Aliağa Belediye Başkanı Oğuz Açıklaması

Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, "Termik santrallerin bölgemizi yaşanmaz hale getireceği düşüncesiyle yıllardır karşı çıkıp, çevreci örgütlerle birlikte hukuki platformlarda mücadele ediyoruz. Ancak hükümetin çıkardığı yasal düzenlemeler elimizi kolumuzu bağladı" görüşünü ifade etti.

Oğuz, yaptığı yazılı açıklamada, Aliağa ilçesinin Türkiye'nin en önemli sanayi ve ticaret kentlerinden biri olduğunu hatırlattı.

İlçede kurulmak istenen termik santrali, bakanlığın resen onay yetkisinden dolayı Aliağa Belediyesi yasal sürenin son gününde onaylamak zorunda kaldığını savunarak, "Vatandaşın yaşam hakkını hiçe sayan, çevre ve insan sağlığını tehdit eden santrallara belediyeler onay vermese de bakanlık resen onay veriyor. Resen onay yetkisi Demokles'in kılıcı gibi başkanların üzerinde duruyor" dedi.

Aliağa'da kurulmak istenen santral için şirketin, EPDK'dan 49 yıllığına onay, Çevre Bakanlığı'ndan ÇED raporu, imar planları için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onay aldığını anlatan Oğuz, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Bölgemizde 4-5 firma termik santral kurmak istiyor. Termik santrallerin bölgemizi yaşanmaz hale getireceği düşüncesiyle yıllardır karşı çıkıp, çevreci örgütlerle birlikte hukuki platformlarda mücadele ediyoruz. Ancak hükümetin çıkardığı yasal düzenlemeler elimizi kolumuzu bağladı. Termik santral kurmak isteyen bir firma inşaat ruhsatı için Aralık ayı başında Belediyemize başvurdu. Başvuru dosyasında Yasal ve teknik gerekliliklerin tümünü yerine getirdiğini gördük. Yasa gereği Belediye olarak bize gelen bir dosyaya 15 gün içinde olumlu, olumsuz bir yanıt vermemiz gerekiyordu. Aksi halde bakanlık resen onay yetkisini kullanarak bu onayı verecekti. Belediye olarak yasal nedenlerle inşaat ruhsatı onayını vermek zorunda kaldık.

Ancak hukuken onay vermek zorunda kalsak da bölgemizde kurulabilecek bir santrala karşı her türlü yerel dinamiklerle birlikte mücadelemiz sürecek. Artık feryat ediyorum. Yerinden yönetimi güçlendirmemiz gerekirken, Belediyeleri Ankara'nın verdiği kararlara mahkum etmeyi kabul etmiyoruz. Türkiye'nin her yerinde yerel yönetimler zor bir dönemden geçiyor, ama İzmir'de bu baskıyı daha fazla hissediyoruz. Temsil ettiğimiz kentlerimizde özgür kararlar almak, çevreyi, insanımızı korumak istiyoruz."

- İZMİR