Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, çözüm sürecinin, insan haklarının ve demokrasinin standardının yükseltilmesi anlamında önemli olduğunu söyledi.
Hakyemez ve beraberindeki grup sekreteri Fatma Benli, grup üyeleri Ahmet Gündoğdu, Bendevi Palandöken, Yıldıray Oğur ve Oral Çalışlar, Artvin DSİ Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen toplantıda sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi.
Katılımcılar, grup başkanı ve üyelerin açılış konuşmalarının ardından çözüm sürecine dair görüşlerini aktardılar.
Katılımcılardan Aydın Tüfekçioğlu, toplumsal barış sürecinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük devlet olma süreci olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Eğer siz, ülkenizin bir parçasıyla birleşemiyor, bütünleşemiyorsanız, onları kendi içinize alamıyorsanız büyük devlet olamazsınız. Kendi insanınızdan korkarak büyük devlet olamazsınız. Türkiye Cumhuriyeti hedefini koymuştur, büyük devlet olma yolundadır. İlk 10 ekonomiye girme yolundadır ve bu sürece ekonomik anlamda ulaşma yönünde önemli adımlar atmıştır ve dış güçler Türkiye'nin bu hedefe ulaşacağına inanmaya başlamıştır ve çekinmektedirler. Türkiye bu sorunu çözmek zorundadır. Yıllardır kardeş dediğimiz bu insanları kucaklamak zorundayız, ötekileştirerek onlardan korkarak büyük devlet olamayız. Çözüm süreci, artık anaların ağlamaması için büyük bir fırsattır. Yoksa sürece bir siyasi partinin rant kazanması olarak bakarsak, sorunun büyüklüğünü anlamamış oluruz."
Fatih Azgır, terör sorununu çözmek için yakalanan fırsatın değerlendirilmesinden yana olduğunu anlatarak, "Ben, eşimi ve çocuklarımı yanıma alıp ülkemin bir parçası olan Güneydoğu'nun illerini, aynı İstanbul, İzmir'e gittiğimiz gibi gezebileceğim günlerin gelmesinin hayalini kuruyorum ve çözüm sürecini destekliyorum" dedi.
Hatice Nur Ersöz, oğlunun Van'da asker olduğunu dile getirerek, "Ülkemde terör sorununun çözülmesini bir asker annesi olarak istiyorum. En çok analar ağlar da annelerin de çocuklarını büyütürken anaları ağlıyor. Şehit vermiş bir ailenin ferdi olarak süreci destekliyorum ancak bazı konularda taviz verilmesi gibi bir durumu da istemiyorum" diye konuştu.
Kürtlerin, Lazların, Çerkezlerin sorununun, Türkiye'nin sorunu olduğunu ifade eden Recep Demir, "Türkiye'nin sorununun, özgürlükler sorunu olduğunu düşünüyorum. Bunun da demokratik ve özgürlükçü bir anayasadan geçtiğine inanıyorum. Halkın katılımıyla özgürlükçü bir anayasanın yapılması, siyasi partiler ve seçim kanununun değişmesi, tüm kesimlerin mecliste temsil edilmesiyle kalıcı barışın olabileceğini düşünüyorum" dedi.
-"Çözüm sürecine desteğin giderek arttığını görüyorum"-
Hakyemez, katılımcıların konuşmalarının ardından yaptığı konuşmada, çalışmalara Düzce'den başladıklarını, o gün ile bugün gelinen noktada farklılıklar olduğunu belirterek, "Bu da konuştukça ortaya çıkan bir durum. Çözüm sürecine desteğin giderek arttığını görüyorum. Sorunlar, ilelebet sorun olarak kalamazlar. Sorunların çözülmesi gerekir. Sorunları çözecek olanlar da yöneticilerimiz, siyasilerdir. Siyaset bu işe girdiği için biz bu işi destekliyoruz. Sorunun çözümünde bizler siyasi görüşlerimizden, ideolojilerimizden sıyrılarak, insani boyutuyla yaklaşırsak daha faydalı olacağı kanaatindeyim" dedi.
İnsan hakları standardının yükseltilmesi ve demokrasinin gelişmesinin önemli olduğunu vurgulayan Hakyemez, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet, insan hakları ve demokrasi standardını taşımazsa çok fazla bir şey ifade etmiyor. Bunları taşıdığı zaman çok kıymetli olur. Çözüm süreci, insan haklarının ve demokrasinin standardının yükseltilmesi anlamında önemlidir. Anayasa değişikliğinin yapılması gerekir. Er ya da geç yapılacak ama siyasi partilere bırakılmaması lazım. Hepimizin sahiplenmesi lazım ki siyasi partiler bu sürecin içinde yer alsın. Bu şekilde yapılan anayasa sağlıklı olur, aksi takdirde umduğumuz şeyleri içinde barındırmayabilir."
Grup üyesi Çalışlar, Karadeniz Bölgesi'nde toplantılara başlarken "agrasif bir bölge, başımıza ne gelecek" diye endişe ederek başladıklarını belirterek,
"Başımıza gelecek her şeyi kabul ederek bu işe başladık. Trabzon, Rize ve Artvin en faydalı toplantıları yaptığımız yerler oldu. Bu toplantılarda yeni bir Türkiye yaratıldığını gördük. Bu süreçten eğitilmiş ve çok şey öğrenmiş olarak çıktığımı düşünüyorum" dedi.
Grup üyesi Gündoğdu, terörü kınamaya devam ettiğini ancak aynı zamanda bir daha terörist yetişmemesi için de neler yapılması gerektiği noktasında yapılması gerekenleri belirlemeye çalıştıklarını söyledi.
Grup üyesi Oğur, "Türkiye'de neden terör sorunu şimdi çözülüyor" sorusunun kendilerine yöneltildiğini ifade ederek, "Bence doğru soru '30 yıldır niye çözülemedi' şeklinde olmalı. Bu sorunu şimdiye kadar çözememek bizim basiretsizliğimizdir. Türkiye bölünmüyor, birleşiyor. Türkiye değişiyor, değişen parametrelere göre sorunlarımızı çözmeliyiz" diye konuştu. - ARTVİN
Son Dakika › Yerel › Çözüm Süreci - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?