Çocuğun İstismarına Yönelik Araştırma

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sibel Küçük, çocuk istismarlarını engellemek için okul öncesinden başlayarak 4-6 yaş grubuna koruma eğitimleri, daha sonra da cinsellik bilgilerinin verilmesi gerektiğini söyledi.

Küçük, Orta Anadolu Toplum ve Aile Çalıştayı için geldiği Kırşehir'de AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuk istismarları konusunda yaptıkları araştırma hakkında bilgi verdi.

Orta Anadolu'daki bir ilde 2006-2012 yılları arasında açılan ve Ulusal Yargı Ağı'na alınan dava dosyalarında uzunca bir süre araştırma yaptıklarını belirten Küçük, ulaştıkları ilginç sonuçları diğer illerden gelen akademisyenlerle değerlendirme imkanı bulduklarını ifade etti.

Araştırma kapsamında kadın ve çocuk istismarlarına yönelik olarak 900'ü aşkın dosyada inceleme yaptıklarını dile getiren Küçük, bunlardan 150'sinin çocuk istismarı ile ilgili olduğunu vurguladı.

Küçük, dosyalarda tespit ettikleri sonuçlarla ilgili şöyle konuştu:

"İfade kayıtları, kolluk kuvvetleri kayıtları, mahkeme tutanakları olmak üzere detaylı bir inceleme yaptık. Enteresan veriler çıktı. Birincisi şu; istismarcıların büyük çoğunluğu 18-25 yaş aralığında. Yani çocukların çocuklara ya da gençlerin çocuklara istismar oranları çok daha yüksek. Araştırma yaptığımız bölgede erken yaşta evlilikler çok yüksekti. Yüzde 20 oranında evlenmiş ama 18 yaşın altında olan çocuk belirledik. Hamile kaldıktan sonra hastaneye gelerek kayıtlara giren vakalar bunlar. Çocuğun yaşı küçük olduğu için evlilikler mahkemelere yansımış. Çarpıcı sonuçlarından bir tanesi de şu idi; çocuklar tekrarlanan istismarlara daha çok maruz kalmışlar. Yabancı istismarı çok azdı. Genellikle, komşu ve aile içinde ensest istismarlar çok fazla idi. Ancak olayların ancak yüzde 10'u davaya dosyalarına yansıdığı için gerçek veriler tam olarak ortaya çıkamıyor."

Erken evlilik dolayısıyla cinsel istismar yapanların bunu göğüslerini gere gere anlattıklarını belirten Küçük, "O benim karım, ya da o benim çocuğum' diyor. Erken evlilik, toplumsal olarak, çocuğun istismarının olumlu kılıfı olarak görülüyor. Toplumsal statüyü de artırıyor. Maalesef, böyle bir gerçeklik de var. Türk Ceza Kanunu'nda ve Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar kapsamında yaş aralığı olarak biraz sıkıntımız var. Toplumsal bilinç ve farkındalığın geliştirilmesi lazım. Sadece erken evlilikler için değil tüm istismarlar için bu yapılmalı. Toplumsal yaptırımların çocuk lehine değiştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.

"Çocuğun istismarı internette başlıyor"

Yapılan araştırmada, çocukların cinsel bilgileri aile ve eğitim kurumlarında çok internetten öğrendiklerine dair bulgulara da rastladıklarını belirten Küçük, 2006 yılında 1000 lise öğrencisi üzerinde yaptıkları başka bir araştırmanın sonuçları ile örtüştüğünü aktardı.

Küçük, "2006 yılında 1000 tane lise öğrencisi üzerinde bir araştırma yapmıştık. Cinsel bilgileri nereden öğreniyorsunuz? diye sorduk. Yüzde 11'i 'biz internetten öğreniyoruz' dediler. Şimdi bu oran daha yüksektir. Çünkü, 2006 yılında internet kullanımı bu kadar yaygın değildi. Çocuklar, gay, lezbiyen ve eşcinsel sitelerine üye olup buralardan cinselliği öğrenmeye çalışıyor. Çocuğun istismarı internette başlıyor. Dava dosyalarında da rastladığımız böyle vakalar var. Anne babalar bu konuda çok dikkatli olmalı" ifadelerini kullandı.

İnternetteki pornografiye karşı sansür olaylarının ve denetim programlarının artırılması gerektiğini vurgulayan Küçük, şunları kaydetti:

"Anne babaların çok uyanık olması gerekiyor. Pornografinin her türüne karşı sansür uygulanmalı. Bir arama yaparken karşınıza hiç ilgisiz pornografi içeren bir site çıkabiliyor. Çok alakasız bir şekilde. İnternetteki bu denetimin özellikle çocuklara yönelik olarak çok ciddi bir şekilde yapılması gerekiyor. Denetimin geliştirilmesi gerekiyor. Diğer konuları bilemem ama, sansür pornografi için gerekli. Çünkü buralara kolay ulaşım olmamalı. Anne babalar çok uyanık olmalı. İnternet artık her yerde var. Çocuk istismarlarını engellemek için okul öncesi 4-6 yaş grubuna kendini koruma eğitimleri, daha sonra da cinsellik eğitimleri verilmesi gerekiyor." - Kırşehir