"Bir Akademisyenin Serüveni" Konulu Seminer - Son Dakika
Yerel

"Bir Akademisyenin Serüveni" Konulu Seminer

"Bir Akademisyenin Serüveni" Konulu Seminer

Gazikent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof.Dr.Mehmet Karpuzcu, "Bir Akademisyenin Serüveni" konulu seminer verdi.

02.03.2012 11:54

Gazikent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karpuzcu, "Bir Akademisyenin Serüveni" konulu seminer verdi.

Hasan Kalyoncu Kampüsü Hukuk Fakültesi Amfisinde gerçekleşen seminere Gazikent Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Y. Kılınç, Genel Sekreter Ümit Şahnaoğlu, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Hayatını anlatarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Karpuzcu, "O dönemde eğitmenli okullar açılıyordu. Bu okulların eğitmenleri, her köyden okumaya hevesli kişiler içinden seçiliyordu. Seçilen kişiler altı aylık kurslara tabi tutuluyor ve kurs sonunda köylere gönderilen bu kişiler köylerde okullar açıyordu. Bu okullarda eğitim süresi üç yıl idi. Üç yılda bir öğrenci alınıyor, ara sınıflara öğrenci alınmıyordu. Üç yıl bittikten sonra mezun olan öğrenciler yerine okula yeni öğrenciler alınıyordu. Köy odalarının okul olarak kullanıldığı o dönemde 1 milyon kişi bu okullardan mezun oldu ve ben de o bir milyon kişiden biriyim. Bu üç yıllık okulu bitirenler ilkokul mezunu sayılmazlardı. Bunun üzerine bir sene köyde çift sürdüm, koyun güttüm. Köye bir vekil öğretmen gelince köyümüzdeki okul ilkokul statüsüne geçti ve okula iki sene daha giderekten ilkokulu bitirdim. Şanslı idim. Çünkü vekil öğretmen bir sene geç gelseydi ben okuyamayacaktım" dedi.

İlkokulu bitirdikten sonra okumaya devam ettiğini kaydeden Prof. Dr. Karpuzcu, şunları söyledi:

"Bir gün köye gelen çerçinin arabasına babam bir balya yatak atarak gurbete okumaya gönderdi. Ortaokula 1956 yılında kayıt oldum. Ortaokulda başka öğrencilere ders verdim. İlk defa ders vermekten 20 lira para kazandım ve ders vererek para kazanmayı üniversite yıllarına kadar sürdürdüm. Liseyi bitirdim, üniversiteye ise, toplumun şartlandırması ve baskısı ile İstanbul Teknik Üniversitesine Elektrik Fakültesine girdim. Mühendis olmaya karar verdim. Gerçekte toplum baskısı olmasa idi öğretmen olmak istiyordum. O dönemde üniversite okumak çok zordu. Şimdi ise üniversite okumanın şartları çok daha kolay. İstanbul Teknik Üniversitesinin Elektrik Bölümünü kazandığımda bazı arkadaşlar elektrik bölümünün zor olduğunu ve İnşaat Mühendisliğine geçmemi tavsiye ettiler. Ben ise İnşaat Mühendisliğini küçümsüyor, 'inşaatçı olmam için inşaatta okumaya gerek var mı?' diyordum.

Ancak

Elektrik Mühendisliğinde bir sene kaybettikten sonra İnşaat Mühendisliğine geçtim. Hayatta hiç bir zaman insanın büyük konuşamaması gerektiğini anladım. 1968 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra şantiye şefi olarak Etibank'ta üç bin lira maaşla işe başladım. Ancak bir hocama verdiğim bir söz üzerine Etibank'taki işten ayrılarak daha az bir maaş olan yedi yüz lira ile asistan olarak, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde akademisyenlik hayatına başladım."

Öğrenciler, Prof. Dr. Karpuzcu'nun konuşmasını ilgiyle takip etiller. - GAZİANTEP

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel 'Bir Akademisyenin Serüveni' Konulu Seminer - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement