Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Siyasetin dili ve imkanlarıyla hareket etmesi gerekenleri de safına alan terör örgütünün, açtığı hendeklere gömüleceğinden hiç şüpheniz olmasın. Şu anda silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, gönüllü köy korucularımız el ele hep birlikte güneydoğuda, doğuda, o açılan hendeklerin olduğu bütün ilçelerde, mahallelere, köylere varıncaya kadar bu mücadele sürüyor" dedi.

Erdoğan, Bursa Sanayi ve Ticaret Odası tarafından, Merinos Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ekonomiye Değer Katanlar 2015 Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Suriye'de gerçekten DEAŞ'a karşı kararlı bir mücadele yürütülecekse bunun ilk adımının ülkeyi Esed'ten kurtarmak olduğunu söyledi.

DEAŞ'ın en büyük destekçisinin Esed olduğunu belirten Erdoğan, Suriye'deki ılımlı muhaliflere ciddi bir destek verilerek hem ülkenin tamamında güvenliği sağlamaları hem de devleti yeniden ayağa kaldırmaları konusunda yardımcı olunması gerektiğini kaydetti.

Bir terör örgütüne karşı, başka bir terör örgütü kullanılarak, Esed'in devlet terörüne sessiz kalınarak, Suriye'deki sorunun üstesinden gelinemeyeceğine işaret eden Erdoğan, "Bakınız ne dediler? 'Türkiye DAİŞ'ten petrol alıyor.' Bunlarının hepsini açık açık söyledim ve dedim ki 'Eğer DAİŞ'ten Türkiye'nin petrol aldığını ispat ediyorlarsa varsa böyle bir şey, ben şu Cumhurbaşkanlığı makamında durmam, buradan ayrılırım,' ama bu iftirayı bize atanlar, kendileri, başta Rusya olmak üzere o makamı terk edebilirler mi? Bunu açıkça söyledim" diye konuştu.

Türkiye'nin petrol aldığı yerlerin belli olduğunu ifade eden Erdoğan, petrolün, Rusya, İran, Azerbaycan, Kuzey Irak ile Cezayir ve Katar'dan, zaman zaman da Nijerya'dan alındığını, bunların hepsinin resmi olduğunu kaydetti.

Kaçak petrolü bulduklarında, yakaladıklarını ve gereğini yaptıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Devlet olarak asla bizim devletin ilişkilerinin içerisine bu tür kaçak petrol, doğalgaz zaten giremez. Bizim haysiyetimiz var. Bu milleti haysiyetsizlikle kimse suçlayamaz. Bugüne kadar biz onurumuzla yaşadık, onurumuzla yaşamaya devam edeceğiz. Peki nereye gidiyor bunlar? George Haşravi. Hem Rus vatandaşıdır hem Suriye vatandaşıdır. DEAŞ petrolünü bu alıyor hem rejime satıyor, yani Suriye rejimine hem de dünyaya satıyor. Bir de bunların, Rusların meşhur bir Dünya Santranç Federasyonu Başkanı var, DEAŞ petrolünü o alıyor, o da dünyaya satıyor. Bunların belgeleri nerede? Söyleyeyim, Amerika Hazine Bakanlığı bunların da belgelerini açıkladı. Her şey ortada."

"Sözde mezarlar temizlendi"

Bütün bunlara karşı Türkiye, Türk milleti olarak dimdik duracaklarını dile getiren Erdoğan, "Kara propaganda makinaları, kimlerin kandan ve acıdan beslendiğini, kimlerin kanı ve acıyı durdurmak için çalıştığını gizlemeye yetmeyecektir. Biz Türkiye olarak, işte bu karmaşık ortamda ahlaki ve tarihi sorumluluğumuza uygun şekilde kardeşlerimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Aksi takdirde her şeyden önce kurucu şehrimiz Bursa'ya mahcup oluruz, onunla birlikte milletimize mahcup oluruz, aynı şekilde insanlığa mahcup oluruz. Biz, ecdadımıza da torunlarımıza da mahcup olmak istemiyoruz. İnşallah, olmayacağız" diye konuştu.

Bu zorlu mücadeleyi sabırla azimle dikkatle yürüterek, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın üzerindeki kara bulutların dağıldığı günleri, hep birlikte göreceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye, sadece sınırları dışındaki güçlerle değil, aynı zamanda kendi içindeki ihanet odaklarıyla da büyük bir mücadelenin içerisindedir. Bölücü terör örgütü, milletimizin yıllardır arzuladığı huzur iklimini zehirleyen, bölgedeki insanlara hayatı zindan eden eylemleriyle kendisine verilen görevi yerine getiriyor. Siyasetin dili ve imkanlarıyla hareket etmesi gerekenleri de safına alan terör örgütünün, açtığı hendeklere gömüleceğinden hiç şüpheniz olmasın. Şu anda silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, gönüllü köy korucularımız el ele hep birlikte güneydoğuda, doğuda, o açılan hendeklerin olduğu bütün ilçelerde, mahallelere, köylere varıncaya kadar bu mücadele sürüyor. Bunların sözde mezarlar vardı, bu mezarların hepsi şu anda temizlendi."

"Devlet içinde devlet olamayacaksınız"

Terör örgütünün kendisine göre kurduğu mahkemelerin hepsinin yerle yeksan olduğunu ifade eden Erdoğan, "Çünkü şunu bilmeleri gerekiyordu; siz, devlet içinde devlet olamayacaksınız, olamazsınız" diye konuştu. Aynı şekilde Paralel Devlet Yapılanması'nın da devlet içinde devlet olamayacağını vurgulayan Erdoğan, bunların beraber çalıştığını söyledi.

Güvenlik güçlerinin dikkatle ve fedakarlıkla yürüttüğü başarılı operasyonlar sayesinde, örgütün her geçen gün güç, mevzi kaybettiğini belirten Erdoğan, okullara, hastanelere, ambulanslara, itfaiye araçlarına, camilere, yurtlara, insanlara hizmet eden her yere gözü dönmüş bir şekilde saldıran örgütün, gerçek yüzünün artık tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığını kaydetti.

Aynı şekilde siyasetçi kisvesiyle örgüte payende olanların acziyetini, bölge insanlarıyla tüm milletin gördüğünü dile getiren Erdoğan, "İlçelerin, mahallelerin terör örgütü üyelerinden temizlenmesi çalışmalarında en güçlü desteği bölge halkından alıyoruz. Bölgede yaşayan kardeşlerimizden biraz daha sabırlı olmalarını rica ediyorum. Devlet tüm kurumlarıyla gücüyle bölge insanının yanındadır, yanında olmaya devam edecektir" diye konuştu.

"Tek muhatabımız millet olacak"

Mali noktadaki sıkıntıların hepsini son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında karara bağladıklarını belirten Erdoğan, verdikleri destekle bu sıkıntıların da giderileceğini söyledi.

Terör örgütü ve onun güdümünden çıkamayanların kredilerinin her platformda süratle tükendiğine dikkati çeken Erdoğan, gelecek süreçte, bölgedeki meselelerin konuşulması ve çözüm yollarının aranması konusunda tek muhataplarının milletin kendisi olacağını, bunlardan hiç kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini vurguladı.

Artık yalanın, riyakarlığın, sahte demokratlığın, söz oyunlarının devrinin sona erdiğini ifade eden Erdoğan, "Birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin, ortak geleceğimizin yanında yer alan herkesin başımızın üzerinde yeri vardır" dedi. Erdoğan, bunu kabul etmeyenlerin ne millet ne de devlet nezdinde hiçbir yerinin olmayacağını kaydetti.

Milletin, Çanakkale'de, Kut'ül Ammare'de, Medine'de, Bakü'nün işgalden kurtarılmasında hangi ruhla mücadele ettiyse İstiklal Harbi'ni hangi hissiyatla verdiyse 2023 Türkiye'sini de aynı anlayışla inşa edeceğine işaret eden Erdoğan, Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'ndaki "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın. Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın" dizelerini hatırlattı.

-"İftiradan ibaret iddialar taşıyan haindir"

Cumhurbaşkanı olarak tüm partilere, siyasetçilere eşit mesafede olduğunu belirten Erdoğan, "Ama bu ülkeme ve milletime karşı ihanet içine giren sözde siyasetçileri görmezden geleceğim anlamına kesinlikle gelmiyor. Benim yetkilerimi Anayasa belirliyor, sorumluluğum da milletime karşı. Çünkü ben doğrudan milletin oyuyla bu makama gelmiş bir cumhurbaşkanıyım" diye konuştu.

Milletvekili sıfatı taşıyan birisi, Türkiye'ye iftira atan, husumet besleyenlere malzeme veren işler yaptığında, buna sessiz kalmasının mümkün olamayacağını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hale bak, çıkacaksın 'Türkiye terör örgütlerine kimyasal silah hammaddesi sevkıyatı yapıyor' diyeceksiniz hem de benim buna tepki göstermeme tahammül edemeyeceksiniz. Başta bağlısı olduğu genel başkanı... Her kim ki tek vazifesi ülkemiz aleyhine kara propaganda yürütmek olan yabancı basın organlarına iftiradan ibaret iddialar taşıyorsa burada bir kez daha söylüyorum işte o hainin ta kendisidir. 'Amalı, fakatlı' çark etmeler, 'şu şöyle demiş, bu böyle demiş' türlü şark kurnazlığından ibaret kıvırmalarla bezeli ifadeler, bu açık ihaneti ortadan kaldırmaz."

(Sürecek)