AK Parti İzmir Milletvekili Aşlık." Tabirini Kullananlar, Ülkeyi Bölmek İsteyenlerin Değirmenine Su...

AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da "ana dil" kavramının kullanılmadığını belirterek, "Lehte veya aleyhte (ana dilde savunma hakkı) tabirini kullananlar, ülkeyi bölmek isteyenlerin değirmenine su taşıyanlardır" dedi.

Aşlık, AK Parti İl Başkanlığı'ndan düzenlediği basın toplantısında, derin su kuyularına sayaç takma zorunluluğu getiren kanunla ilgili vatandaşların talebi üzerine değişiklik teklifi hazırladıklarını belirterek, değişiklikle sanayi amaçlı kullanımlarda yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 yıl içinde sayaç takmanın zorunlu hale getirildiğini ifade etti.

Tasarıya göre, zirai, içme ve kullanma suyu amaçlı kuyularda da 1 yıllık süre olduğunu ifade eden Aşlık, çiftçilerin ihtiyacı olan suyu ücretsiz kullanacağını, ancak ihtiyacından fazla kullanırsa para alınacağını söyledi.

Aşlık, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın TBMM'den geçtiğine değinerek, yasanın çağdaş ve insani yenilikler getirmesine rağmen,

"ana dilde savunma" adı altında toplumda kin, nefret ve ayrışma tohumları ekilmeye çalışıldığını belirtti.

Yasada hiçbir şekilde "ana dil" tabiri kullanılmadığını vurgulayan Aşlık,

"(Ana dilde savunma hakkı) demek Türkiye'de var olan sorunu kaşıyıp, derinleştirmekten başka birşey değil. Bu tabiri kullanmayalım. Türkiye'ye psikolojik operasyon yapılmak isteniyor, bu operasyonun parçası olmayalım" dedi.

Bir gazetecinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun Kamu İhale Kurumu'na yönelik eleştirilerini hatırlatması üzerine Aşlık, şöyle konuştu:

"28 Şubat sürecinde ülkenin bir takım imkanları, bir takım insanlara peşkeş çekildi. Siyaseti devre dışı bırakmak için de bu kurum gibi bağımsız kurumlar oluşturuldu. Bu kurumların yaptıklarının faturası siyasete çıkıyor ama siyasetin müdahale şansı yok. 28 Şubat sürecinden kalma bu kurumları kaldırmamız lazım. Siyasete bağlı olsa, oradaki bürokrat İzmir aleyhine karar veremez, İzmir milletvekilleri olarak karşısında bizi bulur."

Muhabir: Halil Şahin

Yayıncı: Tolga Albay - İZMİR