Bayburtlu Gençlere "Hz. Peygamber'in Sorumluluk Eğitimi" Aşılandı

Bayburt Üniversitesi tarafından "Hz. Peygamber'in Sorumluluk Eğitimi" konulu konferans düzenlendi.

Şair Zihni Kültür Merkezi'nde Erzincan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Dölek tarafından halka açık verilen konferansa Bayburt Üniversitesi akademisyen ve idari personelinin yanı sıra üniversiteli gençler ve vatandaşlar katıldı. Konferansta, insanoğlunun yapıp ettiklerinden sorumlu olması;

"Nelerden sorumluyum?", "Ne kadar sorumluyum?", "Neden sorumluyum?", "Sorumluluğunun farkında olmak" başlıklarıyla örnekler ve kısa hikayelerle ele alınırken, konuyla ilgili ayetlere ve hadislere değinildi.

İnsan olarak yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuzu ve kişinin kendisine karşı da sorumluluğu bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Adem Dölek, şöyle konuştu:

"İnsan olarak birbirimize karşı ve her şeye karşı sorumluyuz. İnsan olarak en değerli varlık olarak yaratıldık. En güzel şekilde yaratıldık. Bize akıl verildi, sağlık verildi. Bütün varlıklar hizmetimize verildi. Allah, bizi muhatap kabul etti. Dünyevi ve uhrevi mutluluğun kuralları öğretildi bize. Öyleyse sorumluyum. Yeryüzü bir nimet sofrası ve bize sunulan nimetlere karşı elbette bir sorumluluğumuz olmalı. Ne kadar vasıf, o kadar sorumluluk: Evlat olma vasfı, ebeveynlik vasfı, öğrencilik vasfı, öğretmenlik vasfı, vatandaşlık vasfı, memurluk vasfı, yöneticilik vasfı, insanlık vasfı… Örneğin; zekat, fakirin hakkının zenginin malına konulmuş şeklidir. Aklın, sağlığın da zekatı vardır. 'Ben mecbur muyum?' demeyeceğiz. Evet, mecburuz. Çünkü kainatta bir yardımlaşma var. İnsan sorumluluklarının ne derece farkında olursa ve onları ne ölçüde yerine getirirse, o oranda kamil insan olur ve her iki hayatın mutluluğunu kazanır."

Hz. Peygamberin sorumluluk eğitiminin inceliklerini anlatan Prof. Dr. Dölek, Hz. Peygamberin bütün insanlığa muallim, öğretmen olarak gönderildiğini belirterek, "O, ahlaki güzellikleri tamamlamak için bir muallim ve pedagog olarak gönderilmiştir. İnsanları eğitirken O'nun sürekli ve duyarlı bir şekilde üzerinde durduğu en önemli hususlardan biri, insanların gerek ferdi gerekse içtimai sorumluluklarını kazanmalarını sağlamak olmuştur. Hz. Peygamber, insanlara sorumluluk eğitimi verirken zaman zaman herkesi içine alan genel ifadeler kullanmasının yanında, zaman zaman da ferde yönelik fakat herkesin ders alması gereken ifadeler kullanmıştır. Allah, Resulallah için 'Sende ümmetimi tedavi edecek maddi - manevi reçeteler vardır' buyurmuştur. İmam Gazali de, 'Her bir peygamber, bir ruh doktorudur' der. Peygamberler, ilahi mesajlar ve kitaplarla hastalıkları tedavi etmişlerdir. Sevgili Peygamberimiz ise, 'Ben, insanların güzel ahlakını tamamlamak için gönderildim' buyurmuşlardır. Hz. Peygamber, eksiklikleri tamamlayarak birtakım yenilikler getirmiştir, sorumluluklarımızın neler olduğunu bize öğretmiştir" dedi.

Allah'a kulluk ve ana-babaya iyi davranma gibi ibadet sayılan sorumluluklarımız olduğunu kaydeden Dölek, konuşmasında ayrıca şu önemli bilgilere yer verdi: "Büyük günahların ilk sırasında gelenler; Allah'a şirk, ana-babaya şiddet uygulamak ve yalan söylemektir. Ana-babamız ihtiyarlamışsa onlara "Öf" bile demeyeceğiz. Anne - babanızı azarlamayın, onlara yumuşak, güzel söz söyleyin ve şefkatle yaklaşın, şefkatle muamele edin. Unutmayın; evinde cennet hayatı yaşamayanların, ahirette cennet hayatı yaşamaları zordur. Aile reisinin ailesine karşı, kadın ve erkeğin de karı-koca olarak birbirlerine karşı sorumlulukları vardır. Bu konuda çeşitli ayetler vardır: "Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu, yakıtı insanlardan ve taşlardan oluşan Cehennem ateşinden koruyun.", "Geçimini üstlendiği aile bireylerini ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter." "Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim.", "O gün bütün nimetlerden sorguya çekileceksiniz." Ayrıca, 5 husustan sorguya çekileceğimiz bize bildirilmiştir: Bunlar sırasıyla; 'Ömrünü nerede tükettin?', 'Gençliğini (vücudunu) nerede geçirdin?', 'Malını nerden kazandın ve nasıl harcadın?', son olarak da 'Sahip olduğun ilmi nasıl değerlendirdin? (insanlarla paylaşıp paylaşmadığın)'. Allah'a ve insanlara verdiğimiz sözlerden, sahip olduğumuz nimetlerden; örneğin gözümüzden, kulağımızdan, kalbimizden sorumluyuz. Bu uzuvlar, ahirette bize şahitlik edecekler. Kötülüklere engel olmayışımızdan sorguya çekileceğiz. Çevremize, çevremizdeki varlıklara karşı sorumluluklarımız var. Yaptığımız her şeyden sorguya çekileceğiz."

Konferansın sonunda Erzincan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Dölek'e üniversite adına çini tabak hediye edildi. - BAYBURT