Nesrin Cavadzade'nin oynadığı filmi, başkanlığını Yılmaz Erdoğan'ın yaptığı jüri de izledi. Ana dili Kürtçe olan filmde, İngilizce ve Türkçe alt yazı kullanıldı.

Gösterimin ardından aynı salonda gerçekleştirilen söyleşide konuşan Mintaş, yönetmenlerin sansür ile ilgili hazırladıkları ortak açıklamayı okudu. Mintaş ayrıca, Kobani için internet üzerinden açılan imza kampanyasına destek olunması çağrısında bulundu.

Sinemaseverlerin sorularını yanıtlayan Mintaş, hikaye anlatıları bol bulunan bir toplumdan geldiğini belirterek, annesinin de hikaye anlatıcısı olduğunu ifade etti.

Bütün çocukluğunun annesinin anlattığı hikayelerle geçtiğini ifade eden Mintaş, "Birlikte oturup Erivan radyosundan dinlediğim radyo tiyatrosu... Bütün bunlar bende hep hikaye anlatma isteği oluşturmuştur" diye konuştu.

Mintaş, filme adını veren ve anne rolündeki "Nigar" karakterinin aradığı şarkı ile ilgili şöyle konuştu:

"Film için bir çok anneyle sohbet ettim. Bir gün Esenyurt taraflarında 'Anne' arıyordum. Daha o zamanlar Zübeyde anne bir türlü filmde oynamayı kabul etmiyordu. Ben de farklı alternatifler arıyordum. Bir anne ile tanıştım. Onunla birlikte evine gittik. Bir oğlu dağda ölmüş, 3 tane oğlu içeride, biri yurt dışında geri dönemiyor. Sadece eşi var. O da acılardan zihnini yitirmiş durumda. Sonra camın dibinde bir teneke kutusunun içerisinde yetişen ot parçası gördüm. Şaşırdım. Bunu çocukluğumdan biliyorum. Hatta, adı ayı lokması. Baktım orada duruyor. 'Bu ne arıyor burada' diye sordum. Dedi ki 'O, 30 yıldır benimle birlikte'. 30 yıldır o tenekedeki ot parçasını, hangi eve, hangi mahalleye taşımışsa onu kendisiyle birlikte götürüyor. Bizim Nigar anne için de o şarkı da o çiçek gibi bir şey. Aslında öyle bir şarkı yok. Anne kendi zihninde o çiçek gibi ona tutunuyor. Zaten onun olmadığına dair, o gerçeklik gerçekleşmediği sürece de anne de kuruyup gidiyor."

-"İyiye, güzele giden her şeyin desteklenmesi gerekiyor"-

Filmin İstanbul'daki Kürtçe sosyolojisinin nasıl olduğu hakkında bir şeyler söylediğini aktaran Mintaş, midyecisinden yayıncısına, yazarından öğretmenine kadar bir sürü farklı katmanlardan insanlar görüldüğünü belirtti.

Mintaş, Türkiye'deki Kürt sorununda iyiye giden her adımı desteklemeye hazır olduğunu dile getirerek, "Son dönemdeki göreceli normalleşme, şiddetin susması ve silahların patlamaması en çok biz Kürtler için önemlidir. Evet savaş bitmedi ama bir sakinleşme, konuşma durumu var. Bu çok kıymetli bir şey. Bence bunun devam etmesi lazım. İyiye, güzele giden her şeyin desteklenmesi gerekiyor" diye konuştu.

-"Bir daha yapmayacağım"-

Filmde anne karakterini canlandıran Zübeyde Ronahi, ilk başta filmde oynamayı kabul etmediğini, daha sonra ise çocuklarının ve akrabalarının, "Yap güzel bir şey olur, bizim için hatıra olur" ısrarları üzerine filmde oynamayı kabul ettiğini ifade etti.

Ronahi, filmde severek oynadığının belirterek, "Bu delikanlı gençlerle, set arkasındaki bütün arkadaşlarla o kadar bir uyum içerisinde yaptık ki belki kendimi onlarla birlikte daha dinç buldum. Ama bir daha yapmayacağım. O bana yeter" diye konuştu. - Antalya